23 Ocak 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

23 Ocak 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Baban kurtuluşu işi şakaya vur- makta buldu ve kapının ağzında gö- rünen Ni Kocatopçuoğluyu gös- ralantide çalışmağa başladı. Kalori- ferlerin daha iyi çalışması için ş0- förler gaz pedallarına ha babam ba- sıyorlardı. Merdivenli kapıda evvelâ o terer bir Albay göründü. Albayın hemen yek Ona sorun. Bugün en fasla arkasından Üçüncü İhtilâl Hüküme- O konuştu' dedi ve uzaklaştı. Koca- tinin öfkeli Adalet Bakanı Ekrem O topçuoğlu derhal savunmaya geçti, Tüzemen kapıdan çıktı. Etrafını a- oÜzerine gelen gazetecilerin duyacağı lan üç genç sordular: şekilde: " — Neler oldu beyfendi, acaba?" OO "—Siz herşeyi söylediniz. Benim Tüzemen kaşlarının şeklini -ça- ( SöYliyecek bir şeyim yok" diye ba- gırdı. Otomobiline oOdoğru yürürken tıktı- bozmadan: 7 GOL p " gazeteciler önünü kestiler. — Bana bir şey sormayın. Bu iş için sizlerin Bakanı Cihat bey yetki- o SI: , li kılındı. Ona sorun öğrenin" dedi. Bir tane- — Sekiz buçuk olur mu Şahap Sonra sert adımlarla Mercedes oto- Obey?" dedi. mobiline atladı ve bir iki dakika son- Zarif Bakan, sol ayağını otomo- ra da gözden kayboldu biline attı. Kapıdan girmek için ha- fifçe eğildi. Sonra gene zarif bir ha- Baban işte bunun içindir ki kapı- reketle kol saatına baktı vs: dan çıkar çıkmaz kendisini soğuğa süsünün sağ ve Sol taraflarında bu- lunan Divan kâtipleriyle müşavire- den sonra, oturduğu koltukta hafif- çe doğruldu ve önündeki mikrofona doğru eğilerek: "— Oturuma ara yeriyorum" de- di ve birşeyler daha söylemek iste- yen insanların aceleciliği içinde de- vam etti: "— Bu ara, sâdece onbeş dakika- dır," Salonda neşeli bir uğultu başladı. Temsilciler Meclisinin muhtelif sı- nırları temsil eden üyeleri, salonu süratle boşaltmağa başladılar. Belli ki bu ara, bir hayli zamandan beri beklerimekteydi. Hâdise geçen haftanın başında bir gün, yeni Meclis binasının büyük ve ferah toplantı salonunda cereyan dayanıklı adamların arasında buldu. " —Sekiz buçuk mu? Yok canım etli. Başkanlık kürsüsündeki beyaz Güldü mi: daha saat ancak yedi o buçuğa geli- ( saçlı, uzun boylu adam, İbrahim Se- "— Arkadaşlar öyle pek bir şey (yor” dedi. nildi. Saatler 17.05'i gösteriyordu. var sayılmaz" dedi. Ancak soğuğu Başkanlık kürsüsünden kalkan Se- yemiş gazetecileri atlatamadı. Temsilciler Meclisi nil, sol taraftaki omeşin kaplı kapı- — Kaç lira olur bütçenin tümü ? Alışma devresi dan dışarıya çıktı ve kürsünün arka On milyarı bulur mu?" kısmındaki sere doğru yürüdü. He- "— Zannetmem, iktisadi yardım- (Kapakdaki o Başkan) yecanlı ve sıkıntılıydı, larla beraber sekizbuçuk milyar lira (Beyaz saçları hafifçe dökülmüş, u- Senil için o gün herşey, Temsilci- olabilir zunca boylu adam, Başkanlık kür- oler Meclisinin oturumunu Başkan Bir Mülükat Kâzım Orbay Yaşlı, sevimli yüzlü adam oturduğu koltukta geriye doğru yaslandı ve yanında bu- lunan arkadaşına, karşısında oturun genç adamı göstererek: "— Görüyor musun Paşa, gençler nasıl ateş gibi.." Sonra genç adama döndü ve: — Bor bakalım, delikanlı..” dedi. Odada mm derece sıcak bir hava mevcuttu, fakat (oOdışarıda Ankaranın meşhur ayazı o hüküm (sürmekteydi. İşte (o Temsilciler | Meclisi Başkanı Kazım Orbay bu manzara içinde düşündükleri- ni AKİSe anlatmağa başladı. Gazeteci arkadaşların bana karşı göstermiş olduk- (o ğı kanısını her an taşıdım. 1950'den değil, 1954'den ön- ları yakın ilgiye teşekkür ederim. Bugünü sizler, ce de vicanlarının seslerini ve duygularını belirten gazeteciler, fikir, düşünce ve çabalarınızla hazırladınız. AKİSİ, kendine has bir havayla basın hayatımıza girdiği gündenberi izliyorum. 27 Mayıstan önceki ve sonraki görüş, fikir ve kanaatleri bugünün hazırlanı- şında büyük rol oynamıştır. "Batı anlamında gerçek oOdemokrasinin kurulması uğrunda adımlar 14 yıl önce atılmıştır. Bunun ilk dört yılı ile beşinci yılının birinci yarısı bizi sevindiren, mil- letçe yönelmek istediğimiz gelecek oObakımından çok umutlu oldu. Ondan sonra gelen yularda derece derece artan kaygılar, vatandaşlarımızın çoğunluğu arasında bir fert olarak beni de umutsuzluğa düşürdü ve çok üz- dü. Ancak milletimin sağduyusuna, tarih boyunca gös- terdiği olgunluğa ve başardığı büyük işlere yürekten inanmış olduğum için bu umutsuzluğum uzun sürmedi. Geleceğin, kesin olarak beklediğimiz amacı sağlıyaca- seçkin vatandaşlarımız oklu. 1964 ile 1957 yılları ara- sında tutulan yolun yanlışlığı, sayıları gittikçe artar düşünür, yazar ve iktidar dışında elan siyasi partilerin sözcüleri vatandaşlar tarafından açıkça ortaya konul- du. 1957'den sonra da bu çaba hızını arttırdı. Buna, ay- dınların hemen hepsi katıldı. "Bilim kurumlarımızın değerli o öğretmenleri, fa Sakar, heyecanlı öğrencileri. Basının cesur ve fedakâı mensupları, siyasi partiler, hiçbir tehlikeden yılmadan demokrasi yolunda asimle savaştılar. Hâsılı hürriyeti insan haklarını pek çok daraltan tutumdan sıkılan va- tandaşlar bu yoldaki çabalarına devam ettiler. "Bir sabah saat 05.30'da yakın ve emekli bir arka- daşım telefonla beni aradı. Tek cümle ile "Radyonuzu açınız! Beklediğimiz sabaha kavuştuk..." dedi. Radyo- yu açınca Silâhlı Kuvvetlerimizin millet sevgisiyle dolu AKİS, 23 OCAK 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: