YURTTA OLUPBİTENLER Tarık Zafer Tunaya Doğru söyleyeni... Komitenin tebriki t17.07deM.B.K. nden Orhan Erkanlı, Numan Esin ve ünifor- masını çıkarmamış bulunan İrfan Solmazerin rektörlük binasına gel- dikleri görüldü. M. B. K. Üyelerini, kapıda Prof. Naci Şensoy karşıladı. Rektorluk toplantı salonuna bitişik bir küçük odaya geçildi.. Onar, M. B. K. üyelerini burada karşıladı. Yüzü gülüyordu. Kahverengi elbise giymiş- t. Orhan Erkanlı, Çnara sigara ver- mekistedi. Fakat On — Ben üzüntülü olduğum zaman içerim. Şimdi ise neşeliyim" dedi. Numan Esin: "— Biz de efendim, neşeli olduğu- mz zaman içeriz.." dedi. Bunu taki- ben Erkanlı: — Günde üç paket içtiğimiz bile oluyor.." diye ilâve etti. Konuşma bir kere sigara üzerine yapılmıştı. Rektör, sigarayane zaman başladığını, üç defa terk ettiğini, ilk içtiği sigaranın "renkli sigara" oldu- ğunu söyledi. Daha sonra İrfan Sol- mazerin solunda oturmakta olan Prof. Naci Şensoy atakılmaktan ken- disinialamıyan Onar: — Sen Galatasarayda okurken ben senin velindim, değil mi?. Sen o zaman kısa pantalonluydun" dedi. Hepbirlikte gülüşüldü.. Sigara ve yorgunluk üzerine 10 dakika kadar devam eden bu konuş- malardan sonra, Prof. Ragıp Sarıca içeri girdi. Güler yüzle, Onara: "— Hocam, biz Anayasanın il İ langıç kısmında bir tashih hatas 14 yapmışız. İnsanların Hürlüğü olacağı yerde İnsanların Birliği yazılmış" de- di Bunun üzerine Erkanla Sıddık Sa- -iye hitaben: "— Zararı yok efendim. Siz, kos- koca bir eser hazırladınız. O kadarını da biz düzeltiriz.." dedi. Saat 17.32 de Onarın teklifi üzeri- ne, rektörlük toplantı salonuna ge- çildi ve 18.07 ye kadar içeride kalan Komite üyeleri, ancak memnun ve mütebessim, salondan çıktılar.. Bu hâdisenin cereyan ettiği günün sabahı, ilk iş olarak mecmualarım el- lerine almış olan AKİS okuyucuları Üniversite hadiseleriyle alâkalı kıs- mının şu pragrafla sona erdiğini gör- müşlerdi: "Bu sırada İstanbulda, Küçükyalı- nın Hatboyu 72 numaralı evinde ha- kettiği dinlenmeye çekilmiş bulunan bir adam hâdiselerin aldığı şekilden son derece memnun tebessüm ediyor- du. Bu, ilk protesto sesini yükselten ve bu sese -yazık ki bir süredir mü- nakaşa konusu olan- şahsiyetinin hâ- lâ çok büyük ağırlığım koyan Sıddık Sami Onardı. Basiret yolu tekrar tu- tulduğuna göre Üniversiteyi bırak* mak hakkı artık hayatım Üniversite- ye adamış "Hocaların Hocasa"nın e- linden çıkıyordu. Vekilinin dahi otur- maktan çekindiği ve bugünkü şartlar altında başkası tarafından aynı şekil- de doldurulamayacak rektörlük ma- kamı kendisini bekliyordu. Madem ki dâva kazanılmıştı, Üniversiteyi yeni ufuklara götürme vazifesi gene Ona- rın omuzlarmdaydı." Yeni ufuklar açılmıştı ve bunca hâdiseden sonra Onar gibi bir ilim a- damından her konuda daha az hissi davranmasını beklemek herkesin hak kıydı AKİS, 7 KASIM 1960