10 Ekim 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

Allah Mübarek Etsin! Ep“ devirde bütün ikazlara rağmen hükmünü yürü- olarını kapayanlaradır. Zira en sonda zarar görenin, bi- ten "Kelle (o İstiyorlar" edebiyatının, köprülerin al- orinciler değil ikinciler olduğu pek parlak şekilde orta- tndan bunca su akmı, bulunsa ve bir koca ihtilâl (odadır. de yapılmış olsa rağbette kaldığı o anlaşılıyor. Mende- resin Savcısı ve Menderesin meşhur Tahkikat Komis- Yukarda, Mumduoğlu - Dinçer ortaklığının Kavak- yonunun idam talebiyle Yüksek Adale Divanına sev- İldereye diktiği apartman görünmektedir. £ Apartmanın kedilmiş üyesi Selâmı Dinçerin ortağı Hayri Mumcu- bir kanadı İnkılâp Hükümeti Bakanı Hayri Mumcuoğ- oğlunun, o İnkılâp oHükümetindeki yerini muhafaza et- uya, diğeri (o Yassıadada idam talebiyle (o yargılanacak mesini başka türlü (izaha imkân yoktur. Nitekim ne odüşük millevekili oOSelâmi Dinçere aittir. | İşbirliğinin Mumcuoğlunun o kendisi, ne de başkaları aklın alma- 27 Mayıs gününe kadar devam etmiş olması hikâyenin yacağı nin hortlaması ve delil, vakıa, mış ikazların kaale bir üzüntü duymamak halisane niyetlerle bu ikazı ramamış olmalarına değildir. uzun boylu Adalet Bakanı Amil Ar- tüs göründü. Adalet Bakanının Divan Üyeleri ile birlikte gelmesini gazete- ciler bir hayli yadırgadılar. Mavi bir elbise giymiş olan Artüs, uçaktan eşyalar indirildikten sonra, ilk fotoğraflar Ordu Film Merkezi e- kibi tarafından alındı, daha sonra da bahçede bekliyen gazetecilerle fotoğ- rafçıların hava alanına girmelerine izin verildi. Bu sırada Divan Başkan, savcı ve üyeleri, Amil Artüsü orta- larına almışlar, resim çektirneye, ha- AKİS, 10, EKİM 1960 bu durumu açıklamaya dahi lerdir. "Basın ne yazarsa yazsın,vız gelir/"zihniyeti - hâdise Lİ yapıl- dahi alınmaması gd derin mümkün müdür yapanların seslerini Üzüntü, teşebbüs etmemiş- yor ve Menderesin S ? Üzüntü, e duyu- o seslere kulak- düşükle o menfaat zırlanıyorlardı. otoğrafların alınması bittikten sonra gazeteciler neşeli Artüsün ya- nma yaklaşarak e kesin tarihini sordular. Artüs gülerek: N te Divan iel burada, ona sorun" dedi. Gazeteciler ve Divan üyeleri hep biriikte askeri hava alanı kumandan - lığı odasına girdiler. Kumandanın masasına Artüs oturmuş, Başkan ve bir kısım Divan üyeleri de koltukla- ra ve iskemlelere yerleşmişlerdi. Başsavcı Ömer Altay Egesel ise, Sa- lim Başolun koltuğunun yanında du- vara dayanmıştı. Gazeteciler hemen Parkanı muhasara altına aldılar. Su- bir başka hazin tarafıdır. "Allah mübarek basın politikasını şarıyla tatbik eden Mumcuoğludan sonra bu politikayı İstanbul Adliyesinde aynı alâkalılara ithaf edi- Merakımız, ba- Resmi, etsin!" diyoruz. Ankara Adliyesinde başarıyla tatbik eden -ve bir ortaklığı da bulunmayan- o Hicabi Dinçin ne zaman parlak bir mevkie getirileceğidir. al yağmurunun altında heyecanlı ve ürkek Başol, durumu idare etmesini mükemmelen bildi ve bittabii verilen cevaplar gazetecileri tatmin etmedi. Ama Başol, ilk imtihandan tam nu- e çıktı. devam eder- bir ara Artüs, kulağına eğilip ML fısıldayan Üyelerden birine gülerek, yüksek sesle: — Bırakın canım. Gazeteciler heveslerini alsınlar" dedi. Sorulanlardan bâzılarının cevap- lan da Başsavcı Altay Egesel tara- fından verildi. Altay Egesel, "Sanık' lara 50 kelimeden fazla muhabere imkânı tanınıp tanınm lundaki bir suale, şakacı haliyle: