İKTİSADİ VE MALİ SAHADA setlerine fırladı, oradan piyasayı sar- dı, sonra umumi efkârın malı haline geldi. Her kafadan çıkan seslerin gü- rültüsü içinde, işin gerçek mahiyeti de ortadan kayboldu. NATO'nun meşhur komisyonu ile Türk heyeti ilk defa, Devlet Plânla- ma Teşklâtı binasının kitaplığında in- ce uzun bir masanın başında karşı karşıya geldiklerinde takvimlerin gösterdiği tarih, 12 Mart Pazartesiy- di. NATO temsilcileri üç kişidir. Bun- ların birincisi hukukçu John Fer- guson, ikincisi Avrupa İktisadi İşbir- liği Teşkilâtı ekonomik uzmanı Carl Von Mangold, üçüncüsü de NATO Ge- nel Sekreteri Dirk U. Stikker'in ik- tisatçı muavini Didier V. Gregh'tir. NATO temsilcileri Türkiyeye bir dış yardımın miktarının tesbiti için ode- gil, Türkiyenin kalkınmaya nasıl ha- zırlandığının tetkiki için gelmişler- dir. Heyetin başkanı olan eski Fran- sız Başbakanlarından Edgar Faure Yunanistanda gribe yakalandı ve ora- da çakılı kaldı. İlk elens O gün, Derli Plânlama o Teşkilâtı binasının kitaplığında (Amerikalı sözü aldı. Bu, bir açı- ış konuşması oldu. NATO temsilcisi- nin son derece ciddi bir hali vardı. Heyetin Türkiyede niçin bulunduğunu anlattı. NATO Tetkik Heyeti - heye- Ferguson ilk tin resmi adı budur- Türkiyenin ikti- sadi kalkınma planıyla ilgili bir ra- por hazırlamak üzere Ankaraya gel- mişti. Meselenin esası hakkında zaten bir fikir sahibiydiler. Bundan Önce bir tali komisyon Türkiyeye gönderil- mişti ve heyet üyeleri onların Parise getirdiği bilgi üzerine (o çalışmışlardı. Türkiyenin, iktisadi kalkınma plânını hangi esaslar dahilinde hazırladığını biliyorlardı. Şimdi, kendilerinde o te- reddütler yaratan noktalar üzerinde alâkalılardan izahat alacaklardı, son- -- kanaatlerini Nisan sonunda bir raporla NATO Bakanlar Kuruluna bildireceklerdi. Zaten heyetin teşkili, NATO Bakanlar Kurulu tarafından kararlaştırılmıştı. NATO Bakanlar K Oslodaki toplantısında cami- anın iki fakir üyesine, Türkiye ile Yunanistana yardım elinin uzatılma- sını doğru bulmuştu, ve evvelâ bu iki memleketin gerçek durumunun öğre- nilmesi için Edgar Faure ile arkadaş- larını vazifelendirmişti. Heyetin ra- poru, NATO Bakanlar Mayıs içinde Atinada yapacağı top- lantıda görüşülecektir. erguson bu izahatı soğuk bir e- dayla verdiğinden, kitaplıktaki hava bir hayli garipleşti. Genç iktisatçı A- tilla Karaosmanoğlu işte bu garip hava içinde söz aldı ve Devlet Plân- lama Teşkilâtının çalışmaları hakkın- da açıklamalarda bulundu. Bu arada, sorulan sualleri de cevaplandırdı. Hava ısınıyor A tilla Karaosmanoğlu ingilizce ko- nuşuyordu. Bu arada, Türk he- yetine başkanlık eden Devlet Baka- nı Prof. Turhan Feyzi oğlu zaman zaman söze karıştı ve politik yönleri olan, Hükümeti ilgilendiren noktalar- da f ransızca olarak kısa kısa ek izah- lar yaptı. Hükümetin toplantıda bu- lunan diğer iki üyesi, Maliye Baka- nı Şefik İnan ile Sanayi Bakanı Fet- hi Çelikbaş genel olarak söze karış- mamayı, dinlemeyi tercih ettiler. Ta- bii Çelikbaşın konuşması hayli vakit kazandırdı. Tıpkı onlar gibi Ferguson da, açış konuşmasından sonra ade- ta dinleyici vasiyetine girdi ve bir tek kelime dahi söylemedi. Sualleri, heyetin Alman üyesi Von Mangold sordu. Genç Karaosmanoğlu, parlak bir ekspoze yaptı. Söze çok evvelinden, Türkiyede plânlama faaliyetinin na- sıl ve ne şekilde başladığından gir- di, bugüne kadar yapılan çalışmala- rı anlattı, beş yıllık iktisadi planın hangi esaslar göz önünde tutularak hazırlanmakta olduğunu izah etti. Devlet Plânlama Teşkilâtı devlet dairelerine ve bütün İktisadı Devlet Teşekküllerine gerekli talimatı ver- miş ve beş yıllık kalkınma planıyla il NATO İ İktisadi | Heyeti il ile Heyeyetimiz toplanti halinde Rakamlar, her dilde aynı şeyi söyler, AKİS, 19 MART 1962