YURTTA OLUP BİTENLER O sırada, siyasi partilerin en sa- lahiyetli ağızlarıyla İhtilâlin başı a- rasında memleket meseleleri konu- sunda son derece ciddi bir sohbet başlamıştı. Gelen misafirleri Gürse- lin Başyâveri, yakışıklı tank binba- şısı Kadri Erkek karşıladı ve büyük salona aldı. Gürsel, kendilerini salon- daki masanın başında, ayakta karşı- ladı ve her birinin elini ayrı ayrı sık- tı. Gergi Çankayaya aralıklı gelin- mişti ama, Gürselle temas ayni anda sinde bir kere daha ortaya kondu,ü - zerlerinde uzun boylu müdavele-i ef- kârda bulunuldu. Gürselin parti isteği vardı: i Çekişmelere karşılıklı ağır ithamlar yapılmadan iyi bir kampanya imtihanı verilmesi memlekete huzur getirecekti. Lider- ler bunu sağlamalıydılar. Liderler, teşkilatlarına hakim ol- ma nisbetleri dahilinde buna çalışa- caklannı vaad ettiler. Fakat, bilhas- sa Alicanın vaadlerinden fazla haya- le kapılmamak gerektiği neticesi çı- kıyordu. Beyaz saçlı Başkan daha sonra, partisinin Menekşe Sokakta- ki Genel Merkezinde arkadaşlarına toplantı intibalarıni anlatırken bu hususu Gürsele ve diğer liderlere a- çıkladığını bildirdi. Eee, nihayet Y. .P. adaylarının büyük bir kısmı D.P. den müdevver değil miydi? Gürselin arzusuna karşılık, lider- K liderlerinden bir durdular ve bu hakkın kullanılışı sı- rasında hangi hususların göz önünde bulundurulmasının O faydalı olacağı noktasını deştiler. o Toplantı, topla- nanların mutabakat hali içinde bitti. Bu sırada saat 11.40 idi. İhtilalin başı, liderlere, geldikleri için teşekkürlerini bildirdi ve sonra onları teker teker uğurladı. Liderler, gazetecilerin oObütün çırpınışlarına rağmen bir şey söylemediler. Bunun üzerine Basın mensupları tekrar işin eğlenceli faslım, Bölükbaşıyı ele al- Perhiz ve lahana turşusu Gazeteciler şehre inmek için vasıta ararlarken, C.K.M.P. Genel Mer- kezinde bir faaliyettir başladı. Bütün siyasi parti liderlerinin icabet ettik- leri Gürselin ikinci dâvetine irikiıyım liderin gitmeyişi bir mesele halini a- lınca Bölükbaşının bu davranışına inandırıcı bir sebep bulmak için Ge- nel İdare Kurulu bir formül arama- ga koyuldu. Bir müddet evvel yapı- lan Yuvarlak Masa Toplantısına katılmayışının sebebini şânına lâyık 26 Enver Adakan Bay müstenkif bir şekilde izah eden Bölükbaşının bu defaki çekingenliğinin sebebi saat 16'da bulunabildi. O saatte .M.P. Ü getirilen “Kenan giren, ölükbaşı , iriyarı bir C.K.M.P. li elin- deki müsveddeyi oHanına uzattı ve bunun, hemen teksir edilerek basına dağıtılmasını söyledi. Mavi keple yazılmış bulunan müsvedde, C.K.M.P. nin yeni Genel Sekreteri yaşlı Abdülhak Kemal Yörükün kale- me aldığı bir tebliğdi. e Bölükbaşının yeni liderler toplantısına katılmayı- şının sebebini umumi efkâra açıkla- ma gayesini güdüyordu. Harunun o- dasında demeç hemen daktiloya çe- kildi ve sonra teksir makinesiyle ço- galtılarak Genel Merkezde bulunan gazetecilere dağıtıldı. Muhabiri Ge- nel Merkezde bulunmayan gazetelere de telefonla vaziyet bildirildi ve teb- liğin mutlaka alınması rica edildi. Bu arada odacı Hasan efendi de eli- ne aldığı tebliğleri Ankara rine dağıtmak üzere yola Tebliğde, parti acilen iştira- kiyle Çankayada yapılan toplantıdan bahsediliyor ove bir bülten havası içinde söyle deniliyordu: "C.K.M.P Genel Başkanı Osman Bölükbaşı bu- gün Cumhurbaşkanlığı Köşkünde evlet Reisinin ve parti liderlerinin iştirakiyle yapılan toplantıya katıla- AKİS - Reklâm — 153 mamıştır. Bunun sebebini soran ba- sın mensuplarına C.K.M.P. Genel Sek reteri Abdülhak Kemal Yörük aşa- ğıdaki açıklamayı yapmıştır." mensupları, yüzünü görmedikleri Ge- nel Sekreterin açıklamasını pek me- rak etmiş olmalılar ki hemen alttaki nel Sekretere göre, nâzik dâvete icabet edeceği cevabım vermişti. Fakat sonradan, çağrılanın sâdece kendisi olmadığını öğrenince küsmüş, dâvete icabet etmemişti! Tabii, Genel Sekreter bu küskünlü- gü açıkça ifade etmiyor, liderini hi- maye kanatları altına alarak şöyle rdu: "Mevzuu ve' gündemi bilinmeyen böyle bir toplantıya Baş- kanımızın iştiraki Genel İdare Kuru- lumuzca uygun mütalâa edilmemiş- tir." Bu sudan en pek ei ol- madı. C. çindeki sellem irikiyim riderin bu D mese- lelerde ne şekilde düşündüğü de bi- lindiği için. Genel İdare Kurulunun kararı hangi şartlar altında aldığı or- taya çıkmış oldu. Lider "Ben Gü- müşpala ile Başkanın izzeti nefsini korumak için böyle bir karara lüzum görmüştü Gizli oturum Genel Merkezde bunlar olurken, bir başka yerde bir başka komedi cereyan ediyordu. O gün Ankarada, Necatibey cad- desinin üst tarafındaki 57 numaralı koca apartmanın kapısından içeriye telâşlı bir takım adamlar girdiğinde saatler 16.15'i göstermekteydi. Ba- şında iri yapılı bir zatın bulunduğu küçük grup aceleci ve ürkek adım- larla merdivenleri tırmandı ve en üst kattaki bir dairenin kapısını çaldı. Pek beklenilmedi. Kapı açıldı ve 1- çeriye girildi. £ Pencerelerini basma perdelerin örttüğü son derece müte- vazi döşenmiş holdeki uzunca masa- nın etrafına ayni aceleci hareketler- le oturdular. Kapılar kapandı. İrikı- yım adam, arkası kapıya dönük ola- rak masanın kapı tarafındaki ucuna çöktü. Sonra diğerleri saygılı bir şe- kilde büyüklerinin (o etrafım aldılar. Gizli celse başladı. Kapı ısının üzerinde "Edirne Apart- manı" yazık bu 57 numaralı apart- manın önünden geçenler, binanın üst lerin meraklı nazarları altında çalış- mayı uygun görmemiş olmalılar ki, Süleyman Reşat Köymene ait Edir- AKİS, 18 EYLÜL 1961