18 Eylül 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

18 Eylül 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İsmet İnönü Kaçak güreşen adam Cumartesi günkü toplantı, bitirdiği- miz haftanın liderler seviyesinde- ki ikinci toplantısı oldu. Gürsel beş partinin liderini -İnönü, Gümüşpala, Alican, Bölükbaşı ve Adakan- 14 Ey- lül Oo perşembe günü için bir toplantıya dâvet etti. Bir işe Bölükbaşı girsin de, o iş ciddiyetini muhafaza etsin! Buna imkan bulunmadığı yeni hadise vesilesiyle bir defa daha ortaya çık- tı ve toplantı gazeteciler ile C.K.M. P. nin kompleks dolu irikiyım lideri arasında bir köşe kapmaca oyununa yol açtı. liderlerin dâvetli oldukları top- lantı sabahleyin başlayacaktı. O gün erken saatlerden itibaren gazeteciler için bekleme mahalli Çankaya Köş- künün nizamiye kapısı oldu. Zira bir gün ewel saat 16 da Başbakanlık Müsteşarlığından siyasi partilere €- dilen telefondan, ertesi gün Çanka- yada liderler seviyesinde istişari bir toplantı yapılacağı öğrenilmiş ve pa- çalar daha geceden sıvanmıştı. Ne var ki, haberin gazete bürolarına in- tikal sekli bir parça değişik olduğu için pek çok gazete, Başkan Gürse- lin sadece C.K.M.P. nin "sürmenaj entellektüel"den mustarip lideri Bö- lükbaşıyı çağırdığını yazdı. Halbuki, muntazam aralıklarla bütün siyasi partilerin Genel (oMerkezlerine tele- fon edilerek, liderlerin Gürsel tara- m Ga bildirilmişti. Ni- m kudretsiz Kudret bile bu ho yanlışlığın kurbanı oldu ve Genel Merkezin direktifiyle ertesi gün man 9 şetine, Bölükbaşının Başkan Gürsel tarafından dâvet edildiği ohaberini çıkardı AKİS, 18 EYLÜL 1961 Osman Bölükbaşı İki çiçek, bir böcek em Çankaya » nizamiye kap a nöbete geçmele- rinin sebebi biz da bu idi. Bütün siyasi parti liderlerinin bir yuvarlak masa etrafında toplandıkları ve bir Milli Andlaşmaya imza koydukları gün, Park Otelin mükellef odalarında istirahat etmekte olan Bölükbaşının bu defa söyliyeceği pek çok şey bu- lunmalıydı. Muhabirler bunu merak ediyor ve dört gözle, irikiyım lideri getirecek otomobili bekliyorlardı. Ne var ki işler hiç te beklendiği gibi ce- reyan etmedi. Diğer parti liderlerinin de Gürsel tarafından d&vet edildikle- ri C.K.M.P. de duyulunca, Bölükba- şının ve ehliyeti müsellem Genel Kur- mayının ayakları suya erdi. Öyle ya. Yuvarlak Masa toplantısı gibi ciddi bir toplantıya iştirak etmeyen irikı- yım liderin bu yeni toplantıda ne işi vardı? Nitekim, hemen o sırada ya- pılan şıpınişi bir Genel İdare Kurulu toplantısı sonucunda Genel Başkan Bölükbaşının liderler (o seviyesindeki bu son toplantıya iştirak etmemesi gerektiği hususu karar altına alındı! Basın mensupları Bölükbaşının bu husustaki tefsirini bekliyorlardı. Fa- kat kavruk partinin irikiyım lideri konuşmamayı uygun buldu ve sırra kadem bastı. Ciddi konular Muhasara altına atamış Çankaya- nın önünde saat 9.48'de ilk misa- fir göründü, M.8.P. nin mütevazı Enver Adakanını taşıyan otomobil nazlı nazlı dönemeci döndü ve niza- miye kapısının önünde kısa bir mola- dan sonra yoluna devam etti. Bu ara- da parlayan birkaç flâş, Adakanı o- YURTTA OLUP BİTENLER Ekrem Alican tomobil içinde yakalayabildi. M.S.P. Başkam da gazetecilere ram bir selâm vermeği ihmal etmedi. Adakanın iel geçişinden iki dakika sonra bir başka otomobil hızla yokuşu tırmandı ve nizamiye» de hiç beklemeden a gitti. mobilin içinde A.P. nin la Paşası hayal meyal Ne yazık ki bu defa foto rinin elleri boş kaldı. Saat 10'u gös- teriyordu ki, Y.T.P. Genel Başkam Ekrem Alican kendi kullandığı açık yeşil Consul'ü ile çıkageldi. e Alican, diğerlerinden daha sevimli olduğunu, gazetecileri selâmlamakla ispat etti. Saat 10.01'de ise C.H.P. Genel Baş- kanı İsmet İnönünün otomobili gö- ründü. İnönü mavi renkli bir Buick taksi ile gelmişti. O da gazetecileri, adeti olduğu şekilde selâmladı ve sonra nizamiyeden içeriye girdi. mdi beklenen, irikiıyım lider Os- man Bölükbaşıydı. Fakat gazetecile- rin gözleri yollarda kaldı. Ne gelen vardı, ne giden. Bu sırada gelen bir- kaç taksi heyecanla durduruldu, fa- kat içinden çıka çıka başka gazete- eller çıktı. Basın mensupları, Bölük- başının bu defa da treni kaçırdığını anladılar. Bazıları da kendisinin, hastalığı dolayısıyla randevu saati' ni unuttuğunu zannettiler ve iyilikte bulunmak niyetiyle, bildikleri bütün numaralara telefon ettiler. Fakat aldıkları cevap hep, "yok" oldu. Bö- lükbaşı ne evinde, ne C.K.M.P. Ge- nel Merkezinde, ne de şii ya- nındaydı. Gazetecilerin bir kısm lükbaşıyı aramak üzere şehre a ken, diğerleri içeriye giren liderlerin çıkışını beklemeğe koyuldula 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: