lınca, Neşter, onun kaatili olarak ya- kalanıyor. Mahküm edilerek küreğe gönderiliyor. Hapsedildiği adadan kaçıp Parise döndükten sonra bakı- yor ki başka çare yok, tekrar Oscar kılığına girip Nestor'u suçtan kur- tardıktan sonra Oacar'ı sözde uzun bir seyahate çıkararak İrmaya kavu- şuyor. Temsil, İrmanın, biri Oscar gibi sakallı iki çocuk dogurmasıyla son buluyor. Dormen ve arkadaşları müzikal komediye renk ve canlılık getirmiş- lerdir. Dormenin oyunu anlayış tar- zı, sahneye koyuşundaki sevimliliği ve dinamik mizanseni, konuya tıpa- tıp uyuyor ve seyirciye keyif ve he- yecan veriyor. Oynayışlar, komedinin müzikal atmosferine uygun. Başrol- lerdeki Gülriz Süruri, Altan Erbulak ve Metin Serezli -mahkeme sahnesi hariç-, müzikal komedinin hafifliği- ni, aşırılığa kaçmadan canlandirebi- liyorlar. Gülriz Süruri, İrmaya bü- tün tatlılığını ustaca verebiliyor ve Suzan-Lütfullah Süruri isimlerini u- nutturmıyacağını hakkıyla ortaya koyuyor. Erbulak, kelimeleri tane tane belirtmesini başaran monolog- larıyla konuya ışık tutarken, sevimli bir jön-komiktir. Metin Serezli, Nes- tor ve Oscar çifti rolünün karşılaş- ma sahnesinde, hayranlık topluyor. Kısacası Dormen ve arkadaşları, hoş ve çekici bir şekilde lora ederek, mü- zikal komedinin zorluklarını imkân- larının kısırlığına rağmen yenmesini bilmektedirler. “Sokak Kızı İrma", Dormen ve arkadaşlarının dahi hayal edemedik- leri bir itibara mazhar olmuştur. Do- layısıyla 15 gün için oynatılacağı ilân edilen müzikal komedi bir hafta tem- did edilmiştir. Haldun Dormen Ti- yatrosu 31 Mayısta mütadı veçhile Ege Bölgesine turneye çıkacağından, temsilin daha fazla uzatılmasına im- kân görülememektedir. Cuma, cumar- tesi ve pazar günleri 1700 kişilik At- las sineması, İlâve koltuklar koyma- casına lebâbep dolmaktadır. Sair günler, "Sokak Kızı İrma" ortalama 1200 seyirci tarafından takip edilmek tedir. Açtığı çığın devam ettirmek niyetinde olan Dormen, "Sokak Kızı İrma"nın gördüğü olağanüstü rağ- betten cesaretlenerek gelecek sene, arkadaşlarının da artık tecrübe sahi- bi olduklarına güvenerek, çok daha girift üç meşhur Amerikan müzikal komedisinden birini -Guya and Dolls, Kiss me Kate veya Wonderfull Town sahneye koymağı düşünmektedir. Ciddi bir tiyatronun, bayağılığa düşmeden ve kalitesini muhafaza e- ve İstanbulini sanat hayatına canlı bir renk katması, elbette ki hayırlı bir başlangıçtır. AKİS, 22 MAYIS 1961 SAN AT Haberler Başarırın başarısı Gecen haftanın ortasında çarşamba günü, Sanatsevenler eş ve- rilen bir şan konseri, bu yıl içinde yapılan müzik ii. rinin ta seviyelilerinden, en olgun ve dolgunlarından biri oldu. Konser İstanbul Şehir Operası solistlerinden alto İnci Başarır tara- fından verildi. Piyanoda Mithat Fen- men kendisine eşlik etti. İnci Başa- rr, geçen ay içinde de Üniversite Konserlerine solist olarak katılmış, büyük ilgi görmüştü. Sanatsevenler Klübü yöneticileri, gerçekten iyi bir müzik seviyesine erişmiş, az bulunur ses imkanları o- lan bu genç İstanbullu sanatçıyı An- karalı müzikseverlere yeniden dinlet- mek için özel olarak davet etmişlerdi. Konserde seçkin bir dinleyici toplu- luğu bulunuyordu. Dinleyiciler ara- sında M. B. Komitesi Üyesi Kur. Yar. Ahmet Yıldız ve eşi, yeni Vati- kan Büyükelçimiz, devrimin ilk İçiş- leri Bakanı Emekli Tümgeneral Mu- harrem İhsan Kızıloğlu ve eşi, Tem- silciler Meclisi Üyesi Doç. İsmet Gi- ritli, Alp Kuran, Cemil Salt Barlas sanatçılardan Cevdet Kudret ve eşi, Nezihe Meriç, Salim Şengil, Salih Birsel, Munis Faik Ozansoy göze çar- pan kişiler arasındaydılar. Müşerref Hekimoğlu konseri verecek olan gö- rümcesi İnci B heye- İnci Başarır Bir sanatkâr canlı görünüyordu, Özel misafirlerini kapıdan karşılıyordu, Doğrusunu söylemek gerekirse, İnci Başarın daha önce dinlemek im- kânını bulamıyanlar, konser hakkın- da mütereddittiler. Bu tereddüt İnci Başarırın ilk lied'i söylemesine kadar devam etti. Genç sanatçının progra- mında Schubert, Schumann, Grieg, Wolf, Faure'den seçilmiş liedler var- dı. İkinci bolümde ise Haendel'den iki parçadan sonra Mozart'ın nun Düğünü" operasından bung'nun Aryası", St, Saens'in "Sam son et Dalilah" operasından "Dali- lah'nın Arya ası", Donizetti'den "La Favorita" operasından "Leonora'nın Aryası" yer almıştı. İnci Başarır, programım baştan sona büyük bir başarıyla tamamladı. Dinleyiciler, her parçadan sonra genç sanatçının hem sesine, hem söyleyiş- teki rahatlığına ve ustalığına, eser- lere hakimiyetine gerçekten hayran kaldılar. İnci Başarırın müzik hayatına de bir özellik taşımakta- Arnavutköy Kız Kolejinden sonra Hukuk Fakültesini bitiren ve avukatlık stajını tamamlıyarak Sıddık Sami Onarın asistanlığım ya- pan İnci Başarır, bir yandan da, kü- çüklügünden beri almakta olduğu ö- zel müzik derslerini devam ettirmiş ve müzik çalışmalarına hiç ara ver- memiştir. Sonunda görmüştür ki, işi, bir hukuk bilgini olmak değil, bir sa- natçı olmaktır. Nitekim, bu sanat dürtüsü onu, hem kendisi hem da memleket müzik hayatı için en isa- betli ve yerinde karara yöneltmiş- tir. Ortaçın sergisi G ene, bitirdiğimiz hafta içinde Sa- natsevenler Klübünde genç bir kadın sanatçının resim sergisi açıldı. Sanatçının adı Münevwer Ortaçtır. Bu, onun dokuzuncu sergisidir. Beş 25 eserini teşhir etmektedir. bir akımı izlemiyen sanatçının re- simleri, gücünü, daha çok kendi sa- mimiyetinden almaktadır. Renkleri görünümü itibariyle, başarılı sayıla- bilecek bir bal dadır. Kitap sergis İstanbuldaki Sonat Festivali dolayı- siyle Türk Edebiyatçılar eni , de bir kitap sergisi düzenlemiştir. Sergi 28-29 Mayıs tarihleri arasında açık kalacaktır. Sergide sanatçılar da bulunacaklar ve eserlerini imzalı yasaklardır. 33