10 Ekim 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

10 Ekim 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cilt: XIX, Sayı: 321 AKİS HAFTALİK AKTÜALİTE MECMUASI 10 EKİM 1960 YURTTA OLUP BİTENLER M Tarihin önünde B' hafta bütün Türkiyenin gözü, Marmara denizinde bir kara par- çasına, Yassıadaya çevriktir. Her ta- rafta konuşulan osâdece düşüklerin duruşması, sâdece onlar hakkındaki iddianameler, sâdece onlara verilecek cezalardır. Belki de bu hava, "Yas- s ruşması" gibi yadesiyle Şatafatlı isimler (o verilmesi- nin sebebini teşkil etmektedir. Haki- kat şudur ki bu duruşmalar, tıpkı 27 Mayıs hare - keti gibi Türk ta- tikbalimiz üzerin- de inanılmaz tesir- lere sahip olacak- Yassıada Du- ruşmaları mahiye- ti ve cereyan tarzı itibariyle Türk u- mumi efkârını, amme vicdanını tatmin ettiği, ve- rilecek cezalar â- dil ve haklı görül- düğü takdirde ö- bulutlar siyasi ha- yatımızdan o kalk- mış olacaktır. So- ruşturmaların bu- güne kadarki saf- haları, Yüksek Soruşturma Kuru- lunun çalışmala - rı, Yüksek Ada- let Divanını teş- kil eden mümtaz hukukçuların şah- siyetleri bu yolda her türlü ümidi u- yandırmaktadır. Mesele fanatiklerin memnun edilmesi değildir. Mesele bir adalet duygusuna, bir hukuk anlayı- şına sahip geniş kütlelerde haksızlık yapıldığı, insafsızlık edildiği, hususi maksatla davranıldığı zehabını uyan- dırmamaktan ibarettir, Bunun yolu 4 da duruşmaların tam bir serbesti, â- lenilik içinde cereyanı, halka iyi ak- settirilmeği, kararı geciktirme değil, kendilerini savunma imkânını düşük- lere eksiksiz tanımadır. Bunların kavli teminatı verilmiştir. Fiili temi- nat eklendiğinde hiç bir şüpheye yer kalmayacaktır. Handikap, duruşmalar arasında hak ve hakikatin, İhtilâlden bu yana Yüksek Adalet Divanının arması Millet için, millet adına uzun bir devre geçmiş olduğundan dolayı beliren merhamet duygularıy- la çarpışmak zorunda bulunmasıdır. Gerçi hak ve hakikat çok kuvvetlidir. Ancak "hafıza-i beşerin nisyan ile malül olduğu" görüşünün bir gerçek teşkil ettiği ve kalplere ise acıma hissinin zamanla akıp "martyre"ler yarattığı biç (unutulmamalıdır. Bu handikapı yenmek duruşmaların soy- suzlaştırılmamasına, dudak büküle- cek suçlar üzerine ziyadesiyle eğilin- memesine, teferruat içinde boğulun- mamasma sıkı sıkıya bağlıdır. Her şeyin "askeri bir intizam" dahilinde, ama her şeye tam hakkı verilerek cereyanı adaletin tatminkâr tarzda yerini bulmasını sağlayacaktır. Konulan prensiplere, iş infaz sa- hasına geldiğinde harfiyen riayet e- hususun- kaçınmak da başarının bir başka şartıdır. İ- dam cezalarının di şındaki cezalar derhal infaz edile- cektir. Bunların gi deceği başka bir merci yak tur. Fa- kat idam cezaları verilirse, bunlar, Geçici Anayasa gereğince M.B. Ko mitesinin Oo tasdi- kinden caktır. Komitenin o mevzuda nasıl karar alacağı, hiç kimsenin bugün - den malümu ola- maz. Bu kararı i- potek altına sok- mak doğru değil- dir, idamdan gay- rı her ceza derhal infaz o edilecektir. Ama idam ceza- ---- evvelâ Komi- tede görüşülecek- tir. Komiteye gelince, Yüksek Adalet Divanının kararlarına onasıl hukuk mefhumu hâkim olacaksa, Milli Bir- lik Komitesinin kararlarına milli menfaat mefhumu hâkim olacak ve bugüne kadar daima en sonda en ye- rinde kararı alan Komite, vakti gel- diğinde milli menfaat neyi icap ettiri- yorsa onu yapacaktır. AKİS, 10 EKİM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: