YURTTA ÖLÜP BİTENLER cevabı olmamalıydı ki konuyu değiş- tirmek İstedi ve Galatasaray Lise- sinden sınıf arkadaşı Selahattin Gize yaklaştı. Lâfi kıvrak bir çalımla de- giştirerek: — Selâh an Beykoz ma- çındayız değil m eykoz maçı ya- bana atılmaz, e mühimdir" dedi ve sonra gülerek esinin koluna gir- di, terminale doğru yürüdüler. Bu sırada gözüne Yeşilköy oOHava Alanının İri e ve dirayetli as- keri Müdürü Hava Kurmay Yarbayı Zafer arbay ilişti. Takılmadan ede- medi. '- Gel Kumandan, gel. Ne öyle u- zaktan bakıyorsun? Sanayi Bakan- lığından düştüysek, kötü kişi mi ol- duk? Biz daha çok gelip geçeceğiz. Temennimiz, İltifatınızın hiç bir za- man azalmamasıdır" ocatopçunun bütün gayreti ko- nuyu değiştirmekti. Fakat her türlü manevraya rağmen gazeteciler mut- laka suallerine cevap almak istiyor- lardı. Müstafi Bakanın istikbal için düşünceleri nelerdi? Gerçi m Bakanlığından düşmüştü am e olsa elde Temsilciler Meclisi üyeliği vardı. Apronda başlayan bu ayaküstü sohbet, terminal binasının iç sefer- ler bölümünün koridoruna kadar de- vam etti. Foto muhabirleri son du- rakta halef ve selefin poz poz resim- lerini çektiler. Kürdaş ve Topçuoğ- lu foto muhabirlerine karşı pek nâ- ziktiler. Bundan sonra terminal bi- nası dışında halef ve selef vedalaş- tılar. Koca topçu eşini koluna taka- rak bir taksiye atladı. ve Nişanta- şındaki evinin yolunu tuttu. Niyet ve kısmet A nda Kocatopçu için her şey, bi- tirdiğimiz haftanın ortalarında, perşembe günü başladı. O gün ya- kışıklı Bakan, saatlerin 9'u göster- diği sıralarda, ılık bir bahar rüzgâ- rım ciğerlerine oçekerek Sanayi ba- kanlığının Önünde otomobilinden indi ve aceleci adımlarla camlı kapıyı ge- vişne rengi halıların süslediği mermer merdivenleri çıkmağa baş- ladı. Bakanı ikinci katta Hususi Ka- lem Müdürü Sebahattin Tunç karşı- ladı. Birlikte Bakanlık odasına geçil- di ve kapalı kapılar arkasında Hu- susi Müdürüne son emirler dikte e- dildi. Bakan, bütün daire müdürle- rinin, odasında süratle toplanmaları- nı istiyordu. Emir ilgililere tırılırken. papyon kravatlı odasında son hazırlığını ikmalle meş- güldü. Kitapler ve lüzumlu evrak çantaya yerleştirildi. Bundan sonra iş, Başbakanlığa kadar uzanmağa ka- lıyordu. Yakışıklı Bakan da öyle Ha Kin Bileydin ! u, kanaatimce klâsik bir poli taktiğidir. Yani, zayıfın uvvetliye ei kuvvet lenmeye çalışm Kim bunu söyleyen ? A. P. nin taktisyeni Cevdet Perin! Ne güzel itiraf, 7 P. den Y.T. P. ye, P. den M. P. ye bütün o, Dolilika diye C. H. P. ye sataşmayı bellemiş minüskül partilerin tutumunun ne mükemmel izahı, değil mit Gerçit Cevdet Perinin ke Alicanin Partisi, "kuvvetli" de tabii kendinin A. P, sidir we taktisyen, bu sözleri "Alicanın A. P. yi yermesi üzerine söy- lemektedir am Eskilerin intak- ıhak dedik- leri de m başka bir şey ol masa gerek rar kırmızı plâkalı otomobiline bin- mİSti. Kocatopçunun Başbakanlıktaki meşguliyeti pek uzun sürmedi. 10.1 sıralarında tekrar bakanlıkta bulu- nuyordu. Müstafi Bakan mektubunu Başbakan Cemal Gürsele vermişti. Bundan sonra İş, hâdisenin basma intikaline kalıyordu ki, zaten gaze- teciler (oOSanayi obakanlığında arz-ı endam etmeğe başlamışlardı bile; Fa» kat ihtiyatlı Bakan istifa mektubu- nun acele bir suretini çıkarttırmayı unutmadı ve basın mensuplarını ka- bul etmezden Önce mektubun metni- nin muhabirlere ulaşmasını dı. Bunu, Hususi Kalem Müdürü Sebahattin Tunç vasıtasıyla yaptı. Şimdi sıra, basın mensuplarının sorularını cevaplandırmağa gelmiş- ti. Ankaralı gazetecilerle Bakan arasında cereyan eden konul- ma pek uzun sürmedi. Zira müstafi Bakan pek telâşlıydı ve bu İşin çabuk bitmesini arzu m Basın men- suplarının ilk su Neden istifa ettiniz?" oldu, Bakan bu suale: "— Vazifeyi daha ehil ellere dev- rediyorum" seklinde cevap verdi. Bundan sonra sual sorulmasına pek meydan vermeden basın mensup- larından müsaade istedi ve oMüste- teşarlık odasına yöneldi. Kendisini içerde Bakanlığın idâri elemanları kan hepsi ile ayrı ayrı vedalaştı ve yardımlarından dolayı (o kendilerine teşekkürlerini bildirdi. İşin dramatik safhası böylece kapanmış oluyordu. Bundan sonra Kocatopçu yüzüne bir tebessüm maskesi geçirerek telefona sarıldı ve eşine hazırlanmasını, İs- tanbula gideceklerini kat müjdeyi sonraya sakladı. on a, devr-i teslim, ameliye- siyle geçti. Maliye Bakanı Kemal Kurdaşa Bakanlığın işleri devredildi. yeri çalışma 12'ye kadar sürdü. Müs- akan, bir daha gelmemek üze- re Li bu saatte terketti. Saatin 14'e yaklaştığı sıralarda Kocatopçuyu yeni bir yolculuk bekli- yordu. 15.15 de Esenboğadan kalka- cak olan Toz uçağına yetişmek üzere yola çıkıldı. Müstafi Bakanı eski bir okul arkadaşı hususi arabasıyla Ala- na götürüyordu. Papyon' kravatlı müstafi Bakan otomobilin rahat kol- tuğuna gömülür gömülmez eşine haberi verdi ve: "— Sana bir müjdem var. istifa ettim" dedi. Bir İstifa ve ötesi K abinedeki bu yeni istifa bir ciddi sebep gösterilmeksizin, yâni eski dan derhal bir sürü tahmin gazete ni ciddi tutmamış, bu hayale önem vermemiş. ısrar karşısında kalınca da istifasını vermişti, Bir başka id- dia, Kocatopcunun 20 bin lira aylıklı Ereğli Kömür-Çelik İşletmesi Umum Müdürlüğüne getirilmek üzere Sa- nayi Bakanlığından ayrılımı olma- sıydı. Bu rivayet, haftanın sonunda bir münasebetle . üyesi Ce- mal Madanoğluna nakledildiğinde kırsaçlı General şaşmaktan kendini alamadı. Bir haber yanlış olabilirdi ama böylesi de görülmemişti. Baş- kentte yayılan bir başka şayia Ko- catopçunun istifasını başka istifala- rın takip edeceği oldu. Bunların Üçü- nün de aslı yoktu. İşin doğrusu şudur ki Sanayi Ba- kanının Kabineden ayrılması, bilinen tanda bir istifa değildir. Kocatopçu istifasını vemediği takdirde affedi- lecekti, Müstafi Bakana karşı Komi- tede bir soğukluk belirmiş bir kaç meselede çatışma olmuştur! Doğrusu istenilirse bu meselelerin hepsinde e kusurlu saymak müm- değildir nayi Bakanı İkti- sadı Devlet Teşekküllerinin bâzı ma- mullerine zam pa lüzumunu savunmuştur. yeni imal edilen ve kaliteler daha yüksek mal- ların fiyatlarını alakalandırmaktadır.