YURTTA OTUP BİTENLER Devlet Başkanlığı Sürprizseyahat Geğin haftanın ikinci yarısın- perşembe ve cuma günleri İs- Mk muhabirler hop kalkıp, hop oturdular. Zira, Devlet ve Hükü- met Başkanı Gülselin, ertesi gün İs- tanbulda olacağını çarşamba akşamı haber almışlardı. Hattâ İstanbul ga- zetelerinin Ankara bürolarının ver» diği malümata bakılırsa, İhtilâlin başının hizmetkârlarından bir grup, çarşamba akşamı trenle Ankaradan İstanbula müteveccihen yola çıkmış- tı. Böyle kuvvetli bir emare, muha- birlerin, yanlarına foto muhabirleri- ni de alarak Devlet Başkanın) karşı- lamak üzere sabahın erken saatlerin- de Yeşilköy Hava Alanına koşuşma- sına sebep oldu. Fakat perşembe gü- nü, Gürsel yerine Denizci Yaveri Üs- teğmen çıkageldi. O da, Yesilköydeki sivil değil de askeri Hava. Alanına inen bir kurye uçağından çıktığın- dan, hiç kimse kendisiyle temas im- kânım bulamadı. Asıl eğlenceli hadiseler, muhabir- lerin talihsizliklerinin devam ettiği ertesi gün patlak verdi. Perşembeden ağızlarının tadını almış olan muha- birler, daha temkinli davrandılar. Resmen teyid ettirememekle beraber, Gürselin o gün geleceğinden artık hiç kimsenin şüphesi yoktu. Çünkü hizmetkârlar ve Denizel Yaver kolları sıvamışlar, ki sakin Belediye Başkanlığı köşkü- nü hazırlamağa koyulmuşlardı. Dü- şük Kemal Aygün, 27 Mayıstan az önce muhteşem köşkü cepler dolusu para harcıyarak yeniden tanzim ve tefriş ettirmiş, fakat kader, kendisi- ni Yassıadaya lâyık görmüştü. Ay- günün diğerkâm gayreti, köşkü, yaz aylarında akşam ziyafetleri için sık sık gelen sabık ve sakıt ideal arka- daşı Başbakan Adnan Menderese lâ- yık bir hale getirmekti. Cuma günü Allahlık olmaktan bir türlü kurtulamayan A-A. nın İstan- bul Bürosundaki teleksin saat tam 12 de verdiği bir mesaj etrafı karış- tıran işaret yerine geçti. M.B.K, Baş- kanının uçakla Etimesgut Hava Ala- nından hareket ettiği, Ankaradaki Genel Merkezden bildiriliyordu. Lüt- fen, muvasalatı derhal Ankaraya u- laştırıl sındı. Tablatile A.A,, iki kişi- ik bir Wan tozkoparan sür SN Yeşilköy Hava nına (koştur Mesaj, birkaç dakikalık farklarla di. ğer gazetelerin bürolarınca da teyid edildi. Yarım saat içinde Yeşilköy Hava Alanına yirmi kadar muhabir ve fotoğrafçı yığıldı. Gazeteçiler. İs- AKİS, 17 NİSAN 17961 Başkan Gürsel Düşünce zamanı tanbul Emniyet Müdürü Nevzat Em» realpi de orada görünce ferahladılar. Fakat zaman geçiyor, ses seda çık- mıyordu. Etraf arandı, tarandı, gene de sağlam bir bilgi verebilene rast- lanmadı. Bu arada, bir zamanlar dü- ük Menderesin cezbe içinde yıkım sahalarını dolaştığı 0073 plâka sayı- lı Cadillac ta, emektar şoförünün idaresinde arz-ı endam etti. Emrealp, geciktiklerini görünce Vali ve Be- lediye Başkanı General Refik Tulga ile Örfi İdare Kumandam General Cemal Turalı aradı, ama hayret, on- ların gelişten hiçbir malümatı yokta. Anlaşılan Emniyet Genel Müdürlüğü- nün istihbaratı doğru değildi. Az sonra sahneye, Yeşilköy Hava Alanının askeri Müdürü Kurmay Yarbay Zafer arbay da'çıktı ve Em. meali görür' görm Va ahi, biz- de içinde çıkamı- yoruz" seklinde konuştu. Ankara - İstanbul arasındaki bü- tün Hava Alanlarıyla muhabere e- dildi. Hayır, hiç kimse Gürselin için- de bulunduğu bir uçağa rastlama- mıştı. Hava Trafik ve Kontrol istas- yonu da kapı duvardı. Nihayet İki saat geçtikten sonra Ankara ile konuşmak akıl edildi. Öğ- renildi ki basiretli Orgeneralin bine- ceği C -130 tipindeki askeri uçak he- nüz havalanmamıştır ve Etimesgut Hava Alanında sefere hazır bekle- mektedir Başkentte de Gürselin ne- rede olduğunu bilen tek kul mevcut değildir. Böylece, sabırsızlık (o içinde beklenilmeğe, devam edildi Allahtan. Türk Hava Yollarının saat 16.40 ta Yeşilköy Hava Alanına inen uçağından aktüel bir halef o se- lef, Maliye Bakanı ve Sanayi Bakan Vakili Kemal Kurdaş ile sabık Sa- nayi Bakanı Şahap Kocatopçu çıktı da, gazeteciler idarehanelerine dağar- cıkları tamamiyle boş dönmediler. Beri yandan Tural, Gürselin oto- mobille gelmekte olduğunu duymuş ve Harbiyedeki Örfi İdare Kuman- danlığında yapılan bir toplantıyı ter- kederek, istikbal maksadıyla İzmite kadar gitmişti. Ne var ki sonradan, işittiğinin yanlış kendisine bildirildiğinde, İzmitten dönmek mec- buriyetinde kaldı. Halbuki tek doğru haber, Turaiın aldığıydı. Gerçekten Gürsel, yanına Karacı Kur. Alb. Başyaveri Agasi Şe ni ve Yüzbaşı Yaverini alarak Cum- hurbaşkanlığının plâkasız siyah Ca- dillac'ı ile sabahleyin yola çıkmış, 17.15 te Üsküdara ulaşmış, Kartal araba vapuru ile Kabataşa geçtikten sonra, saat tam o 18.45 te Floryada Belediye Başkanlığı köşküne vararak sürpriz yapmıştı. o Derhal bir sıcak banyo alıp, hafif bir yemek yemiş ve istirahate çekilmişti. Ama istisnasız herkes, nekahet devresini henüz ta- mamlıyan 65 yaşındaki Gürselin, yp ratıcı kara yolculuğuna otaham edemiyecegine inanarak, ae gelebileceğini aklının ucundan dahi geçirmemişti. Gürselin Floryaya gitmek üzere İstanbul caddelerini katettiği sıralar» da, Tuiga ve Emrealp, Malta Köşkün- de bir kokteyl partide EE bulunu- yorlardı. Gelir peşinde koşan kasası boş İstanbul ( Belediyesi, Yıldızdaki Malta Köşkünün bahçesini gazino haline getirmişti ve açılışı münase- betiyle bir kokteyl parti düzenlemiş- ti. Saat 19.45 sularında Devlet ve Hü- kümet Başkanının Yaverlerinden biri Floryadaki telefonun başından Tol- gayı Malta Köşkünde bulup durumu anlatınca, Tulganın hali görülmeğe değerdi. Etrafındakilere, şaşkınlıkla: "— Yahu, bizi de atlattı. Gürsel Paşa hakikaten gelmiş,.." diye mırıl- dandı. Hususi Kalem Müdürüne hemen 00001 numaralı makam arabasını ha- zırlatmasını söyledi, "floryaya gidi- yoruz" dedi. Etrafındakiler, (o Orge- neralin neden önceden ikaz etmeden, aniden ve çıt çıkarmadan geldiğini sordukları zaman Tulganın cevabı: — Öyle emretmiş" oldu. Cuma günü Tulgadan başka ziya- 11