RADYOLARIMIZ Nusret ALTUĞ Ankara Radyosu Müdürü İnsanlığa en faydalı icadlardan biri de hiç şüphesiz ki radyodur. 1896 yılında radyonun patentini alan Gugliemo Marconi, insanlık âlemine en büyük öğretici, eğitici ve eğlendirici bir eser kazandırmıştır. 1921 yı- ından bu yana bütün dünya milletlerince topluma çek faydalı bir hale getirilmiş olan bu cihazın bizdeki durumuna kısaca bir göz atarsak, şunları görürüz: Yıl 1927... O zamanki P. T. T. idaresince Fransızlara kurdurulan telsiz telgraf ve radyo tertipli iki küçük istasyon, Ankara ve İstanbulda hizmete girmiştir. Deneme yayınlarından sonra bu işletme, Türk Telsiz Telefon Anomin Şirketi adı altında bir şirketin yönetimine verilmiştir. Şu halde bizdeki başlangıç Batı aleminden çok geri değildir. 1936... Bu yıla kadar emekliyen radyo işletmeciliği, bir çok se- ei -idare, teknik, personel, program, işletme- gelişememiştir. 1936 yılında ise Türk Telsiz Telefon Anomin Şirketinin mukavelesi feshedi- lerek, a yayın işleri, P. T. T. idaresine verilmiştir. Yapılan plân ve etüdlere göre, 1937'de Batı âleminin en kuvvetli ve modern iki İstasyo- nunun Etimesgutta temelleri atılmıştır. Tesisat 1938 yılının Temmu- zunda bitmiş, Eylül ayında işletmeye açılmış ve 120 Kw. Uzun Dalga memleket içi, 20 Kw. Kısa Dalga postası ile de memleket dışı yayınlara başlamıştır. Bu hizmetler 1940 yılına kadar P. T, T. Genel Müdürlüğü vasıtasile yürütülmüştür. Yıl 1949... İstanbul Radyosu 150 Kw. güçlü Orta Dalgada çalış- mak suretile Marmara, Trakya ve Ege bölgesine sesini duyurmuştu: Yıl 1950... Dış memleketlere yayın yapan 20 Kw. lık istasyonun ki- fayetsizliği görülerek, 1950 yılında 100 Kw. lık istasyon yayına açıl- mıştır. Bu istasyonlardan başka, halen İzmir ve Erzurumda küçük ta- katli mahalli radyolarımız da vardır. Radyolarımızın sevk ve idaresiyle ilgili kanunlar tetkik edilecek olursa, bu kanunların idare, işletme, progra akımından yeterli mad- delerden, bu maddelere göre yapılmış ve çeşitli tesirlere göre değiştiril- mez talimatlardan, mahrum olduğu görülecektir. Bugün memleketin bir radyo plânı mevcut değildir. in m Avrupa Birliği Radyo Haritasına bakılacak olursa, Uzun ve Ort Igada ça- lışan Radyo postalarının durumu bize yeterli ve ea Bees yazıdan dar ha çok bilgi verecektir. Radyo miktarında, kanunda, parada, personelde ve sanatta yeter- lik olmadıkça medeni bir radyo işletmeciliği beklemek mümkün olamaz. Bunlara ilâve olarak, bu müesseselere birçok kapris ve menfaatlerin gir- mesi, radyolarımızı hedefinden uzaklaştırmıştır. Dış memleketlere hita- ben yapılan günde 15 saatlik yayınlar ise, derhal halledilmesi gereken bir meseledir. Ankara Radyosu 12-13, İstanbul Radyosu ise 3-4 milyonluk bir sa- haya sesini duyurabilmektedir. Halen ME Dalga Ankara Radyosuna ilâve olarak yeniden yapılmış olan 120 Kw. lık posta ise, sâdece eski postayı yedekleyici durumdadır. Paralel a e belki yayın mesa- fesinde 96 15-20 nispetinde bir artma olabilecektir. Bütün bunlar, radyoların sevk ve idaresini özelliklerine göre teş- kilâtlandıracak bir kanuna şiddetle ihtiyaç duyulduğunu göstermekte- dir. Milyonların gazetesi, tiyatrosu, operası, öğretici, eğitici ve eğlendi- rici müessesesi olan radyolarımızın Anayasanın 121. maddesindeki esas- lara göre teşkilâtlandırılması bir zarurettir. Bütçeye hiç bir yükü olmı- yan ve zarar etmeyen bu isimsiz İktisadi Devlet Teşekkülünün elinden tutmamız şarttır. AKİS, 27 KASIM 1961 ait bir kuruluş haline getirmek şart- tır. Buna da ancak bir radyo kanunu ile erişmek mümkün olabilir. Defa- larca belirtildiği gibi, Türkiye Rad- yolarının bugünkü siyasi tarafsızlı- ğı tamamen müsbet bir görüşe ve askeri idarenin sağlam prensiplerine dayanan bir tarafsızlıktır. Değilse ortada, radyoların, bir zamanlar olduğu gibi, partinin borazanı haline gelmesini önleyecek herhan- gi bir kaide veya kanun yoktur. Rad yo kanununun en büyük faydaların- dan biri bu olacaktır. Diğer fayda- lar da, radyoların işletmesi ve prog- yapılan çalışmalar, incelemeler ve hattâ radyo idarecilerinin yabancı memleketlere yaptıkları seyahatler- de edindikleri ke Türkiye Rad- yolarının BBC'ninki gibi bir teşkilâ- ta sahip olması gerektiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. BBC'nin teşkilâtı ve tarafsızlığı nasıl korunmaktadır? BBC, İngiliz Devletine bağlı bir teşkilât olmasına rağmen, tüzüğü itibariyle siyasi bas- kılardan, onun bunun yersiz şekil- tiyebilmektedirler. Tıpkı bizde oldu- ğu Ancak, böyle konuşmalara yer verildiği zaman, C idaresi, bunların hükümetin isteği üzerine yayınlandığını dinleyicisine bildir- mek hakkına sahiptir. BBC'nin tüzüğünde, özel durum- larda hükümetin radyoyu tamamen kendi idaresi altına alabileceğine da- şiddetli günlerinde bile İngiliz hükü- meti radyoya el koymamıştır. De- mek ki baştan kokan balığa yeni bir baş ararken Türkiye Radyolarına bağımsızlık vermekle işe başlamak ta kâfi değildir. Radyoları Basın - Yayın ve Turizm Bakanlığından a- yırdıktan, bağımsızlığa (kavuştur- duktan ve diğer aksaklıkları düzelt- İNGİLİZCE çalışanlar ve bü- tün talebeler için: İNGİLİZCEDE KELİME YAPISI Yazan: Bülent Göksan (250) kuruşluk havale kar- şılığında yollanır. Ödemeli gön derilmez. Adres Göksan (o Yayınevi Posta Kutusu: 43 Sa- manpazarı - ANKARA AKİS - Reklâm — 263 29