Dostca görüşmeler Başbakan adayıMalatya milletveki- li İsmet İnönü, ilk ri niye- ti ve meşrebi bilinen C.K.M. P. G nel (Başkanı Osman .. yaptı. Başbakan adayı için Meclis binasının D blokunun ikinci katında, içiçe iki oda ayrılmıştı. Bunların bi- rinde Başbakanlık Özel Kalem Mü- dürü oturuyordu, ötekinde İsmet İ- nönü.. İnönünün odasında maun bir çalışma masası, onun hemen önünde küçük ve alçak bir orta masası bulu- nuyordu. Orta masasının etrafına üç koltuk (o yerleştirilmişti. o Koltuklar, mavi-mor küçük kareli kumaşla kap- lıydı ve oldukça rahattı. Başbakan adayı, misafirlerini maun çalışma ma sasının başında değil, orta omasası- nın etrafında kabul etti. Salonda bir de beyzi toplantı masası vardı. Orta masasının üzerinde kırmızı, beyaz ve sarı kasımpatları ile dolu bir va- zo, daha girişte göze çarpıyordu. Başbakan adayına. Meclisten ayrıla- cağı sırada, başbakanlığa ait 00 002 plakalı makam Otomobili teklif o e- dildi. Fakat İnönü "Daha fol yok. yumurta yok" diye güldü ve Meclise taksi ile gelip gitmekte devam et- ti. İnönü-Bölükbaşı görüşmesi, aksi tahminlerin hilafına son derece dos- Başlayınız! manın insanı nereye götüreceğini belirtiyorlar. İçinde bulunduğumuz bâdireden kurtulma çarelerini bir bir söylüyor, o şekilde davranacak- larım ifade ediyorlar. Hemen önü- müzdeki asıl tehlikenin ne olduğu- na bildiriyorlar, elbirliğinden, işbir- liğinden, gönülbirliğinden bahsedi- yorlar. Sonra, Gruplarına giriyorlar. Aaa! Bambaşka kararlar, bambaş- ka hava, bambaşka temayül. Hep- sinden mühimi, realiteyle zerrece alâkası bulunmayan bambaşka en- dişeler. Çayı görmeden paçaları mı sıvayanlar, yarın ne olacaklarını bilmedikleri ohalde bir dahaki se- çimlerde seçmen karşısına oçıktık- larında takınacakları tavrı mı dü- şünenler, parti menfaati diye gaf- let içinde yüzenler rai? Hepsi, hep- si oradalar. Sanki, o dün hiç yaşan- mamış. Sanki, o alaturka kurnaz- lığın hiç bir şey sağlamadığı gö- rülmemiş. Sanki, başkalarını aldat- tıklarını sananların Oo kendilerinden başka hiç kimseyi oaldatmadıkları tecrübe edilmemiş. Sanki, o kayala- ra hiç bir bas varolmamış. İnsan merak ediyor: Acaba ban- lar da hatıra defteri tutuyorlar mıf AKİS, 13 KASIM 1961 tane ve samimi oldu. İki taraf ta bir- birine fikrini, gerçekleri saklamaksı- zın söyledi O akşam İnönü, millete verdiği izahatta C.K.M. P. nin mu- halefette kalma arzusunu teyit etti- ğini açıkladı. Bölükbaşı Meclisten ayrılırken yolu gazeteciler tarafın- dan kesildi. C. K. M. P. Geni nı, fazla meraklı bulduğu "Müsaade buyrun! Siz, çocuk doğ- madan don biçiyorsunuz.." diye cevap verdi. Alican, Meclise öğleden sonra ve Gümüşpaladan evvel geldi. Gazeteci- ler kendilini içeri girerken yakaladı- lar ve "Koalisyona girecek misiniz?" diye sıkıştırdılar. Ciddi Alican bir nükte yapmaktan kendisini alamadı: "— Şimdi asansöre giriyoruz. O- nu sonra düşünür İnönü, Y. T. p lideriyle tam elli dakika görüştü. Alicanın bir gün ön- ceki sinirli hali devam ediyordu. Sa- bahleyin evine telefon edip "İnönü- nün kabinesinde Bakan olacak mısı- nız?" sualini soran gazetecilere ha- şin cevaplar vermiş, kendilerini "Ne bileyim?" diye terslemiş ti. Gümüş- pala, sonuncu lider olarak geldi. nında, Karsın bir zamanlar C, H. P. li olan, sonra Samet Ağaoğlu tara- fından D. P. ye transfer edilen, niha- yet A. P. de karar kılan temsilcisi Latif Aküzüm vardı. Gümüşpala da- ha girerken gazetecilere "Benim ko- nuşmadan evvel, hatta konuştuktan sonra söz söylemeye yetkim yok" di- yerek peşin itizar beyan etti. İnö- nüyle görüştü ve çıktı. Cebinin giriş- le çıkış arasındaki şişkinliğinden ga- zeteciler oliderin içerde bir otakım notlar tuttuğu kanaatini edindiler. Her halde, bu notlara dayanarak par- tisinin yetkililerine izahat verecek- ti. Ama, acaba liderin kendisini, yan- larında yetkisiz bulduğu bu yetkili- ler kimlerdi? İnönü daha sonra C. H.P. nin Genel Merkezine uğradı ve akşam, yemeğe, evine döndü. Y.T.P.de Gün, sâdece Mecliste hareketli geç- medi. Liderlerin görüşmesinden önce, parti e bir takım vaziyetler tesbit edildi. T. P. Ge- nel Merkezinde, ee toplantı- sından önce hava, Cemal Gürselin ne yapıp edip Başbakanlığı Ekrem Ali- cana vereceği, buna muvaffak ola- mazsa bir tarafsızı seçeceği yolun- daydı. Nitekim Çankaya toplantısı de vam ederken Meclis koridorlarında Y.T. P, yetkilileri veya Bayan Yal- çın gibi yetkili yakınları bu hususla- rın opropagandasını (o yapıyorlardı. Gürselin İnönüyü Başbakan o adayı seçtiği haberi gelince, bu o çevreler YURTTA OLUP BİTENLER Ekrem Alican Karar saati gerçek bir hayrete düştüler, İçle- rinden bir kısmı "Ne münasebet! Ka- tiyen! A. P. oy vermez.." diye itiraz- larını ileri sürdüler, sonra, bunu te- min için A, P. lilerin yanına gittiler. ertesi gün, Y. T. P. de daha salim kararlara varıldı. A. P. iştirak ettiği takdirde İnönü kabinesine giri- lecekti. Ancak, cüsseye göre değil, eşit muamele görmek hususunda ısrar olunacaktı. Yani, C.H.P. ile A.P, ka- binede kaç sandalya sahibi olacak- larsa onların yarısı kadar, hatta çok daha az sayıda milletvekiline omalik Y.T. P. nin de o kadar sandalyası olacaktı. Menekşe sokakta, o hangi bakanlıkların isteneceği hususu ( bile görüşüldü. Ancak İnönü, temas etti- ği liderlere o konuda henüz hiç bir şey düşünmediğini, evvelâ prensipte anlaşmak gerektiğini açıkladı. Bu yüzden. Bakan ismi bir yana, bakan- lıklar dahi görüşülmedi, üzerlerinde durulmadı. Cumartesi sabahı radyo, Y. T. P Grubunun pazartesi günü toplanaca- gını bildirdi. Y. T. P. liler A. P. liler- le temas edip onların kararını öğren- dikten sonra kendi Gruplarına gire- cekler ve kararlarını alacaklardır. A.P.de Buna mukabil A. P. Grubu, cumar- tesi öğleden sonra toplandı. Bir gün önce Pala Paşa, Çankaya dönü- şü, saat 16.30'da arkadaşlarına ilk izahatı vermişti. O gün lider yorgun görünüyordu. O Meclise geldiği sıra- A. P, Grubunun kapısı önünde Neriman Ağaoğlu, Hürrem Kubat, Aziz Zeytinoğlu, Kâmuran oEvliya- oğlu ve bir kaç A. P. li müfrit millet. 9