* DEVLET TİYATROSU * * Biliyor muydunuz? "REPERTUVAR Bu ay sonundan OPERAST'nin ilk dene- mesine hazırlanmaktadır. itibaren o mev- sim o başındanberi oçırakılmış operaların hiçbiri afişten in- dirilmiyecek o ve hepsi, belirli bir sıra içinde, opera temsil- lerine ayrılmış olan aksamlarda oynanacakta. o "Reper- tuvar Operasından müspet sonuçlar alınırsa, gene Büyük Tiyatroda, bu mevsim çıkarılmış dram eserleriyle, "Re- pertuvar o Tiyatrosu” denemesine de girişilecek, dram tem- sillerine ayrılmış akşamlarda, başka başka eserler oyna- nacaktır. DEVLET oOTİYATROSU KONYA TEMSİLLERİNE yeniden baş- , Geçen yıllarda sanatsever o Konyalılar o arasında memnunluk o uyandırmış olan bu o temsillere, merkezdeki çalışmaların kesafet peyda etmesi üzerine, bir in, ara verilmişti. Şimdi Konya "Horilaklar"ı ile yeniden Konyaya geleceği duyulur duyulmaz, biletler kapışılmış ve temsil büyük bir ilgiyle tâkibedilmiştir. Temsilde -yarım saat önce gişe önündeki kuyruğa girerek biletini kendi eliyle almış olan- tiyairo- sever Konya Valisi Rebii Karatekin de hazır bulunmuş ve temsilden sonra. Şahin Otelinde, sanatçılar şerefine bir supe vermiştir. Konya yemis yeri geçen pazartesi Cevat Fehmi Başkutun "Hacıyatmaz'ı ile devam etmiştir. OPERASININ YENİ MEMSİLLERİ başladı. . Helmut Schaeffer'in idare ettiği yeni "Tocsa” temsilleri, Seza Al- tındağın yeni dekorları içinde, İsviçreli misağ ir rejisör El- mar Voigun yeni mizanseniyle oynanmaktadır. Seçkin bir seyirci topluluğu önünde verilen ilk temi başarılı ol- hr iş Sevda Aydan, Doğan Onat, Özcan Sev- e misafir rejisör uzun uzun alkışlanmışlardır. DEVLET “OPERASI BALE BÖLÜMÜNÜN ilk temsili 28 Ocak ak- şamı Büyük Tiyatroda Leo Delibes'in "Coppelia” sıyla verilecektir. BÜYÜK 7 YATRODA "GERGEDAN"DAN SONRA Refik o Erdu- anın "Büyük Jüstmyen"” adlı yeni telif eserinin oynan- ması düşünülmektedir. Manzum bir trajedi olan eseri Şa- hap Akalın sahneye koymaktadır. TOREADORLAR VALSİ" İSTANBULDA OYNANMIYA baş- lad. Lüffi Ayın Jean Anouilhdan dilimize çevirdiği bu güzel komedi geçen mevsim Ankarada büyük bir başarı ka zanmış ve üç aya yakın bir zammı afişte kalmıştı. Eserde başrolü oynamış olan sevimli sanatçı Münir Özkul şimdi Aksarayda açtığı Bulvar Tiyatrosunda eseri İstanbul se- yircisine de sunmakta ve başrolünü gene kendisi oyna- maktadır. LALE ORALOĞLUNUN "6 TİYATROSU" İKİNCİ eserini verdi. Bu eser, ingiliz yazarı Shelay Delaneynin "Bir Parmak Bal" adlı piyesidir ve 18 yaşında bir gençkız tarafından yazıl- mıştır. Sh. Delaney, ilk opiyesi olan "Bir Parmak Bal", Londrada bir temsilden çıkarken: "Ben bundan daha iyi- sini yazarım!" iddiası üzerine üç haftada yazmıştır. Önce Londra kenarındaki Workshop tiyatro topluluğunun sah- nesinde oynanan eser, sonradan merkezdeki Wyndham Tiyatrosunda üç sene afişte kalmıştır. KARACA TİYATROSU YENİ MEVSİMİN ilk eserini, G. Feyde- audan adapte edilmiş olan, "Cünbüş Palas” komedisiyle temsile başlamıştır. Bilindiği gibi bu topluluk mevsim başındanberi "Cibali o Karakolu” o tekrarlamakta idi. İİ ŞEHİR TİYATROSUNUN İSTANBUL BÖLÜMÜ açıldı. Belediye Binası karşısında, Atatürk Bulvarı üzerindeki ye- ni bina 375 seyirci almaktadır. İstanbul Bölümü perdesi- ni 2i Ocak akşamı Cevat Fehmi Başkutun "Hacıyatmaz"ı ile açmıştır. yatrosunun yarım saat içinde "TOSCA" Yeni Parislilerin, Alman işgali altında yazılan "Antigono"yi çılgınca alkış- lamalan elbette sebepsiz değildi. Sahnedeki oyun Site Tiyatrosunda "Antigone"yi ye- niden sahneye koyan Yıldız Ken- ter, ona şekil bakımından -dekor, kostüm, hattâ mizansen bakman- dan- Anouilh'un modern dram anla- yışına çok daha uygun bir üslüb ver- miştir. Oyuna gelince: Kendisinin Antigone kompozisyonu ile kardeşi Müşfik Kenterin Kreon kompozisyo- nu arasında, hayli üslüb farkı var. Antigone ses tonları, o jestleri, mi- mikleriyle antik trajedi oüslübuna kayarken, Kreon kibirli, azametli hattâ duygusuz görünen, çok hare- ketsiz, donuk ve kuru bir kompozis- yonla belki modern, ama Anouilh'un sâde, babacan, çaresiz kalmış bu "ünlü kişi"sine uygun düşmeyen bir üslüpla oynuyor. Gecikmiş bir komedi İstanbul Şehir Tiyatrosu, Komedi bölümünde, dikkate değer, aynı za- manda eğlendirici bir Amerikan ko- medisi oynuyor: Ben Hecht ile Char- les MacArthur'un yazdıkları, Nüvit Özdoğrunun da dilimize çevirdiği "Baş Sayfa". Adından da anlaşılacağı gibi, pi- yes, basın çevresini ele almış, "tefes- süh etmiş bir hükümetle onun aynı olan basım iğneyle didik didik ede- rek seyircilerin önüne sermiştir". Vakaya kimler karışmıyor ki!.. Yeni seçimleri kazanmak hırsıyla herseyi göze almış bir belediye reisi ve Şerif, polisler, sokak yosmaları, tabii gaze- teciler ve onlardan birine gönül ver- mek felâketine uğramış bir kızcağız.. 1928 de yazıldığı anlaşılan bu çok hareketli ve sürükleyici komedinin başlangıçta ele alır göründüğü sos- yal meseleler üzerinde ciddi bir şekil- de durmamasına ve işin "alayında" kalmasına rağmen, şayet 27 Mayıs inkılâbından önce sahneye konulup hattâ faydalı bir tarafı olurdu. Sahnedeki oyun "Baş Sayfa"yı sahneye koyan Nü- vit Özdoğru, ona "Amerikan havası"m vermeğe muvaffak olmuş. 25 kişilik eşhası olan böyle kalabalık ve hareketli bir komedinin muhtacol duğu tempolu oyunu da sağlamış. Bellibaşlı rollerden mesleğine â- şık gazeteci Hildy Johnson'dâ" Mü- cap Ofluoğlu, dinamik ve çok sevim- li bir oyunla, büyük basan gösteri- yor. Patronu Walter Burna rolünde Hüseyin Kemal Gürmen, bu mesle- ginin kurdu ve despot eski nesil ga- zeteci tipini nefis bir kompozisyonla canlandırıyor. Sami Ayanoğlu, malın gözü Belediye Reisini, Nüvit Özdoğ- ru da Şerif Hartman'ı renkli tipler halinde canlandırıyorlar. AKİS, 23 OCAK 1961