lara yanlış kaydettiler. Bazı açık- gözler de, kazanmasını istedikleri a- day adaylarının isimlerini ikişer * üçer defa yazdılar. Şöhretini elinin pek açık olmamasından alan yanar * döner Dördüncü, İl İdare Kurulu aza- sı ve senatör aday adayıydı. Dikkati çeken diğer bir husus ta, cuma günü İl Merkezine gelen lilerin kapıda teker teker çevrilip, gazetecilerin yanında (Yassıadadaki idam kararlan hakkındaki hislerini saklamakta titizlik göstermelerinin sıkısıkıya tenbih edilmesi Elden ele, kulaktan kulağa Yüksek (Adalet Divanının Yassıada- da öğleye kadar 12 idam karan vermiş olduğu haberi, iktidara nam- zed C.H.P.nin İstanbul teşkilâtı Beyoğlu ilçesi Yoklama Kurulunun toplandığı o Tepebaşındaki Turkuaz Saz Salonunu fırtınaya tutulmuş bir tekne gibi çalkaladı. Haberi ilk ola- rak Yoklama Kurulunun çalışmasını tâkip için gelen e siyasi muha- birler verdiler. C.H.P. lilerin tepkisi, bilhassa gençler arasında, A.P. ve P. de göze çarpanın tam tersi oldu. İstanbulda, 15 Ekimde genel se- çime katılacak beş siyasi teşekkül arasında, kulis faaliyetinin ve hizip- çiliğin cereyan ettiği yegâne hara- retli yoklama kurulları, C.H.P. ninki- ler oldu. Kravatlılar ve Kravatsızlar hizipleri meydana çıkıp gene kıyası- yamücadele ettiler. İstanbula yakı- şır birer senatör ve milletvekili lis- tesi çıkarılması için Kravatlılar ile Kravatsızlar arasında varılan Cen- tilmenler Andlaşması, son anda Oğuz Oran ve takipçilerinin ihanetine uğ- radı. Centilmenler Andlaşmasının a- yaklar altına alınmasıyla taraflar Selim Sarper Baş aday AKİS, 18 EYLÜL 1961 Listelere Bakarken Önümüzdeki o seçimlerde aday şöhretli isimler bulamayacaklardır. etmedikleri ve mâcera m A. P. veya Y. T. n Ankara veya İzmir iisielerinde tarafsız kenara bırakınız, vatandaşlar emniyet verici Dek "a zla şehirlerdeki tarafsız kütlelerin partililer üzerindeki ezici çoğunluğu listelerine bakanlar, öyle anlaşılıyor ki, ilti fat gibi partileri bir Tanınmış kimselerin pek ada rastlamayacaklardır. - Büyük göz önünde tutulursa bunun seçim günü nasıl bir tereddüdün sebebi olacağı kolaylıkla meydana çıkabilir. âdise, yeni sistemin ve bir takım korku veren alışkanlıklara karsı gösterilen şiddetli tepkinin tabii neticesidir. Listeler sâdece yoklamalar neticesi düzenlenince, kaynak basında oturup çalışanlar sudan içme hak- kını evvelâ kendilerinde göreceklerdir. Ee, nisbi temsilde listenin başında olmak bir fayda sağlıyor. O halde mahalli ve olsun, o partide amatör ruhla çalışanları, kulis faali- yetini bilmeyenleri kolaylıkla yenecek, tir. Baş tarafları tutulmuş bir listeye girmenin gerçek partisi ne olursa profesyonel politikacı, ezecek, rl düşürecek- şöhret sahipteri için fazla bir cazibe taşımadığı hatırda bulundurulursa listelerin fikara- lığını anlamak kolaylaşır. Peki, tarafsız ala ne yapacaktırt İşte, meselâ, Ankara gibi Wi büyük şehir. Partilerden hiç birinin listesindeki isimler tatmin etmi- . Hatta bu isimleri tarafsız vatandaş hiç tanımıyor. Yahut, bir parti- nin ? iktidara gelmesini memleketin menfaatine uygun buluyor da aday- larını gözü tutmuyor. Böyle hallerde, Demokrasimizin şu intibak devresinde şahıslardan ziyade lider takımına, yi onların taşıdıkları bayrağa oy vermek en akıllı davranıştır. Zira, erse desin, memleketi bir seçim dönemi boyunca meçhul göhretlerin di partilerin lider takımının idare edece- gi bir gerçektir. Nitekim n bütün Demokrasilerinde durum bun- dan eg değildir. Dün mi ner nn kendilerine mi, m chili 1?” diye soruyorlarsa ve yarın almanlar "Aden mi, randi mi?” diye sor Hileleri partilerin başi zatlara m sa bu alan böyle bizde de geni. rafız. İŞ bakarak (oylarını kullanmaları gerekecektir. Kaldı ki yukardaki ellere ve Almanya misaller: inde par- tilerin doktrin farkları da vardır. şahsiyetinin oynadığı da dahi oynayamamaktadır. a rağmen doktrin' farkı, liderlerin rol e "bir rolü İngilterede veya Almanya- Şu partinin şu ildeki şu adayı kusurluymuş, bu partinin bu ildeki bu adayı herkesin meçhulüymüş. Daha iyi aday daha iy. dert mutlaka çekilecektir. şısında hiç, gelmektedir. derhal kolları sıvayarak birer matbu iste hazırladılar. Kravatsızlar liste- lerine, lokomotif isimler olarak İlha- mi Sancar ve Selim Sarperi koymuş- lardı. Arkasına da aday adayı 12 ilçe başkanını sırslamışla ardı. Oran, ilçe başkanlarının arasına, dördüncü SI- raya yerleşmişti. 15 ten sonrası da, rastgele ve şansı hiç olmıyan isimler- di. Kravatsızların omuvaffak olamı- yan taktiğinin hedefi, Suphi Baykam Cihad Baban, Salih Nuri Tüzel ve Coşkun Kırca gibi Gülek aleyhtarla- rını yere sermekti. Kravatlılar ise nisbeten daha kaliteli bir liste hazır- lıyarak lokomotif isimler diye gene Sarper ile Sancarı koydular, üçüncü- Bunlar, geçmiş bir devrin ölçüleridir. i olmaz mı ? Elbette. Ama, çâresizlik! Bir süre bu Devası bulununcaya kadar... Böyle çıkarılan aday listelerinin arzulanan seviyede aday taşımamaları ama hiç sinirlenmemek, ve serinkanlılığı kaybetmeden memleketin mının başa geçmesini gerektiriyorsa onun partisini desteklemek bunu sistemin bir neticesi saymak menfaati hangi lider o takı- lâzım lüğü Baban, dördüncülüğü Eyüboğ- lu ve beşinciliği de Baykama vere- rek, Oran ve diğer Kravatsızları e- karte ettiler. İstanbul 31 milletvekili, 10 sena- tör çıkaracaktır. 31 milletvekili ada- yından 4'ünü Genel Merkez tesbit et- miştir. Yâni 250'si Genel Merkeze gönderilmek şartıyla 2500'er lira ö- deyen 21 kişi 10 senatörlük, 58 kişi de 27 milletvekilliği için aday adaylı» ğını koymuştur. C.H.P. yoklama ku- rullarının toplandığı 18 ilçede, ceman 6208 üye o gün oy kullandı. Kravat- lılar şişli, Sarıyer. Beyoğlu ve Be- şiktaş ilçelerini içine alan İkinci Böl- 21