YURTTA OLUP BİTENLER tüler cezalarını bekliyorlardı. Man- zaranın, ibret taşıyan tarafı çoktu. Fikri hazırlık İnönü, İstanbula gelişini takip eden günlerde pek az kimseyle görüştü. Daha ziyade hâdiseleri kendi kafa- sında değerlendiriyor, o teşhislerini koyuyor, tahlillerini yapıyordu. Re- ferandum neticeleri, bir bakıma C. H.P. Genel Başkanı için sürpriz ol- du. Ancak sürpriz, memlekette beli- ren kuvvet müvazenesinin mahiyeti değildi. İnönü, durumun böyle oldu- gunu aşağı yukarı tahmin etmektey- di. Bu yüzdendir ki, partisi içinde ba- zı telaşlanmalar olduğundan hep sü- künet tavsiye etmiş, C.H.P. nin kuv- vetinden fiilen kaybettiği hususunda yık olmaktı. Yâni, dan C.H.P. Genel Başkanının bir en- dişesi mevcut değildi. Tarihi tekâ- mül devam ediyordu. İ daha da iyi olacak, kuvvetler müva- zenesi inkılâpçılık, yeni hayat tarzı lehinde gelişmeler kaydedecekti. İ- nönüyü güldüren bazı garip tefsirler de oldu. Bilhassa, Referandumun ye- re serdiği bir partide kopardan fer- yatlar pek tuhafına gitti. Genel Baş- kan, dudaklarında bir tebessüm: " — İnsanlar, yenilgiyi kabul et- meye bir türlü yanaşmıyorlar, mut- laka kendilerini avutacak, aldatacak bir sebep icat ediyorlar" demekten kendini alamadı. Halbuki, şahsen bü- tün hayatı boyunca sadık kaldığı prensip, bir yenilgiyi düzeltmek ve onu zafer haline sokmak için evvelâ hâdiseyi kabul etmek gerektiği ol- a İnönü, denize sabahları girdi. Öğleden sonraları daha ziyade isti- rahat ediyor, okuyor, akşamüzeri ha- fif bir yürüyüş yapıyordu . Keyfi ye- rindeydi. Ancak, o seçimler çizmeyi yeniden ayağına çekmesi zamanım getirip burnunun hemen dibine bı- rakmıştı. İnkılâptan bu yana geçen uzun aylar içinde hâdiseleri seyret- miş, ancak, pek lüzumlu hallerde ufak müdahaleler yaparak doğru yo- lu göstermeye çalışmıştı. Şimdi, İn- kılap idaresinin tutumundan mem- nundu. Bütün tecrübesizliklere, hat- tâ hatalara rağmen milletin tuttuğu iyi istikamet muhafaza edilmiş, İn- tikal devrinin kazasız ve belâsızca sonuna gelinmişti. Ama, C.H.P. i ve İnönün için- çetin imtihan zama- nı, önümüzdeki devre olacaktı. Mem leketin idaresini ve milletin mukad- deratını C.H.P. ele aldıktan sonra gösterilecek basarı. Tarih önünde a- lınacak asıl notu tâyin edecekti. 10 İnönü, perşembe akşamı başken- te müteveccihen İstanbuldan ayrıla- caktır. Kurucu Meclisin cuma günkü tarihi toplantısına katılacak ve se- çim tarihinin tesbitinde oyunu kulla- nacaktır. Bu bakımdan, herkesin merakla beklediği basın toplantısını muhtemelen sah günü veya en geç çarşamba günü, Maltepede yapacak- tır. O gün İnönünün söyleyecekleri, siyasi hayatımızda şüphesiz bir yeni dönüm noktası daha teşkil edecektir. Hâdiseleri, tecrübeli liderin nasıl gördüğünün bilinmesi çok geniş küt- leleri de uyaracak ve bilhassa C.H.P. için seçimlere nasıl gidilmeli gerek- Havai Fişeği Necip Fazıl Kısakürek, bu memlekete bir tecrübe getirmiştir. tiği hususunda bir işaret yerine ge- çecektir. İnönü, iktidar millet tara- fından C.H.P. ye verildiği takdirde nasıl davranılacağı konusunda da bazı açıklamalar yapacaktır. Ama demecinde, C.H.P. içi çalışmalardan da bahsetmesini beklemek lazımdır. Merkezde araştırma jsmet İnönü, deniz kenarında ve tam sükünet içinde kendini çetin İmtihana hazırlarken, bitirdiğimiz hafta C.H.P. nin Genel Merkezinde bir tek konu üzerine egilindi: Refe- randum neticeleri! Araştırma Büro- su kurulduğundan beri ilmi metod- lardan faydalanan parti, bu sefer bir Gibi.. Yalan, iftira, göz güre göre tahrif, yanlış tefsir, hatalı haber ve küfür üze- rine bina edilen bir gazete, bir dergi, bir ara çok satıyor. D.P. süpermürşidin Büyük ele kâğıt geçtiği derecede basılmış, aranılmış, hisleri de okşadı mı, ler olmuştur ki, belirli zümrelerde mevcut gerici, - iktidarı devrinde öyle gün- Doğusu karaborsada satılmış, okunmuştur. Örtülü Öde- neğin bu pek meşhur faresi de, halkın sesine tercüman olduğu iddiasıyla ortalarda dolaşmış, lancılık, ca okuyucu süratle yüz çevirmekte, kip daha fazla aldatılmaya rıza cusuzluktan kapanma zorunda etmektedir. süpermürşitin çömezleri gene böyle Yazıyorlar ve satıyorlar. Ama, esasa dayanmadığı, rı metodların da insanı yükselten metodlar olmadığı Â, üstadları Bugün, Joru içindedirler. nin yalan olduğu, hiç bir asıl ve laka ortaya çıkacak ve iflâs topu, tabii bu arada Menderesi kafese koyup "mor" adını verdiği binlikleri cebine indirmiştir. t aradan kısa bir zaman geçip te, oyun iftiracılık, düzenbazlık, sahtecilik ve hattâ o belirli zümre dahi göstermemektedir. ele kâğıt geçtiği derecede basılan, aranılan ve nun böyle bir havai fişeği hayatı sürdükten sonra kalması, anlaşıldığında ve ya- küfürbazlık o ortaya çıkın- omuz sİİ- Karaborsada satılan, okunulan Büyük satışsızlıktan, k tecrübenin ikinci kısmını teşkil bir denemenin tam ana- söylediklerinin hepsi- üstelik kullandıkla- kısa zamanda mut- için nasıl patladıysa, kendi- leri için de öyle patlayacaktır. İşin asıl mühimi tarafa, aynı usüllerin baş- ka akl-ı evveller tarafından da denenmesi ve Bâbıâlide gene bir Baba Tahir devrinin hortlamak üzere oluşudur. asın oHürriyetini, oObunun suüstimalinden ayırmaya bir defa.daha muvaffak olamadığımız takdirde başımızda yeni zalimlerin türemesini önlememiş imkânı yoktur. Şeref Divaninin ihtarları, takbihleri, ikazla- rı bu çeşit basın üzerinde bir tesir bırakmamaktadır. Bunlar, sırtlarında yumurta küfesi bilmediklerinden omuz hissetmediklerinden ve arlanmanın da ne olduğun silkmektedirler. pek Zira bu nevi o müesseseler, her şeyden çok bir şeref duygusuna dayanmakta ve onun mevcudiyetini esas almaktadırlar. rtına, şüphesiz, gelip geçecektir. Okuyucu, böyle yayınlan biz- K Bi Bu fi zat tasfiye edece Ama kar, o devirler mutlaka geri ge Politikada, D.P. layan metodlarda tılsım var sanıp o metodları, öteki tarafta bulunanlar son zaferi D.P. nin felâket sebebi olmuştur. Ancak bu, bir lü- asın Hürriyeti zarara uğrarsa ve iti- barından kaybederse, geçmiş derirde çekilen bütün ıstıraplar boşa çı- manevralarının bir parmak ötesine çıkamayan ve bambaşka şartlar altında yürütüldüğünden dolayı buna sarılanlar elbet hüsrana uğra- başarılar sağ- kazanacaklardır. Nitekim, yumu bütün basına hatırlatmalıdır: Müşterek Cephe zamanı gelmiştir. Hürriyetinin okorunması bağlıdır. için, bu hürriyetin — bir Müşterek Cephe! Mesleğimizin suiistimalcilerine yarını, o her şeyden çok buna AKİS, 17. TEMMUZ 1961