ne Apartmanını e etmişlerdi. Ne var ki evdeki hesap çarşıya uy- madı. Günün Hadislerle dolu bir gün olması ve Edirne Apartmanının A.P. Genel Merkezinin kapı komşusu bu- lunması, gazetecilerin bu gizli top- lantıdan haberdar olmalarını sağladı. Mâruf ve malüm politikacılar başla- rında irikiyım liderleri Bölükbaşı ol- duğu halde uzun masanın etrafına sına alıp önündeki dosyalara eğilir- ken, C.K.M.P. nin Seyfi Öztürkü ba- sın mensuplarını başından savmakla meşguldü. Fakat açıkgöz muhabirler içerdeki tabloyu tespitten geri kal- madılar. Bölükbaşı yanına Kadircan Kaflı ile Yuvarlak Masa toplantısın- da kendisine vekalet eden Ahmet O- guzu almıştı. Onların yanında sıra Öztürk, Saadet Kaçar ve Fuat Arna oturuyordu. Fakat Kasar pek sıkılmış olmalı ki bir sonra yerinden kalktı ve az ilerdeki sandalyaya ilişiverdi. Holün is tara- fındaki koltuklarda ise Bölükbaşının mütemet adamı Abdülhak Kemal Yörük ve ev sahibi Süleyman Reşat Köymen oturmaktaydı. Bu aile top- lantısı pek eğlenceli olacağa benzi- yordu ama, gazeteciler fırsat verme- diler. Kapının ziliyle birlikte öztürk hemen yerinden fırladı ve kapıyı ara- lıyarak gelenleri teşhise çalıştı. Mu- habirler Öztürkü görür görmez: İçerde neler oluyor?" diye soydular, Öztürk pek şaşaladı: — Görüyorsunuz ki toplantı var. Seçimlerin yaklaşmasıyla parti faa- liyetleri de hayli 7 diyerek ga- zetecileri atlatmak i Fakat mi Sabalıcam beri Bölükbaşıyı oaramakta olduklarını bildirdiler ve kendisiyle konuşmanın kabil olup oOolmıyacağını o sordular. Öztürk: — Gö AR kardeşim, şim- di his mümkün değil. Mütemadiyen çalışıyorlar. Vakitleri his yok" dedi ve kapıyı çevik bir hareketle kapa- yarak içeriye giriverdi. Bundan sonra muhabirler isin u- zun süren bir bekleme faslıdır baş- ladı. Karşı tarafta bulunan kahveha- neyi karargâh ne Çorabın söküğ Anlaşmazlık, Bölükbaşının evvelki haftanın sonunda verdiği bir be- yanattan sıkmıştı. Yuvarlak Masa toplantısına katılmayışım izah mek durumunda olan Bölükbaşının, daha toplantının dumanı tüterken yaptığı bu açıklama, birden ortalık» ta bir fırtınanın esmesine sebep ol- du. İrikıyım lider bu açıklamasında, AKİS, 18 EYLÜL 1961 toplantıya Öl e e astalığı olm belir ve izah ediyordu... Yuvarlak Masa top- lantısına çalım ağa e katılma- mağa era: Ağ nce, hazır- lanan Heidi arkadaslarla gözden geçirmişler ve metinde kanaatlerine ve inançlarına uygun düşmeyen nok- taların mevcut olduğunu görmüşler- di. İşte lider, bunun isin bu müşterek milli andlaşmaya imza atmayı red- detmişti! Bölükbaşı, metnin Yassıa- da duruşmalarıyla ilgili malüm dikkatiyle incelemiş ve bu kısmın, verilecek kararların peşinen kabulü demek olduğu inancına var- mıştı. İşte bunu tasvip etmiyordu! Bu sözlerin mânası pek anlaşıla- madı ama, gene de cevabım M.B. K. nin tok sözlü Ibay Sami Küçükten aldı. Küçük, Bölükbaşının beyanı kendisine (o nakledilince, tek kelime ile: "— Bölükbaşı sapıtmış" deyiver- mişti. Ertesi g C.K.M.P. tarafından yayınlanan bir bildiride Küçüke ateş püskürülünce, kibar Kurmay da bir açıklama yaparak, bu sözleri sarfet- mediğini son derece nâzik bir şekil- de bildirmek zorunda kaldı. Fakat hiç bir tevil, Bölükbaşının söyledik- lerinin hakikaten saçına olduğu ger- çeğini örtemedi ve umumi efkâr, iri- kıyım lider hakkında bir kere daha notunu verdi. Hele, o ikiğgının > yanından kendi payına gocunan de yorgun savaşcısı Şinasi nin ağzından bir açıklama ile C.K.M.P. ye yüklenince, işler daha da kızıştı. Osma, açıklamasında, A.P. nin tari- hi vazifesini yaptığım izah ediyor ve Ragıp Gümüşpala Siyah şapkalı adam YURTTA OLUP BİTENLER sonra Bölükbaşının, beyanında ne derece samimi olduğunu e du. İşler böyle kızışınca, C.K.M.P. Genel İdare Kurulu geride kalan haftanın başındaki pazartesi günü toplandı ve oldukça sert bir tebliğ kaleme aldı. Ertesi gün C.K.M.P. nin kudretsiz organı Kudret gazetesin- de beş sütun üzerine yayınlanan teb- liğin başlığı "Tecavüz yolunu tercih, ayrıca endişe vericidir" di ve bizzat irikiyım liderin arzusuyla gazetenin tepesine m Tebliğ, C.K.M. P. Genel İdare rulunun ağzıyla bu konuda ateş püskürüyor ve etra- fa yıldırımlar yağdırıyordu. Liderler toplantısına katılmayışın asıl sebebinin haftanın başındaki bo- zuk havadan ileri geldiğini için müneccim olmağa lüzum yoktu. Partilerarası siyasi münasebetlerin his değilse zâhiren tatlı olması arzu edilirken, irikıyım liderin bu tip o- yunlara girişmesi efkârı umumiye ü- zerinde his te iyi tesir bırakmadı. Ni- tekim, haftanın sonundaki günlerde A.P. ye uğrayan gazeteciler bilhassa bu mesele üzerinde durdular ve A.P. nin EMİNSU'cu Genel Sekreteri Şi- nasi Osmanın “fikirlerini öğrenmek istediler. Osma: aşa bana böyle iİnEimMEZ. orum" kestirip atmak iste Fakat gazeteciler bu defa can a- lacak noktaya vurmasını bildiler: — Osman Bölükbaşı, toplantıya Gm 3 da katılacağı için gelme- miş, ne dersiniz?" şeklinde sorunca, Osmanın kafası kızdı. Kendim tut- mağa TN. şeylerden diyerek ". ş söyliyemem. Fakat eml hizmeti için, gitmesi gere- kirdi. Ragıp Paşanın Bölükbaşı ile polemik yapmağa niyeti yok" ceva- bını verdi. Bu hadiselerdir ki memleketin si- yasi panoramasına yeni bir renk ver- di. Bütün partilerden geri kalmış o- lan C.K.M.P. hayat şansını öteki milli partilerden ve RM Birlik İda- resinden uza ta görünce Ö- tekiler de kavruk partiye ve onun iri kıyım liderine güzel bir "Güle güle" masların devam edeceği anlaşılmak- tadır. Bu temaslar, his bir işe yara- masa, seçimlerin havasını yumuşat- ma bâbında fayda sağladığından ve kapalı kapılar arkasında herkes ra- hat konuşabildiğinden bir takım laşmazlıklar kendiliğinden bertaraf olmaktadır. Üstelik, parti liderlerinin arala- rında mutabık kaldıkları hususlar da yok değildir ki bunlar zaman za- man tesbit olmakta ve yarının siyasi havası için iyi ümitler vermektedir. 27