İzmir Ufukta, bir güneş daha Adam, yaslandığı rahat aniden doğruldu ve "— Bana bakın arkadaşlar, Ge- nel Başkanlığı kaptırmak niyetinde değilim. Memleketin mukadderatını ne idüğü belirsiz kimselere (o teslim edemem. Bunu iyice aklınıza koyun. divandan Kafamda iki isim var.. Ali Fuat Başgil, diğeri Tahsin Demiray.. Bu ikisinden biri kabul ederse ne alâ, yoksa Genel Başkanlığı kimseye dev- redemem" dedi. Oldukça esmer, uzun boylu, za- adamın ismi Tevfik Fikret Onay- . Şimdiki halde Devrim Partisinin ii Genel Başkanlığım uhdesinde bulunduruyor, sözlerinden anlaşıldığı in iki isim hariç bunu kimseye bı- mağa da niyetli görünmüyordu. Hâdise geride bıraktığımız haftanın duruma düşülecek, tarih önünde me- sul kişiler olarak kalınacaktı! Bu endişedir ki meşhur Şeref Bal- kanlıyı-Balkanlı (o partilerden o ihraç edilme rekorunu elinde tutan ve par- ti değiştirmeyi gömlek değiştirmek- ten kolay bulan bir politikacıdır- ortaya o toplantıda bir isim atma- ya zorladı. Kırmızı Köşkteki toplan- tıya katılmadan evvel Balkanlı, a- dayını hazırlamıştı. Zaman paşaların zamanıydı. Devrim Partisinin de bir Paşayı önüne paravana diye alması gerekiyordu. Balkanlının Genel Baş- Orgeneral Celâl Alkoçtu. bu ismi ortaya atar atmaz kıyamet koptu. Aman efendim, na- sıl olur da bir General partinin başı- na getirilirdi. Kaldı ki, 27 Mayıstan çok sonra emekliye ayrılmış Gene- ral, yanında bir yığın asker arkada- şım da getirecekti. Bunların A. P. de Devrim Partisinin açılış dâvetiyesi Kapanış davetiyesi bekleniyor ortasında bir akşam üzeri İzmirin pek tanınmış simalarından Şeref Bal- kanlının vi kırmızı oköşkünde cereyan ett O gün Devrim Partisinin kurucu- ları Şeref Balkanlının evine davet edildiler. Geçici Genel Başkanla sa- yısı belli olmayan Genel Başkan ve- killerinin çoğu toplantıya katıldılar. Toplantının amacı D. P. efsanesinin kurulmuş, P. na konmuş, iki ri sihriyle çığ ibi büyüme ha- yallerini görmeye bile başlamıştı. Ancak milyonlarla vatandaşın çok kısa zamanda çatısı altında toplana- cağı yeni D. P. nin liderliğini yapacak birisini bulmak lâzımgeliyordu. Aksi taktirde Geçici Genel Başkan Tevfik Fikret Onayın dediği gibi, memleke- tin mukadderatı ne idüğü belirsiz ki- şilerin eline bırakılmak gibi bir güç ll. AKİS. 27 KASIM 1961 a anın sızısı henüz geçmemiş- i. Şimdi, başlarına durup dururken . bela mı musallat edeceklerdi? Nitekim, bundan sonradır ki geçi- ci Genel Başkan durumu yukarıdaki sözleriyle açıkça ortaya koydu ve ece, ama sâdece iki isim üzerinde durulabileceğini belirtti. Ancak, kudretli geçici oGenel Başkanın Ali Fuat Başgil (teklifine itiraz sesleri yükselmekte gecikme- di. Devrim Partisinin sayısı belirsiz Genel Başkan Yardımcılarından Avu- kat Ahmet Orçunas ateşli bir konuş- ma yaptı. Ali Fuat Hoca iyiydi, hoş- tu, yekti, tekti ama ismi bir yığın me- seleye karışmıştı. Sonra, Hoca pek "hazıra Okonucu"ydu. oGörülmüyor muydu canım? Daha bir iki ay ev- vel A. P. nin davetini kabul etmiş ve Anayasaya Hayır demekte rekor YURTTA OLUP BİTENLER kırmış bir ilden seçime iştirak etmiş, hele seçim sırasında mesiyle "armut piş, olduğunu ispat etmişti. Orçunas böy- le bir hazırlopçunun gelip, emekle- rinin mahsulü olan partinin başına oturmasına gönlünün razı olmadığını açıkça söyledi. Toplantıda bulunan bazı Genel Başkan Yardımcıları da Orçunası tasvip ettiler. Sonra, ya "Ö- teki Tehlike"? Ancak, gene de Hoca- tam manası yla vazgeçilmedi. Hızlı politikacılar lam sıkı tu- tup meseleyi Basma aksettirmemeyi, Başgille de, el altından temas temini- ni uygun buldular. Başgilin Genel Baş kanlığı kabul etmiyeceğini oOtahmin ediyorlardı. Böylece Hocanın Genel Başkanlığında ısrar edenlerin de gön- lü alınmış olacaktı. İkinci isim -Tahsin Demiray-, üze- rinde daha fazla durulan isim oldu. Herşeyden evvel, Demiray o partiyi finanse edebilecek mali kudrete sa- hipti. Devrim Partisinin de, doğrusu istenirse, paraya pek ihtiyacı vardı. Gerçi Balkanlı bir miktar para ver- meğe razı olmuştu. Ama Balkanlının Devrim Partisinden ne zaman ayrı- lacağını kestirmek mümkün değil- di ki.. Üstelik. Demirayın bu teklifi ka- ları eski Köylü Partisi mensuplarıy- dı. Eski Genel Başkanlarının teklife "hayır" demesi, hissi olarak imkân- sız görülüyor u. Toplantıda Üçüncü konu Genel Merkezin İzmirde mi, Ankarada mı bulunması konusu oldu. Evvelâ baş- kent üzerinde duruldu. Sonra, geçici Genel Başkan meseleyi gene kökün- den kesip atacak bir nutukla Genel Merkezin İzmirde bulunmasının za- rardan ziyade fayda sağlıyacağını i- zah etti. Madem ki İzmirden yeni bir güneş doğuyordu, madem ki De- mokrat Partinin hakiki mirasçısı ni- hayet ortaya çıkıyordu, Ege eski D. P. gibi yeni D. P. nin de beşiği ola- caktı. Genel Merkez behemehal İz- mirde bulunmalıydı. Açılış için de tantanalı bir tören yapılacak, Genel Merkezin tabelasında D. P. rümuzu mümkün mertebe büyük gösterile- cekti. Aslında e adı Devrim Partisi değil, D. P. Ciddi adamlar Demokrat Partinin hâlâ tükenmedi- gine inandıkları mirasının hakiki sahibi oldukları gerekçesiyle ortaya atılanların Devrim Partisi hikâyesi, bir başka partinin kuruluşuyla o baş- ladı. Günlerden bir gün, İzmirde otu- ran ve parti kurmakla şöhret yapmış olan bir zat havanın yeniden müsait 19