Değişen Dünyada Erkek Jale CANDAN İlkokul öğrencisi olan kızım birgün okul e elindeki bez ve mu- pil yapılmış kutuyu bana gösterere — Bugün aile bilgisi dersinde bir erkek, dikiş kutumu diktim, bitirdim" dedi. Onun hesabına üzülerek, dikiş dersinde kızların erkeklere yardım etmelerinin çok daha normal olacağım söyledim, fakat kızımın bu konu- da en ufak bir aşağılık duygusu yoktu. "— Bizim sınıfta erkekler daha iyi dikiş arkadaşım yardım etti, dikiyorlar" diye cevap verdi. Onlar kutularını çoktan bitirmişlerdi! Düşündüm: Biz çocukken, erkek arkadaşlarımız iğne tutmasını be- ceremezlerdi ve biz de bunu pek tabii karşılardık. Hoş, dünyada herşey süratle değişiyordu ya... Geçenlerde, berber dükkânında çalışan incecik, ufak tefek bir genç kız eve gidip odun kıracağını söylemişti. Onu işiten- ler merakla, bu işi nasıl başaracağını sordular. Kız güldü. Evde erkek yoktu, gerektikçe bu işi de yapıyordu. Hem, odun kırmayı çok kolay, üstelik te dinlendirici buluyordu. Demek ki herşey bir eğitim meselesidir. İsterlerse erkekler pekâlâ iğne tutabilirler, incecik kızların odun kırabilecekleri gibi... Gaye, elbet- te ki işleri tersine çevirmektir. Erkeklere dikir diktirtip, kızlara evin ağır işini yaptırtmak değil. Mutluluğun, bugünün ağır rına rağmen, kadının kadınlığını ve erkeğin erkekliğini kay- betmemesine bağlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Tanınmış bir psikiyatr, kadınlara şu nasihatte bulunmuştu: Zamana uymak istiyorsanız kendi- nizi fareden korkmamaya alıştırınız. Ama eğer mutlu olmak istiyorsa- nız, Ur erkeğin yanında fareden korkar görünmenizin şart olduğunu da unutmayınız... Ben öyle zannediyorum ki bazı erkekler fareden korkarlar, ama buna hiçbir zaman belli etmemişlerdir. Bu, küçük yaştan gördükleri eğitimin Ur sonucudur, Eğitim belki yaradılıştan da önemlidir ve bizim "erkeklik" veya "kadınlık" telâkkilerimizde rol oyna- mışlar. Gaye elbette ki işleri tersine çevirmek değildir. Ama bugünün ihtiyaçlarına, bugünün zaruri yaşayışına göre, telâk- kilerimizde ister istemez bir değişiklik olmuştur. Eğitimi de buna uydurmak şarttır. Kız çocuklarımız için daha kolaylıkla kabul ettiği- miz bu değişikliği, erkek çocuklarımızda henüz tatbik edemiyoruz. Kız- larımızı bugün eskisi gibi evde kapalı yetiştirmiyoruz. Onların çıt kırıl- dım, fazla nazlı, fazla hassas, beceriksiz olmalarını makbul saymıyoruz. Aksine, becerikli olmalarım, hayatlarım kurtarmalarını mutluluğun bir şartı olarak görüyoruz. Ev kadınları bugün içerde ve dışarda çalışıyorlar, ailenin maddi ve mânevi bütün yükünü eşleriyle paylaşıyorlar. Eskiden yalnızca erkek- leri ait olan birçok işleri de, ince işlerle beraber yürütüyorlar. Bu hal böyle iken, erkeğin, yardımcı olarak esinin bazı işlerini paylaşmasını toplumumuz henüz tam mânasile hazmetmiş değildir. İşte bu yüzden içerde ve dışarda çalışan birçok kadınlar bugün çok ağır bir yükün al- tında ezilmektedirler. Hata, eğitimdedir. Bata, erkek çocuklarım hâlâ ölü bir zihniyete bağlı olarak yetiştiren annelerdedir. Evet, belki erkek çocuklar da tıpkı kız çocukları gibi ilkokulda elişleri yapmasını, çay pişirmesini öğreniyorlar ama, anneleri, evde onlara gene de bir düğme bile diktirtmemektedirler. Erkek çocuklar, evin her türlü işinden ve evin gündelik mesuliyetlerinden uzak yetiştirilmektedirler. Halbuki değişen bir dünyada erkek, bugün artık yalnızca evine para getiren, biraz kor- kulan ve üç tanınmıyan yarı yabancı adara değildir. O, bugün evin için- de yaşıyan, zevkleri ve, mesuliyetleri eşi ve çocuklarıyla paylaşan bir büyüktür. Para getirdiği nispette değil, eviyle ilgilendiği nispette sevi- lir. Şahsi çabasıyla evini daha güzel, daha sevimli yapmaya çalışır. Eşi- nin yükünü hafifletecek seklide ons her an yardımcı olabilir. Evinde daim» yapacak bir işi vardır, çünkü evin mutluluğundan o da eşi de- recesinde mesuldür. Değişen bir dünyada kadın nasıl evinden dışarıya çıkarak erkeğe yardımcı olmuşsa, erkek te evine yaklaşmıştır ve esinin mesuliyetlerini AY a Çocuklarımızı bu yeni zihniyet içinde yetiştirmekte fay- da vardır 24 larda birçok şık kadınlar, sabahtan aksama kadar yün kıyafetler içinde yaşamayı âdet edinmişlerdir. Sve- ter - etek modası, yumuşak ve rahat yün elbiseler, yün mantolar, kadın- lar için giyimi bir hayli laştırmıştır. lının örgü takımlara getirdiği özel- lik, bunların en giyimli Ur yerde de kullanılır oşekle girmesidir. - Lâme blüzlar, lâme kol kapaklan veya pı- rıltılı sutaşlarla süslenmiş dümdüz örgü takımlar bugünün en sık bir öğleden sonra veya gece kıyafetidir Fakat örgü takımlar da kendilerine has bir moda hattı tâkip etmekte- dirler. Meselâ yün blüzlar ve sveterler bu yıl yumuşak ve rahat bir seklide eteğin üzerine düşürülmektedir. Bel, hareket halinde iken gösterilmekte- dir. Bel girintisi ayrıca oyulmamış- tır. Gene bu yıl iki çeşit Örgü göze çarpmaktadır. Bunlardan biri, bil- diğimiz makine örgüsü veya maki- neyi hatırlatacak seklide sık ve düz- gün bir el örgüsüdür. Şanel tipinde giyimli öğleden sonra veya spor So- kak tayyörleri için bu örgü çok kul- lanılmaktadır ve daha ziyade kumaş hissi vermektedir. o Meselâ bu örgü ile örülmüş bir sokak tayyörünün üç parçası vardır: Etek, kolsuz bir blüz ve ceket Ceketin kenarları, cepler tir. İkinci tip örgü, yılın yeniliğidir ve tığ işini ön plâna çıkarmıştır. Ge- çen yıllar tığ işi yalnızca giyimli blüz ve bazı kokteyl elbiselerinde gö- rüldüğü halde, bu yıl ona birçok so- kak ceketlerinde, mantolarda, spor ve aynı zamanda giyimli tayyörlerde rastlanmaktadır. İnce yünle yapıl- mış düz bir tığ işi tayyör, sık bir ku- maş bluzla en şık yerlere gidebil- mektedir. Kalın yünlerle yapılan tığ işi ise, spor ceket, manto ve spor tayyörler için biçilmiş (o kaftandır. Spor kıyafetlerle aynı örgüden yapı- lan yün bereler de çok modadır. Tığ işiyle yapılmış sveterlerin ön kısım- ları V harfi seklinde önden hemen bele kadar açıktır ve uzun kollu, u- fak bir kısmı kapalı bir yelek hissi uyandırmaktadır. Tığ işi yünler ek- seri yakasızdır, sutaşlarla veya de- ğişik bir eşarpla süslenmiştir. Yaka- lı yün tayyörlerde de zaten yaka ar- kaya loğru kaçıktır ve şık bir bluz- la, beraber değişik bir kolye, bir zin- ni alması tehlikesi de çok azdır. Ör- gü modası şık ve pratik olduğu ka- dar da ekonomiktir. Teni moda, bir- çok kadınlara, en şık kıyafetlerini, abiye otayyörlerini okendilerinin ve ucuzca yapmalarını temin etmiştir. AKİS, 27 KASIM 1961