M. Berk ve İ. Akçal haklarında verilen kararı dinliyorlar Kelle deyi de tatbik ettiğinden altıda bir nisbetinde obir indirme yapılmış ve ceza 4 sene 2 ay olarak takdir e- dilmişti. Halük Şaman ile Sebati A- taman 10'ar yıl, Abdullah Aker . 5 yıl aldılar. Şimdi sıra, Meclis Başkanlık Di- vanındaydı. Bembeyaz saçları ve za- yıflamış, çökmüş yüzüyle Koraltan boş gözlerle Başkana baktı.' Spiker, Kurucunun cezasını açıkladı. Barba- ra Dâvasından dolayı 5 sene 25 güne mahküm edilmişti. Anayasayı ihlal etmesi ise, ölüm cezasına lâyık bu- lunmuştu. Kararoy çokluğuylaydı. Koraltanın cezası, kendisinden ziyade Âgâh Erozanı sarstı. Gerçekten de Divanın, Âgâh Erozan ile İbrahim Kirazoğluna takdir ettiği ceza aynı oldu: İdam! Herkes, üçüncü Başkan Vekili İl- han Sipahloğluna bakıyordu. Sipahi- oğlu, zahiren sakin bekliyordu. A- çıklanan karar tam bir bomba tesiri yaptı: Beraat! Meclis Divanının bu dördüncü üyesinin sinirden dudakları titredi. Kulaklarına inanamaz bir hali vardı. Arkadaşları biraz haset- le dönüp İzmirin bir zamanlar Yayla- cı olan genç milletvekiline baktılar. Fatin Rüştü Zorlu, çıkarken kendisini tebrik etti. İlk grup, yerini ikinci AKİS, 18 EYLÜL 1961 koltukta gruba bıraktı. Bu sırada, Menderesle alâkalı rapor gelmişti. Okundu. Ra- porda, Menderesin duruşmaya çıkma- (Bu yazının devamı alttaki mec- buri tekzibin sonundadır.) (Ankara 2. Sulh Ceza Mahkeme- si eliyle aldığımız tekziptir.) Akisder Gisi Yazı İşleri Müdürü Rlüğüne 4 Eylül 1961 sayılı nüsha- nızın 17 nci sahifesinden başlayan ve 18 nci, 19 ncu sahifelerinde devam eden şahsımı hedef tutan yazılar gerçeğe uymadığı için keyfiyetin Ba- sın kanununun hükümleri gereğince aşağıdaki şekilde tashihini rica ede- rim. Cihad Babanın İstifası Yazınızın o başında; istifa ettiğim gün Başbakanlıktan çıkışımı ve kapınn önünde gazeteci arkadaşla- rımla yaptığım bir konuşmayı senar- yo halinde kaleme almışsınız.. Haya- linizin genişliğine oolan bütün hay- ranlığıma rağmen böyle bir diyalo- gun cereyan etmediğini Ve orada hiç bir gazeteci arkadaşımla karşılaşma- YASSTIADA DURUŞMALARI mış olduğumu isterim. Yine yazınızın bir yerinde: "Ba- ban Salı günü 0021 No. lı otomobiline bindi ve Milli birlik komitesine yol- landı. Elindeki kalın çantası ile meclisten içeri girdi, ziyaret sekre- terlik odasında yapıldı, komite du- rumu anın Zaviyesinden dinledi Basın Yayın bakanı dışarı çıkarken hayli terlemiş yanakları al al olmuş tu. Buradan Başbakanlığa yönelen bakan beraberinde istifasını da taşı yordu." diye yazıyorsunuz. Bu haber de basından,sonuna ka- dar asılsızdır. Ne meclise gittim, ne elimde kalın çantam vardı, ne milli birlik komitesi ile konuştum, ve bit tabi ne de al al olmuş yanakla dışa n li. inim bu olunca hiç şüp- naryo yazmak hususunda ki iy belki bana kabul cı tirebilirsiniz, unun ciddi v dürüst gazetecilik olduğunu kabul ettiremezsiniz. İstifamın sebeblerini aramaktı yine Natpinkerton metodlarını kul landığınız besbelli: I — Hamdi Varoğlunun İstanbul daki lojmanından çıkmasına man olmuşum, 2 — Bakanlıktaki merkez komi esinin toplantılarına katılarak bazı e elge verilmesi için nufu zumu Me ii, 3 — Ticaret vekâletinin Çekoslo vak anlaşmasından Basın Yayın Tu rizm bakanlığına tahsis ettiği 431 Bin doları Gimaya menfaat sağla mak maksadiyle ve lüzumsuz eşya getirilmesi için bu müesseseye tahsil etmişim. resmen ifade etmeli İşte cevaplarım: Bunlar tamamiyle asılsız ve uydur ma isnadlardır. bu nevi isnadlar hiç bir sorumluluk duygusu duyma yan insanlara yakışabilecek aynı şeylerdir, Bunlar bir insanın şeref ve haysiyetini yemek için ortaya atı lan ve insanı suçlu mevkie düşüre cek iftiralardır. I — Yalnız Hamdi Varoğluna de ğil kendisi ile beraber daha iki ar kadaşına (İstanbuldaki (lojmanlar terk etmeleri için tebligat yapılmış tır. Ev bulma zorluğu karşısında tahliye işi bir müddet tehir edilmiş tir. Bir bakanın vazifesinin kendi memurlarım bugünki şartlar içinde sokağa atmak olduğunu zannetmi yorum. Ben de kendilerine böyle bir fikirden mülhem olarak kısa bir müddetiçin mehil verdim, ve çok iyi yaptım. 2 — Bakanlıktaki merkez komi tesinin toplantılarından iki tanesini katıldığım doğrudur, bu toplantıla ra katılışımın iki sebebi vardı: a) 17