7 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

7 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gildir. Geçtiğimiz hafta perşembe gü- nü, sanıklar 6/7 Eylül olayları duruş- ması için Yüksek Adalet Divanı önü- ne getirilirken, nezaret görevini ifa eden Güryay, haklı olarak fazlasıyla tutulduğu tuhaf lacivert beresinden dolayı F.K. Gökayı haşladı. 11 sanık daha yasak bölgeden çıkmışken Gür- yay halâ bir kilitli sandık durumun- dak, Gökaya yanaştı ve hışımla, "Ya- hu, çıkar şu takkeyi başından, herkes seni Ticani zannedecek!" diye söylen- di. Vaktievvelin mini mini Vali ve Belediye Başkanı insiyaki bir itaat- kârlıkla denileni yaptı ve tuhaf laci- vert bereyi, siyah paltosunun cebine şimşek süratiyle yerleştiriverdi. Bir daha da Gökayın, koğuşu dışında ay- nı baş tuvaletiyle gezdiği görülmedi. Adanın kemik ve adalesi ayda değer bir rekor bedi Yassıa- K dada geçen haftanın sonuna ka- dar 500 kadar sabık ve düşük arz arasın- da tek bir disiplin hâdisesine rastlan- mamış elmasıdır. Mev yekdi- ğerierine yabancı olmamaları ve ara- larında ifrat derecesine varan bir fi- kir ayrılımı bulunmaması işleri kolay- laştırmıştır. Aslına bakılırsa, disipli- ni bozacak bir hareketin vukuuna pek ihtimal de yoktur. Zira her türlü ön- leyici tedbir alınmıştı?. Sanıklar ara- sında arada sırada ufak çapta ağız kavgaları olmuyor değildir. Ama nö- betçilere, bir harekete tevessül edilinceye kadar müdahale yoluna gi- dilinmemesi için kati direktif veril- miştir. Zaten son günlerde tutukların canlarına "tak" diyecek ve başkaları ile hırlaşacak boş vakitleri de yoktur. Hepsi, harıl harıl savunmalarını ha- -ırlamakta, başlarının derdine sap- lanmış çırpınıp durmaktadırlar. Anla- şılan, herkesi en aşağı kendileri ka- dar kötü kabullenen D.P. erkânı, du- ruşmalar başladıktan sonra millete lâyık görmedikleri adalet, müsamaha ve anlayış ile karşılaşınca yeniden canlanmış ve kanlanmışlar hattâ ba- sıları küstahlaşmışlardir. Kendileri için mutlak ve mesut bir sürpriz teş- kil eden duruşma şartları, yaşama. ümitlerini arttırmıştır. Zira indi bir muhakeme ile "gargara"'ya veya "bo- zuntu"yâ getirilerek Aknoz Paşanın tabiriyle salkım salkım rr va neticesine varmış olacaklardır ki, ruşmaların yaklaştığı günlerde heyecan ve dehşete kapılmışlardır. O günlerde sık sık kalp krizleri geçiren- lere rastlanmış ve viziteye çi arzusu gösterenlerin adedi yüzde artmıştır. Fakat şimdi, e i hepsi pür sıhhat ve neşelidir. Ne kalp krizi geçirenlere, ne de viziteye çık- mak arzusu gösterenlere rastlanmak tadır. Hatta Bayar in intihara teşeb- büsü dahi, o fuzüli heyecan ve dehşet devresine isabet etmiştir. AKİS, 7 KASIM 1960 Hatıra Defterinin Anlattıkları Bir misiniz ki bundan beş ay kadar önce, bir yaz günü, kendisini Yassıadaya getiren hücumbotundan çıkıp karaya ayak bastığında Celâl Bayar bu deniz üssüne ilk defa değil, ikinci defa da değil, tam üçüncü defa geliyordu ? Menderes ve Koraltanın ise ikinci ziyaretleriydi. 25 Ağustos emi yn tarihinde önemli bir gün teşkil et- mişti, Devrin demol ve hukuk devleti şampiyonları Cumhurbaşka- nı Celal Bayar. Biyik Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan ve Başba- kan Adnan Menderes Yasaladayı ilk defa ziyaret etmişler, oradaki De- niz Kuwetleri Komutanlığı mensuplarınca sevgi, saygı ve tezahüratla karşılanmışlardı. Düşükler, henüz foyaları meydana çıkmamış bulun- duğundan, o zamanlar gittikleri her yerde olduğu gibi Yassıadada da milletin göz bebeği muamelesi görmüşlerdi. Böyle mutlu ve manalı bir gün münasebetiyle Yassıada deniz üssüne yeşil maroken kaplı ve kenar- ları pırıl pırıl yaldızlı şık bir şeref defteri de alınmıştı. Bayara, Koral'- tana ve Menderese ihtisaslarını yazmaları istirham edilmişti. Deftere ilk siftahı yapan meri ihtisaslarını birçok imlâ hataları taşıyan sa- tırcıklarla ifade etmişti : "Çok kıymetli bir askeri iz olmak yolundadır, Gördükle- rimden memnunluk duydum Te yekün ari Y. Adalet Divanının sai ürsüsün eşrif etmemiş olan Ko- teş raltan, müsellem hitabet kaabiliyetine İli şatafattı kelimelerle ve imlâ hataları bakımından Bayardan geri amak şartıyla Yassıada deniz üssünün şeref defterinin ikinci sayfasına kurulmuştu* "Koca Başkan" o tarihte şunları yazmıştı "Yeni devrin yapıcı kollkterine uygun olarak vücut bulan bu eseri al ia gördük. Yapan millet, yapfıran kudret, yaşatacak eller sağol- m laf ve kaligrafisi Bayar ve Koraltana nisbetle fersah fersah üs- tün Menderes ise şöyle demişti "Yassında Topçu ve Harekat Ol lum; İ tesiri çok müsbet olmuştur, Şanlı Deniz Ordumuza meli unsurlar yetiştireceği aşikâr olan bu okul ve tesislerin memleket ve Deniz Ordu- muza hayırlı hizmetler hacım dileyerek bütün mensuplarını sev- gi ve hürmetle selamlarım Bayarın Yasaıadayı ikinci ziyareti 2 Ağustos 1954'e tesadüf et- mektedir. Ancak ikinci ziyaretinde şeref defterine sâdece imzasını at- mak için kalemi eline almıştır. Bayarın üçüncü, Koraltan ve Menderesin da Yassıadayı ikinci ziyaretleri, milletimizin yıllarca zaptedilen asil he- yecanının taşmasından, yâni 27 Mayıstan sonra vukua gelmiştir. Yeşil maroken kaplı, kenarları pırıl pırıl yaldızlı şık hatıra defteri, halihazırda yüz küsur yerli, yabancı eleküstü insanın ihtisaslarını ve hâ- tıralarını saklamaktadır, Bunların dikkate değerlerinden biri de sabık ve düşük Bursa milletvekili Kenan Yılmaza aittir, Hazret, Savunma Ba- kanı iken 1954 yılının 9 Mayıs günü şunları, belirtmiştir: 1, ibi kısa müddet zar- Jinda hali bir ada üzerinde kurulmuş « olan bu tesisler takdire şayan ol- duğu kadar, Türk Ordusu mensuplarmın nelere muktedir olduğunu göstermek bakımından şayanı #akdir ve iftihar bir vakıadır. Bir diğer Savunma Bakanı, -ve Ada sakini- Semi Ersin 8 Eylül 1956 da şunları yasmıştı: “Deniz Feel ni ida ei de iç Açıcı ala e e mlı r bizi maktadır. Bütün arkadaşlarımı Gönülden tebrik ederim." Şeref defterinin son sayfası 27 Mayıs günü, Yassında deniz üssünün bir evvelki Kumandanı ve şimdi ir sevkedilmiş bulunan Güverte Albay Rifat are ey uştur ve aynen şöyledir; "İNKILAP KA MA (3) 5 Mayis ihtilalinin parolası- 27 Mayıs 10000 cuma 1 03 00 Türk Silahlı K Jelesiyle fiilen hüküü idi resini ele aldığı gündür."

Bu sayıdan diğer sayfalar: