M.B.K., son günlerin en önemli top- lantısı olarak vasıflandırılan oturu- munda Seçim tarihinin 15 Ekim ola- rak tesbitini uygun görmüş ve bu görüşle Kurucu Meclise gitmeyi ka- rarlaştırmıştır. Haftanın ortalamada. günü M.B.K. Sekreterlik Bürosuna uğrayanlar, tabanında son derece kıymetli Bünyan halısı bulunan oda- memurelerin telefonları birbiri çevirdiklerini ve karşılarına çıkanlara ertesi gün saat 9'da top- lantı olduğunu haber verdiklerini gördüler. çarşamba Perşembe sabahı, saatlerin 9.05'i gösterdiği sırada şâhâne bir Cadillac yeni Meclis binasının önünde durun- üye- leri birer ikişer Meclise geldiler. He- men hepsi mevcutta. Hatta uzun bir süre önce geçirdiği trafik kazası do- layısıyla yatmakta olan Binbaşı Mehmet Özgüneş bile yatağından kalkmış ve toplantıya katılmak üze- re gelmişti. Sâdece İstanbulda bulu- nan Sezai Okanla Ahmet Yıldız yok- tular. Uzun koridorun sonundaki M. B.K. ne ait küçük salonun maroken kaplı kapısı kapandığında saat 9.30 olmuştu. Toplantı üç saat kadar devam et- ti. Gündem evvelden hazırlanmamış- tı. Ama ele alınacak konu herkes ta- rafından o biliniyordu. (Referandum sonuçları incelenecek, Seçimler üze- rinde fikir yürütülecekti. Toplantıya Gürsel başkanlık ediyordu. U şeklin- deki masanın ortasına oturmuştu. Sol tarafında Devlet Bakanı Sıtkı U- lay yer almıştı. Diğer üyeler her za- manki yerlerine oturmuşlardı., Evvelâ yurdun muhtelif bölgele- rindeki Referandum sonuçları ele a» lındı. Doğrusu istenirse, M.B.K. üye- leri Referandumda bu kadar "Hayır" çıkacağını tahmin etmemişlerdi. Bu- nun sebepleri araştırıldı. Bilinen şey- ler birer kere daha anlatıldı. Bazı ü- yeler, Referandumdaki tarının yüzde beşinin, oy pusulaları- nın renginden ileri geldiğini söyledi- ler. Meselâ "Hayır" mızı olmayıp ta mavi ler çok daha fazla olabilir A ma'ne olursa olsun, rengin tesiri yüzde beş- ten fazla olamazdı. Komite, "Hayır" ların sebebini başka yönden de araş- tırdı. Yapılan menfi propaganda, yer altı faaliyetleri, bulunan sebepler a rasındaydı. Buna rağmen üyeler, so- nuçtan gene de çok memnun olmak gerektiği kanısına vardılar. Saat 12.35'te toplantı sona erdiği zaman umumi kanaat, bu şartlar al- tında normal bir seçime gidilebilece- AKİS, 17 TEMMUZ 1961 Cemal Gürsel Son adım atılıyor ği merkezindeydi. M.B.K., Türk Mil- letinin sağduyusuna güveniyordu. Baş Gürsel Meclisin o büyük kala görüldüğü zaman, gazete- cileri gene kendisim bekler buldu. Üç düğmeli gri elbisesini giymiş, üstten iki düğmeyi iliklemişti. Çok neşeli görünüyordu. Etrafını saran vefakâr dostlarına gülerek takıldı: "— Yoo, birşey söyliyemem! Bu- Sıtkı Güleç yüzlü adam Ulay YURTTA OLUP BİTENLER rasıbenim yerim değil. Başbakanlı- gın önüne gelin Gazeteciler bu defa çâreyi Ulay- da buldular. Fakat, Başkanın solun- da yer alan güleç yüzlü Ulay, top- lantı hakkında sorulan sualleri o- muzunu silkerek karşıladı. Birşeyler söylemeğe niyetli (ogörünmüyordu. Öyle ki toplantıyla ilgisi olmayan bir başka suali kurtuluş yolu olarak seçti ye gazetelerde Müşterek Paza- ra girmiyeregimiz şeklinde çıkan ha- berleri büyük bir neşeyle yalanladı. Basın mensupları şanslarına küs- meleğe kavuştular. Kaplan, etrafını alan basın mensuplarını kırmadı. Bâr gazeteci: — Kfendim, böyle habersiz top- lanılır mı?" diye takılınca, Kaplan gülümsedi. Cevap olarak, gazeteci- lerin beklediklerini sıralayıverdi ve: mesele üzerinde durduk. Siyasi faaliyetin tamamen serbest bırakılması ve Seçimlerin tarihi" de- di Sonra ilâve etti: . eçimlerin Ekimin İlk yarı- sında yapılması hemen hemen kati- leşti. Bu hususta siyasi parti lider- lerinin de fikrini soracağız. aplan bundan sonra nun Di ni temas etti Halkoyu- — Halkoyu sonuçlarını uzun u- zun gözden geçirdik." Kaplan, sözlerinin burasında bir- iki saniye durakladı, sonra gülümsi- yerek: Bunun, üzerinde siyasi parti- lerin de durması gerekiyor" dedi. İşin tatlı tarafı kin ra si teciler kırmızı oyların durumu hak- kında neler düşündüğünü sordular. Saygi yine gülümsedi: Bunu hoş karşılamak lazım. Memleketi idare ederken dışardan yeni bir zihniyet ithal edecek değiliz. Bir sürü tez olacaktır. Hayır diyen- lerin öyle düşündüğünü kabul etmek gerek. Mesele, neticeye .varmak. Bi- zim bütün gayretimiz iyi bir secim yapmaktır" dedi. M.B.K. üyesi bundan sonra geze- tecilerden yakasını bırakmalarım gü- lerek rica etti ve station - wagon'una binerek uzaklaştı. Kısaltılan süre My aaa sonunda ortaya bir me- sele daha çıkmıştı: Ekim ayının ortasında yapılacağı âyân beyan bel- li olan Genel Seçimlerden evvel siya- si faaliyetin-ne zaman serbest bıra- kılacağı... M.B.K. üyeleri bu konuda 13