YURTTA OLUP BİTENLER Yoklamalar Bir koy, beş al! Gazetenin telefonu çaldığında, va- kit gece yarısına yaklaşmıştı. A- hizeyi eline alan sekreter yorgun bir sesle: "— Buyrun!" dedi. Karşı taraftan gelen ses, son de- rece heyecanlıydı. " —Kardeşim, Y.T.P. nin Hakkâ- rideki aday yoklamasında kimin ka- zandığını lütfen söyler misin?" Sekreter içinden bir lahavla çek- ti, sonra "Ne bileyim, yahu" diyerek telefonu kapadı. Hadise İstanbulda, bitirdiğimiz haftanın sonunda cereyan ediyordu. Aynı gün Yassıadada hükümler a- çıklanmış, bunlarla alâkalı M.B.K. kararı sıkmıştı. Herkes, infaza ait ilk haberleri bekliyordu. Fakat bir takım kimseler gazetelere sık sık te- lefon ettiler ve "Yoklama Haberle- ri'ni sordular. Bunda, şaşılacak hiç bir şey yoktu. Koyunun can derdin- de olması kasabın et derdinde bulun- masına elbette ki mâni değildi. Aday yoklamalarının talihsizliği, Yassıada kararlarının tefhimiyle aynı tarihe İsabet etmesinden ibaret kaldı. Yok- sa adaylar hayatlarının en heyecanlı gününü kulislerde yasamaktan geri kalmadılar v© o aksam pek çok ilde müstakbel milletvekillerinin isimleri aşağı yukarı belli oldu Yoklamaların ziyadesiyle civcivli geçtiği, ziyadesiyle enteresan olayla- ra yol açtığı il, İstanbul oldu. Hele A.P. İl Merkezi, 15 Eylül cuma gü- nü görülecek şeydi. O gün merkezin loş ve yılankavi merdivenlerini koşa koşa çıkan genç ve tombul bir kız, köhne ahşap binanın ikinci katındaki bir odada topluluğun arasına karışa- rak nefes nefese ve heyecanla anlat- mağa başladı: "— M.B.K. İstanbula gelmiş, Hey- beliadada toplantı halindeymiş. Bü- tün idam kararları müebbet hapse çevrilmiş, Gökhan durumdan çok . 'Arkadaşlar ln ol- sunlar, endişe etmesinler' diy Saatlerin 13.55'i gösterdiği < o SI- rada, evvelâ M.B.K. nin hiçbir ferdi İstanbulda değildi Saniyen, da katarları Ankaraya, M.B.K. laşmamıştı. Başol da henüz Yassıa- dada tarihi kararların okunmasını bitirmemişti. Nihayet, o kararların hepsi müebbet ağır hapse çevrilme- mişti. Ne varki, A.P. İstanbul Genç- lik Kolu mensubu kısa boyla kızca- ğız, Tıp Fakültesinden Özden Vura- yın naklettikleri, hayatinin mahsul- 20 leri değildi. Kuyrukçu Son Havadisi ziyaret etmiş, orada "Gökhan" dedi- gi dehşetengiz çömezle görüşmüştü. İstihbarat kaynaklarının pek geniş ve pek emin olduğu a e ve yol- daşı Hami Tezkan ile A n Mani- sa adaylığına e ik kendi- nin ve lahana yaprağı gazetesinin rengini tescil eden O Evliyaoğlunun yalancısıydı. Özden Vurayın verdiği haber, ipe sapa gelmez cinsten de olsa, millet- vekilliği ve senatörlük aday yokla- malarının yapıldığı o cuma günü, kalabalık A.P. İl Merkezinde bir fe- rahlık yarattı. Öğleye kadar 12 idam kararının verilmiş olduğunun duyul- ması, A.P. lileri gama boğduğu ka- dar sindirmiş, o saldırmıştı. "Küçük dağları ben yarattım" pozunda olan- tikleri siyasi teşekkül oldu. 790 sini Genel Merkeze göndermek şartıyla 1290 lira ödeyen 53 kişi milletvekilli- 8i, 15 kişi de senatörlük için müraca- at etmişti. Yoklama kurullarının te- şekkül tarzı en antidemokratik olan da, gene A.P. idi ve parti düpedüz, C.K.M.P. nin irikiyım Bölükbaşının tâbiriyle, vekili ve Senatör Olma Şirketi" çalışıyordu. Daha önce İstanbulun 18 ilçesini dolaşarak o kendilerini "Ben şuyum, buyum" şeklinde takdim edip propa- ganda yapan aday adayları, cuma günü ellerinde kalem kâğıt, İl Mer- kezinde ilçelerden tasnif edilmiş ne- ticeler gelip gelmez topladıkları rey miktarını kaybediyorlar ve ince he- saplar yapmağa başlıyorlardı. Liste- gibi Aakarada aday yoklamaları Macuncu tablası lar, süt dökmüş kedilere döndüler. Hattâ bazıları korkudan, aday aday- lıklarım geri almağa kalkıştılar. 11 Merkezi, genel seçim hazırlıkları ya- pan biryer olmaktan çok, bir matem evi halindeydi.Başta, 12 idam habe- rine inanamadılar. o İstanbul Genç- lik Kolu Başkam Mehmet Erdoğan vasıtasıyla oOHürriyet gazetesinden tahkik ettirdiler. Erdoğan 271997 numaralı telefonun ahizesini kaide- sine yerleştirdikten sonra sabırsız- lıkla bekleşen endişeli arkadaşlarına döndü; "— Maalesef doğruymuş" dedi. A.P. İstanbulda, feshedilmeden ikinci ve üçüncü plânda kalmış eski D.P. li ve şöhretsiz emekli subay a- day adayların gerek senatörlük, ge- rekse milletvekilliği için en itibar et- nin ilk 10 hanesine girebilen aday a- dayları, milletvekilliğini çantada kek lik telâkki ediyorlardı. Her ilçede toplanan yoklama o kurulları âzami 18-19 üyeden ibaretti. İşin garip ta- rafı, aday adaylarının da yoklama kurullarına dahil olabilmeleriydi. A- daylığı kazananlardan, ayrıca 750 li- ra ödeyeceğine dâir taahhütname a- lınmıştı. Kaybedenlerin oparası ise, ümidleriyle birlikte (okaynayıp gidi- yordu. Üçe merkezlerine, senatör ve mil- letvekili aday adaylarının Halil Lüt- fi Dördüncünün Tan Matbaasında basılmış listeleri iki gün önceden a- sılmıştı. Yoklama kurulları üyelerin- den bir çoğu çarşaf büyüklüğündeki listelere baktıkları halde beğendikle- ri aday adaylarının isimlerini kağıt- AKİS, 18 EYLÜL 1961