DÜNYADA OLUP BİTENLER Doğu - Batı Müzakereye doğru Berlin buhranı ile ilgili olarak Bir- leşik oOAmerika bir yandan Batı Berikideki oAmerikan garnizonunu takviye eder, diğer yandan, Başkan yardımcısı Lyndon Johnson'u Batı Almanyaya gönderirken, 2,5 milyon Batı Berlinlinin okendi âkıbetlerine terkedilmiyeceklerini oOgösteren bu sembolik hareketlerin yanısıra Sov- yetlerle müzakere fikrinin de geride bıraktığımız hafta içinde hayli geliş- tiği görüldü. Batı Berlin Belediye Başkanı Willy Brandt, Şansölye Adenauer, Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk ve nihayet İngiltere Dışişleri Bakan- lığı sözcüsü müteaddit beyanlarında bu fikir üzerinde durdular ve zaman Adenauer Bir iyimser adam ve mn a küçük farklarla önümüzdeki onbahar (o Sovyetlerle ülmekenöre girişileceği ümidinde ol- duklarını söylediler. Ancak, Willy Brandt ile Şansölye Adenauer'in nutukları önümüzdeki ayın 17'sinde yapılacak olan allam seçimlerinin büyük ölçüde tesiri al- tında kaldığından, hattâ daha kestir- , bu iki zâtın beyanları birer se- -im nutku DR iki Alman şahsiyetinin esas zakere teması üzerinde teferruatı farklı gördükleri anlaşıldı. Bundan başka yine bu iki Alman idarecisi Doğu - Batı Berlin hududunun Doğu Almanya makam- ları tarafından kapatılması karşısın- da Batılı müttefiklerin derhal alma- ları lâzımgelen tedbirler üzerinde de müttefik değillerdi. Adenauer, mütadı hilâfına iyimser (konuşuyor, 28 buna mukabil gelecek Şansölyenin o karşısına rakip olarak çıkması (o kararlaştırılmış (bulunan Willy Brandt, protestolarla ve sem- bolik hareketlerle işin bitmeyeceğini, müttefiklerin derhal göze görünür, müessir o"karsı - tedbir"ler alması gerektiğini ileri (osürüyordu. Hattâ, geride kalan hafta içinde ciddi bir Alman gazetesinin -nereden ele ge- çirmişse- (o yayınladığı bir omektup, Brandt'ın Berlin meselesinde görün- düğünden de sert siyaset o taraftarı olduğunu meydana koydu. Batı Ber- lin Belediye Başkanının Başkan Ken- nedy'ye gönderdiği bir mektup oldu- gu iddia edilen ve bunu neşreden ga- zete hakkında takibat açılmasından da hakiki olduğu anlaşılan bu mektu- bunda Brandt, Batılıların ağır tutum- larından uzun uzadıya şikâyet ettik- ten sonra bazı "karşı . tedbir"ler tavsiye etmekte ve bu arada üç Ba- tılı devletin Berlinde dörtlü statünün yerine üçlü bir statü kurmalarını da telkin etmektedir. o Batılılar, dörtlü statünün Sovyetler tarafından ihlâli mânasına gelecek teşebbüslerden ve yine Sovyetlerin telkiniyle bu statü- nün Doğu Almanya makamları tara fından ihlâl edildiğinden şikâyet eder ve Berlin konusunda dünya efkârına karşı bu ahde vefasızlığı en kuvvet- li koz olarak kullanırken, bu kete, Brandt'ı dinleyecek olsalar, bu statü- yü evvelâ kendileri bozmuş olmazlar mı? Willy Brandt Batılı müttefikle. rin tasalarım ve tutumlarım bu dere- ce yanlış anlayan veya hiçe sayan bir adam mıdır? Gelecek seçimlerde Batı Almanyanın idaresini eline al- mak iddiasile Adenauer'in karşısına çıkacak olan şahıs bu mudur? Her ne olursa olsun, Berlin buhranının bu seçimlerde ha güvenilir kişiler olduklarını gös- termişler veya en azdan bu hususta köklü bir intiba lam Gizli müzakere mi? Lyndon Johnson'un Batı Almanya ve Batı Berlini ziyareti, durumu aydınlatmak bakımından faydalı ol- muştur. Gerçi bu ziyaret Amerikan garnizonunun takviyesi zamanına tesadüf ettiği için bir nümayiş hava- sı yaratmış ve tabiatile Moskovanın hiddetini mücip olmuşsa da, berabe- rinde Sovyet Rusya işleri müşaviri Bohlen ve Almanyadaki oOAmerikan kuvvetlerinin oOeski oBaşkumandanı General Clay olduğu halde yaptığı bu seyahat neticesinde Johnson hem Alman şahsiyetlerine meram anlat- mak, hem de Başkan Kennedy'ye du- rum hakkında ilk elden rapor ver- mek fırsatım bulmuştur. Bu arada bir Fransız gazetesinin verdiği bir haber hayli heyecan uyan- dırmış bulunuyor. Buna göre Batılı- larla Sovyetler arasında şimdiden gizli ogörüşmeler veya en azından sondajlar başlamıştır. Bu haber res- men tekzip edilmedi. Akla pek ya- kın gibi görünmemekle beraber, hay- li zemin de kazandı. Üstelik Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk'un bir beyanatı aynı istikamette tesir gös- termekten hali kalmadı. Rusk müza- kere fikrini uzun uzadıya işledikten sonra "Yeni bazı teklif ve telkinleri- miz olabilir" demek suretile aşırı bir iyimserliğe yol açtı. Fakat, bunun yanısıra (o Sovyetlerle (omüzakerenin artık sadece Almanya ve Berim me- selelerine inhisar edemiyeceği kana- ati de kuvvetlendi. Şansölye Adena- Willy Brandt İktidar — yolunda uer'in bitirdiğimiz hafta içinde "Yal- nız Berlin meselesi okonuşulamaz" şeklinde ifade ettiği okanaat, hafta sonunda müşahhas denebilecek ted- birlere inkılâp etmiş gibi görünmek- teydi. Filhakika üç seneye yakın bir zamandan beri Cenevrede nükleer denemeleri durdurmak hususunda Sovyet Rusya, Amerika ve İngiltere rikan baş delegesi oOArthur Dean'ın değil, fakat aynı zamanda Dışişleri Bakanının da Cenevreye gideceği ha- ber verildi. Buna muvazi olarak Bir- leşik Amerika nükleer denemelerin durdurulmasıyla ilgili bir beyaz ki- tap yayınladı. Bu, Amerikalıların son gayretleri ve son ihtarları mıy- dı? Gerçekten beyaz kitapta, müza- AKİS, 28 AĞUSTOS 1961