kanlıklarını ilgilendiren konularda konuştular. Dış yardımlar hakkında Maliye Bakam Kurdaş uzun uzun izahat verdi. Bu konu da Başkanı zi- yadesiyle alâkadar etmiş, General, Kurdaşı dinlerken sol eliyle yaptığı tik - taklara bile ara vermişti. Zayıf kış güneşi başkentin üzerindeki dev- rinin yarısına geldiğinde toplantı ni- hayete erdi. Kırmızı plâkalı otomobiller Çan- kayadan aşağı inerken, içinde bulu- nan adamların doğrusu keyfine pa- yan yoktu. General hepsine teşekkür etmiş ve memnuniyetini belirtmişti. da üç adam Başbakanlık binasının önünde ısınmak için el kol hareketle - ri yapıyor, durdukları yerde zıplı- yorlardı. o Zıplıyanlar her zaman ol- duğu gibi gazetecilerdi ve 15.30 da toplantıya giden Bakanların dağıl- masını bekliyorlardı. Bakanlar dağı- lacak ve ağızlarından birkaç kelime alabilmek için zıpzıp gibi zıplayan gazeteciler uğraşacaklardı. O gün toplantıya gene Selim Sar- per başkanlık etmekteydi. Henüz bir Başbakan Yardımcısı tâyin edilmedi- ginden bu işi Sarper görmekte, doğ- rusu istenirse, sevimli Dışişleri Ba- YURTTA OLUP BİTENLER bir dahaki seneler tamamlamak ar- zusuydu. Hal böyle olunca bölük pörçük yatırımlardan vazgeçmek ve büyük işleri bitirebilecek kadar meb- lâğı ortaya koymak gerekiyordu. İşte 450 milyonluk fark bundan ileri geliyordu. Bütçenin iki buçuk milyar lirası yatırımlara tahsis edilmişti. Daha sonra Maliye Bakanı Kur- daş dinlendi. Kurdaş memur ve su- bay maaşlarına yapılacak zamla il- gili bilgi verdi. Bu da yeni yıl büt- çesine 730 milyon liralık bir meblâğ ekliyordu. Bu hesaplara göre yeni yıl bütçesi sekiz bucuk milyar liraya Bakanlar Kurulu Gürselin başkanlığında çalışıyor Babacan General vazifesi Toplantı üstüne toplantı Bakanların cuma günü yaptığı top- lantı, haftanın ilk toplantısı de- ğildi. Geçen hafta içinde Başbakanlı- gın önü kırmızı plâkalı otomobiller- le doldu taştı. Bakanlar, Başbakanlık o binasına koltuklarının altında kalın dosyalar, dolu fermüarlı çantalarla giriyor ve hiç değilse beş - altı saat çıkamı- yorlardı. Konu yeni yıl o bütçesiydi. Bütçe kanunu tasarısı Bakanlar Ku- rutuna tevdi edilmişti. Kurul hum- malı bir şeklide incelemelerine de- vam ediyor ve bir an evvel işi bitir- mek için çalışıyordu. Günlerden Çarşambaydı. Suhunet gene sıfırın bir hayli altına düşmüş- tü. Saatlerin 19'u gösterdiği sıralar- AKİS, 23 OCAK 1961 başında kam bundan pek fazla memnun ol- muş da görünmemekteydi. Belki de Fransızların "sâdece muvakkat, da- imidir"' sözü hatırına geliyordu. Sarperin Bakan arkadaşlarını selâm- lamasından sonra derhal müzakere- lere başlandı. O gün Sanayi Bakanı- nın oldukça müşkül işi vardı. Müza- kerelerin seyri Kocatopçuoğlunu bir hayli konuşmaya mecbur kılıyordu. Nitekim Öyle oldu ve saat hesabına göre en fazla konuşan Bakan unva- nım o gün Kocatopçuoğlu aldı. Konu yatırımlardı. (Yatırımlarda yapılan kısıntı ve sıraya koyma ameliyesine rağmen geçen yıla nazaran bu yıl 450 milyon liralık bir fazlalık mev- cuttu. Bunun sebebi başlanılan işleri tamamen bitirmek ve geri kalanını baliğ olmaktaydı. Kurdaş toplantıda yapılacak zamların şekli (o üzerinde izahat verdi. Zam yüzde 35 civarın- da olacaktı. Bunun yüzde yirmisi derhal ödenecek, kalan kısmı ise ta- sarruf bonoları halinde verilecekti. Tasarruf bonoları ilk beş yıl isme muharrer olacak, son beş yıl ise ha- miline ödenmek üzere tanzim edile- cekti. Böylece omemur 10 senelik mecburi bir tasarrufa tâbi tutulu- yor, aynı zamanda hazineye önemli miktarda gelir temin ediliyordu. Bakanlar o gün Başbakanlığı ter- kederken yorgun bir gün geçirdikle- rini hareketleriyle belli ettiler. Büt- çenin tümü üzerindeki müzakereler bitmişti. Saatlerin 19.05'i gösterdiği sıralarda kırmızı plâkalı otomobiller 11