naz Yılanoğlunun kandırmakta güç- lük çekmediği saf Dursuna eski mek- tep ve mahalle arkadaşı Yaşarı vur- durturken konfeti saçan tüfek, aynı oyun kendi üzerinde tekrarlanınca gerçek kurşun saçarak asıl yılanı ye- re seriyor. Belki de bu, çok realist bir konu üzerinde çok fantastik bir buluştur. Ama, beş perdelik piyesin, yüzlerce sayfalık romanın, uzun Vvaız- ların veremiyeceği dersi bir ân içinde veriyor ve tiyatronun ne yaman bir ifade vasıtası olduğunu da gösteriyor. Sahnedeki oyun Asüman Korad, sadeliği içinde de- rinliği olan bu güzel oyunu Hüse- yin Mumcunun zevkli dekoru içinde, yerli rengi vermeğe muvaffak olarak sahneye koymuştur. "Kocaoğlan"da nisbeten kolay bir başarı peşinde koş- muş olan Ahmet Demirel bu sefer işin güç tarafını denemiş ve aksama- yan bir köylü şivesi içinde o basit, saf ve zavallı Dursuna kolay unutulmı- yacak bir gerçeklik vermiş, onu ku- sursuz bir kompozisyonla yaşatmış- tır. Yılanoğlunda çok pitoresk bir tip çizmiş olan Çoşkun Kara için de aynı şeyleri söylemek gerekir. o Coşkun Kara burole, kısalığı içinde, çok inan- dırıcı bir ifade vermiştir. Mustafa Yalçın ise, Dursunun okumuş çocuk- luk arkadaşı Yaşarda, sade ve rahat bir oyunla başarı zincirini tamamla- n bir halka olmuştur. Kırk yıl önceki ses! Oda Tiyatrosu "Pusuda" ile beraber Samuel Beckett'in "Son Band" i- simli son yazdığı bir perdelik oyunu- nu da sunuyor. "Godot'yu Beklerken" yazarının bu oyunu tek kişilik bir oyundur. Krapp adında yaşlı bir yazar olan bu tek kişi, çeşitli ses bandları üzerin- den, kırk yıl önceki sesini, kırk yıl önceki arzularım, korkularını, sevinç- lerini, umutsuzluklarını dinlemekte- dir. Bir elinde sayısız çekmecelerden bulup çıkardığı muzlar, bir elinde geçmiş günlerin hatıraları. Krapp'ın bunlardan hangisini, muzları mı, yok- sa o eski hatıraları mı yiyerek varlı- gım devam ettirdiği belli (odeğildir. Kırk yıl önce ses alma makinesi var mıydı? Oyun zamanımızdan kırk yıl sonra mı geçmektedir? Orası da anla şılamamaktadır. Amabunun önemi de yok. Çünkü Krapp, ihtiyarlık çağın- da, kendi kendini dinleyen insandan, şuuraltını konuşturan insandan baş- ka biri değildir. Sahnedeki oyun Asüman Korad Krapp'ı olgun bir o- yunla oynuyor. Pariste aynı rolü oynamış olan Fransız meslekdaşından tek farkı, role daha filozofça bir edâ, Krapp'ın reaksiyonlarına daha yumu- şak bir ifade vermiş olmasından iba- rettir. 32 Biliyor muydunuz? DEVLET OPERASI SANATÇILARINDAN Suna Korad bazı temsil- ere -başrolü Ooynıyarak- katılmak üzere Çekoslovakyaya dâvet edilmiştir. Değerli soprano, (Aralık ayının Ji ile 12'si arasında Prag operasında ve diğer bazı Çek şehirle- rinde sahneye çıkacak ve Çe, meslektaşlarıyla | birlikte temsiller DEVLET OPERASI YAKINDA E. Humperdinck'in "Haensel ile Gre- el” operasını sahneye koyacaktır. £5 Kasımda ilk tem- sili verilecek olan bu Alman operasının rejisini Feridun Altuna hazırlamaktadır. Önemli rollerde Semiha Berksoy ile, tekrar Devlet Operasına girmiş olan Azra Gün vazife almışlardır. BALE BÖLÜMÜ "LES PATINEURS" o Balesinin son hazırlıklarını yapmaktadır. Yeni balede bellibaşlı rolleri Binay Okurer ile Evinç Gürkoç ve Meriç Sümer oynıyacaklardır. DEVLET TİYATROSU VENEDİK Festivaline odâvet edilmiştir. Bu onudaki yazışmalar o sonunda (bir anlaşmaya varıldığı takdirde Devlet Tiyatrosu, Paris, Kıbrıs ve Atinadan son- ra İtalyaya da gidecek ve her yil Eylül - Ekim aylan içinde yapılmakta olan "Milletlerarası o Venedik Tiyatro Festivali'ne de katılacaktır. Önümüzdeki 1965 Eylülün- de verilecek bu temsiller için Devlet Tiyatrosunun hangi eserleri o hazırlıyacağı o belli değildir. İZMİR DEVLET TİYATROSUNDA temsil edilmekte olan "Baba E- vinde Hayat” okomedisi afişteki yerini yakında Orhan Asenanın o"Kocaoğlan” piyesine (o bırakacaktır. BURSA DEVLET TİYATROSUNDA temsil edilmekte olan "İkiz ardeşim David” komedisi de Ankarada Üçüncü Tiyat- roda oynanmakta olan Musahipzade Celâlin "Mâcun Hok- kası” ile yer değiştirecek ve evvelce mevsim sonunda An- pek az oynanmış olan "İkisi Kardeşim David Üçüncü - Tiyatroda bir müddet tekrarlanacaktır. DEVLET TİYATROSUNDA İKİNCİ tur eserlerden ilki Refik Erdu ranın "Cengiz Hanın Bisikleti” isimli komedisi olacaktır. Ewvelce İstanbulda Küçük Sahnede oynanmış ve büyük bir başarı kazanmış olan bu komedi İzmirde "Baba Evin- de oOHayat” ekibi ile o hazırlanmaktadır. Rejisini Ragıp Haykırın yaptığı bu telif eserde bellibaşlı rolleri Yıldırım İnal, Yalın Tolga, Ejder Akışık, Tekin Akmansoy, Oytun Şenal, Handan Uran, Meral Gözendor, Elçin Şenil ve Oya Sensev o oynıyacaklardır. DEVLET TİYATROSU RESMİ turne halinde Karabüke gitmiş ve ye- ni yapılmış olan Yenişehir sinemasında "Kocaoğlan't oy- namıştır. o Karabüklü tiyatroseverler için bir sanat Ziyafe- ti teşkil eden bu temsil Küçük Tiyatronun haftalık tatil günü olan, bitirdiğimiz hafta pazartesi akşamı verilmiş ve büyük bir ilgi uyandırmıştır. LÂLE ORALOĞLUNUN BEYOĞLUNDA açtığı "Oraloğlu Tiyatrosu devamlı temsillerine H. İbsen'in "Denizden gelen kadın piyesiyle o başlamıştır. Lâle Oraloğlunun sahneye koyduğu eserde bellibaşlı rolleri Sadri Alışık, Mümtaz Ener, İbra- him Delideniz, Cansen Usman, Burçin Oraloğlu ve Yağız Tanlıcan oODirim oynamaktadırlar. KENT OYUNCULARI MEVSİMİN ikinci temsilini Marcel Achard'ın pdal Kız" adlı yeni piyesiyle vermişlerdir. Çetin Al- rar dilimize çevirdiği ve başrolünü Yıldız Kentetin oy- nadığı “Apdal Kız" büyük bir basarı kazanmıştır. SİTE TİYATROSUNDAKİ ULVİ Uraz (o topluluğu ikinci eser olarak Diego Fabrinin "Gönül Avcısı" komedisinin son prova Zarını yapmaktadır. Tarık Levendoğlunun dilimize çevir diği ve baş erkek rolünü Ulvi Urazın oynadığı bu güzel komedinin, evvelce Ankarada olduğu gibi, İstanbulda da büyük bir ilgi uyandıracağı tahmin edilmektedir. verecektir. AKİS, 13 KASIM 1961