YASSIADADURUŞMALARI KİS okuyucuları şüphesiz çoktan far- ketmislerdir. Şimdi zaman, her ar- zuyu unutup milli birlik havası i- çinde yola devamdan ibarettir. bu kudret sahiplerinin ömür- boyunca vicdan huzuru içinde ya- şamalarına yetecektir. AKİS daha geçen hafta, her karar öncesinde gönüllerde değişik ar- --n yattığını belirtmiş, fakat A- tin hükmü bir kere tecelli etti mi in arzuların aynı kanal içinde amet almaları gerektiğini hatır- latmıştı. Bu mecmuanın gönlünde nın ne olduğunu, satırların ara- okumakta ünsiyet kesbetmiş A- Türk milletinin, muazzam ekseri- yetiyle ve her türlü siyasi kanaatte- ki kütleleriyle geçen haftanın sonun- da yaptığı buydu. Geçirilen bu yeni imtihan Türk milletinin büyüklüğü- nün, sağ duyusunun, gerçeklere doğ- ru teşhis koyma kabiliyetinin bir ye- ni ve çok parlak delilini teşkil etti. Oybirliğiyle Ölüm Cezası Celâl Bayar : Özel tahsilli lir Cumhurbaşkanı, yük- sek Politika anlayışı şu: Bir millet, hüküme- tin aleyhinde sokaklara dökülürse yapılacak olan şey hükümeti değiştirmek, yahut hükü- mette değişiklik yapmak değil, tenkildir. Bu iptidai zihniyet memleketi isyana, kendisini Yassıadaya götürmüştür. Adnan Menderes: Yirmi asır rötarlı bir Neron Korkak bir cüretkâr. Politika anlayışı şu: Hedefe varmak için her çâre mubahtır. He- def olarak kendisine Sabık Başbakan dedirt- memeyi seçmiş bulunduğundan sâdece sabık olarak kalmamış, aynı zamanda sakıt olmuş ve başta kendisi, herkesin hasına felâket getirmiştir. Tipik "Hırsız Politikacı". Bir dev- memlekete ait işlerden komis- yon almasını, yurda vazifesi dolayısıyla (o sağ- ladığı her dolarda hisse sahibi olmasını, etra- fna menfaat temin etmesini mubah bulan bir şımarık tip. En âdi cinsten bir politik ku- marbaz. Oynamış ve kaybetmiştir. FatinR. Zorlu : let adamının, Hasan Polatkan : "Hırsız Politikacı"nın bir başka nümunesi. Memleket ölçüsünde faaliyet (o gös- termiş, tam bir aç gözlülükle ve en ufak men- faate tenezzül ederek kasasını doldurmuş, bu haysiyetinden dahi fedakârlık etmekten zer- rece çekinmemiş, kendisine vurgun imkânını sağlayan rejimin desteği olmuştur. İnfaz Son Bitirdiğimiz haftanın tam son gü- nü, vaktin akşama yaklaşmak ü- zere olduğu bir sırada, gazetelerin yazı işleri kısmının "Mutfak" deni- len iç servisinde (o çalışanlar M.B.K. İstanbul Basın İrtibat Bürosunun 60 numaralı tebliğini okuduklarında bir tek fay düşündüler: "Acaba, yarınki baskıyı bir belirli süre geciktirmek imkânı var mıdır?" Tebliğde, düşük Başbakan Adnan Menderesin sıhhi durumunun selaha doğru gittiği bil- diriliyor ve öğleden sonra sigara iç- mek, gazeteleri görmek arzusunu iz- har ettiği haber veriliyordu. Bunun tek mânası, Adnan Menderesin infa- za ehliyet halini yeniden iktisap et- tiğiydi. Bu satırların okunduğu sırada, bir yeni tebliğle Adnan Menderesin M.B.K.. tarafından tasdik edilen idam hükmünün 17 Eylül pazar günü sa- baha karşı infaz edildiğinin açıklan- ması hiç kimseyi o şaşırtmamalıdır. Kira bu setırlar yazıldığı sırada dü- şük Başbakanın idam hükmü M.B.K. tarafından tasdik edildiği gibi, ka- rarın değiştirilmesi (oyolundaki son teşebbüsler de neticesiz kalmış bulu- nuyordu. Eğer Menderes, iki suç or- tağı Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkandan biraz fazla yaşamışsa bunun sebebi sıhhi durumunun asıl- maya müsait bulunmamasından iba- rettir. Eski iktidarın Dışişleri Bakanı ile Maliye Bakam hakkındaki idam hükmünün infaz olunduğu evvelâ radyoların öğle yayınları sırasında bildirildi, sonra bunun maddi delili olarak ikişer fotoğraf gazetelere gönderildi. e Fotoğraflar, aynı meal- deki bütün resimler gibi son derece soğuk, ürperticidir. (Birinde Polat- kan, diğerinde Zorlu, elbiseleri üze- rine birer beyaz gömlek geçirilmiş, göğüslerine "Hüküm Özeti" başlığı- nı taşıyan idem fermanları yapıştı- rılmış ve elleri arkalarına bağlanmış halde darağacında sallanır görül- mektedirler. (Resimler (gazetelerin "Mutfak"larında öylesine tiksindiri- ci bulundu ki bir çok yazı müdürü bunları yayınlamama kararı aldı. A- ma, sürüm gazeteleri aksi yolu, tut- mayı tercih ettiler. Bir diğer kısmi ise, işin "terbiye edici fazileti" üze- tünde durmayı deha akıllıca buldu. AKİS, bu manzaranın okuyucuları tarafından AKİS sütunlarında değil gazetelerde görülmesini cumartesi gecesi geç vakit tercih etti. M.B.K. İrtibat Bürosunun, rad- yolarla yayınlanan ve İnfazla alâkalı ilk tebliği aynen şudur: AKİS, 18 EYLÜL 1961