KİTAPLAR Eğitimde yolumuz nereye! (Yazan: Mahmut Mahal. dergisi yayınları, 1960, Ankara. 124 sayfa, 290 kuruş.) 7” de yayınlanan, bugüne kadar yedinci basımı yapıldığı gibi, ya- bancı dillere de çevrilmiş olan "Bi- lim Köy" adlı kitabıyla birdenbire bütün İlgiyi üzerine çeken Mahmut Makal, sırasıyla "Hayal ve Gerçek" -1952-, "Memleketin Oo Sahipleri" 1964-, "Kuru Sevda" -1957-, "Kö- ye Gidenler" -1959-, "17 . Nisan" *1959- ve "Kalkınma Masalı" -1960- adlı kitapları yayınlamış ve Köy"le uyandırdığı ilgiyi sürdürme- şini bilmiştir. Eğitimle ilgili (Oyirmi- bir parça yazısını bir araya getiren son kitabına ise "Eğitimde yolumuz nereye !" adını vermiştir. Makalın gücü üç kaynaktan gel- mektedir: Birincisi konusunu yaşa- mış olmak, ikincisi gözlem, üçüncüsü dil. Hangi kitabı, hangi yazısı ele alınsa, iyi bir gözlemci ve sağlam bir dille karşılaşılır. Bunlara bir de o- nun, memleketini anlıyarak seven yanı eklenecek olursa, işlediği konu- ların odiriliğinin sebebi anlaşılır. Memleket meselelerini -bilhassa eği- tim ve öğretim alanında- görmek, bunlar üzerinde düşünmek ve sonra bunları arı bir dille gözler önüne ser- mek... İşte Makalın yaptığı budur. İyi bir yazarda aranan da bunlar de- gil midir? "Eğitimde yolumuz nereye!" ad- lı kitabında Makal, memleketin ezeli derdi olan eğitim konusunu ele al- mıştır. Kitap dört bölümdür. Birinci bölüm "Çağdaş Eğitim İlkeleri Kar- şısında Okullarımız" adım taşımak- ta ve "Çağdaş Eğitim İlkeleri Kar- şısnda Okullarımız", "Ders Kitapla- rı", "Zevk Eğitimi", "Öğretmen O- kulları Kokuyor", "Orta Öğretim Komedisi" başlıklı yanları içine al- maktadır. İkinci bölümün adı "Eği- tmde Yolumuz Nereye?" dir. Bu bölümde de “Eğitimde Yolumuz Ne- reye?", "Nasıl Öğretmen İstiyo- ruz ? "Örnekler", "Başka Çâre Yok""İlköğretim ve Anayasa" adlı de "Halktan Ayrı Düşenler", "Eği- tim Bakanlığının Çarkı", "Yeni Kad TO Özlemi", "Kodaman Peşinde", "E- zilen Köy Öğretmenleri", "İkisi" gibi yanlar bulunmakta ve bölüm "Halk- tan Ayrı Düşenler" adım taşımakta- dır. "Gençliği Okutma Meselesi", "İs tanbul Türküsü”, "Köy Çocuğu, Şe- hir Çocuğu", "Hüseyinler" ve "Arka Sayfa" adlı yazıları içine alan dör- 28 Öğretmen, düncü a mn adı "Gençliği Okutma Meselesi"dir Doğrusunu söylemek gerekirse, 124 sayfalık küçük; boyda bir kitabın i- çine bu kadar çeşitli ve her biri cilt- lerle eser yazılmasını gerektiren ko- nuları sığdırmak zordur. Fakat ya- zar, içinde yaşadığı konuları canlı örneklerle anlatmağa çalışmış ve bunu da başarmıştır. Mesela . "Ders Kitapları" başlıklı yazıdaki şu o ör- nek, bizdeki eğitim proğramları ve ders kitapları meselesini bütün açık- lığıyla ortaya koymaktadır: ” “Örnek olarak Din Dersi kita- bını alalım önce. Der ki: Ben müs- imanım. Dedem, atam, soyum so- pum müslüman gelmişler müslüman gitmişlerdir.' Bunun yanında Tarih kitabını alırsak şunları okuruz: 'Müs- lümanlık arapların ortaya koyduğu bir dindi. Türkler ancak 8 inci yüz- yılda müslümanlığı kabule (O başladı- lar. 9 ve 10 uncu yüzyıllarda binler- ce Türk toptan müslüman oldu. A- talarımız olan Oğuz Türkleri de bu yıllarda müslüman oldular Bunu bir tarafa koyup, din kitabını alalım ye- nideni 'Bir zamanlar yeryüzünde hiç bir insan, hiç bir canlı yoktu. Al- lah önce Adem Babamızı yarattı, on- dan bütün insanları çoğalttı.çoğalttı. Tarih ise şöyle der: 'İnsana ben- zeyen 'ilk yaratıklar, zekâsı sönük, daha çok hayvana yakın bir takım canlılardı. Bunların kafatasları basık işletebilen (nesiller Korkunç ve öldürücü tabiat olayları Mahmut Makal kaynaktan gelen güç karşısında korunmasını bilmeyen ya- rı insanlar yok oldular. Zekâsını iş- letebilen, korunmasını başaran in- sanlar ise hayatta kaldılar. Biz işte" o insanların torunlarıyız.' Din Dersi: 'Kadere inanırım, Şey- tana inanırım, Meleklere inanırım. Müslümanlıkta inanmak şarttır.' di- Kitaptan alınan bu örnek, bizde- ki eğitimin nasıl bir keşmekeş içinde bulunduğunu göstermesi bakımından çok önemlidir. Halbuki İlkokul Proğ- ramı da eğitim ve öğretimin bilimsel bir görüş ve metodla yapılmasını is- temektedir! "Halktan Ayrı Düşenler" adlı yazılar yer almıştır. Üçüncü bölüm- yazıda, kendisini "memleketin 1 nu- maralı halk eğitimcisi" sayan bir şahıs anlatılmaktadır. Bu 1 numaralı eğitimci söyle demektedir: o "Endo- nezyada okuma-yazma dâvası hızla ilerlemiş. Halk uyanmaya başlayın- ca, sosyalizme kaymaya da başla- mış. Simdi bunu önlemeye çalışıyor- lar." Yine aynı şahıs, Pakistandan ge- tirdiği ve yer sofrasında, ayni taba- ğa kaşıklarım daldırarak yemek yi- yen bir aileyi gösteren resim hak- kındaki görüşlerini de: "Ne hoş de- gil mi? Çok eskiden bizim köylüler de bu tatlı hayatı yaşarlardı. Şimdi tarihe karıştı o eski, güzel günler..." sözleriyle ifade etmektedir! Bu örnekleri çoğaltmakta hiçbir fayda yoktur. Makal, kısacık yazılar içinde eğitim meselesini çeşitli yönle - riyle, daha çok çelişmeler ve ha- talar üzerinde durarak ele almış, acı gerçekler karşısında başları ku- ma sokmanın durumu kurtarmıya- cağım açık açık belirtmiştir. Geçen yıllar içinde politikanın, ders kitap- larından öğretim üyelerinin 'kafala- rına kadar bütün eğitim sistemini nasıl sardığım örnekler vererek açık- lamıştır. Bilinmeyen şeyler değildir: Öğretim üyeleri politikacıların oyun- cağı olmuştur. Öğretmen okulların- dan çıkanlar bir takım politik mak- satlarla harcanmış, yerlerine çeşitli meslekten kimseler getirilmiştir. Sı- nıf geçmeler bir kazanç yolu haline sokulmuştur. Eğitim, saplandığı bu çıkmazdan nasıl kurtanlabilir? Aynı zamanda bir öğretim üyesi olan Makal bunu, kendi tercübesi ve bilgisiyle elinden geldiği kadar cevaplandırmağa ça- lışmıştır. Bu bakımdan, "Eğitimde yolumuz nereye!" adlı son kitabı, bilhassa konuları eğitim olanlar için mutlaka okunması, üzerinde durula- rak okunması gereken bir kitapdır. AKİS, 17 TEMMUZ 1961