TİYATRO Ankara Tatlı bir oyun undan bir buçuk yıl kadar evvel, o tarihlerde Ankarada çıkmaya başlayan "Sinema - Tiyatro" adlı bir dergi bir piyes yarışması tertip etti. Piyes tek perdelik olacak ve "arı dil" İle yazılacaktı. Yarışmaya sâdece beş yazar iştirak etti. Dergi bir jüri he- yeti teşkil etmişti. Jüri azaları evvela teker teker, sonra toplu halde bu beş piyesi incelediler, üzerinde konuştu- lar. Gelen oyunlar arasında bir tane- si derhal dikkati çekti. Çanakkaleden gönderilmişti. Altındaki imza, hiç kimsenin bilmediği bir isimdi: Gün- gör Dilmen! Oyun "Midasın kulakla- rı" adını taşıyordu, konusunu mitolo- jiden almıştı ve Frikya kralı Midasın hikâyesini anlatıyordu. Jüri eseri o kadar beğendi ki derhal ve ittifakla birinci mükâfatı ona verdi. Fakat bu kadarla da kalmadı. "Midasın kulak- ları" ile yarışmaya gönderilen öteki eserler arasındaki farkı belirtmek lü- munu hissetti, bu yüzden ikinci mükğfatı kaldırdı, iki piyese müşte- reken üçüncülük verdi. Ankaralılar yeni tiyatro mevsiminde, Oda Tiyat- rosunda bu oyunu seyrediyorlar. "Midasın kulakları" bir basit hi- kâye. Frikya kralı Midas hakşinaslığı ve hükümlerinin doğruluğuyla tanın- mış bir kraldır, İki rakip tanrı, Apol- lon ve Pan bir musiki yarışması ter- tiplerler, hakem olarak da Midası se- çerler. Apollon harpını, Pan flütünü çalar. Midas, birinciliği Pana verir. Apollon öylesine kızmıştır ki Midasın kulaklarını eşek kulağına çevirir. Ar- tık Midas eşek kulaklarıyla dolaşa- caktır. Talihsiz kral bu yüzden başı- na uzun bir takke geçirir. Fakat ku- laklarını berberine göstermek zorun- da kalır. Ancak berber bunu başkala- rına anlatırsa, tabanlarından gıdık- lanmak suretiyle öldürülecektir. Bu sefer azap çekme sırası berbere gelir. Adam, ağzındaki baklayı çıkarama- maktan deli olacaktır. Nihayet gider, bildiği hakikati bir (o kuyuya söyler. Ertesi gün, bütün bir sazlık Midasın kulaklarının eşek kulağı (oolduğunu haykırmaktadır. Sazların yaydığı ha- ber derhal Frikya ahalisi tarafından duyulur ve alaylar başlar. Midas ce- saretini toplar ve halkın karşısına, bir arabanın içinde, kulaklarıyla çı- kar. Hayret! Bu cesur davranış ve olduğu gibi görünme karşısında Frik- yalılar gülmemekte, saygı duymakta- dırlar. Fakat kendisine meydan oku- nan Apollon yeni bir oyun oynar, Mi- dasın kulaklarını eski haline getirir. Eşek kulaklarıyla saygı çeken kral, insan kulaklarıyla alay menzuudur. AKİS, 10 EKİM 1960 Güngör Dilmen 1960'n keşfi Zira halkın nazarında yalancı mevki- ine düşmüştür. Sanatkâr ve eseri Güngör Dilmen basit konuyu inanıl- maz bir zevk, canlılık ve incelikle işlemiş. Dilmen, otuz yaşında bir genç. Tekirdağda doğmuş. Çocuklu- gu, efsane bölgesi Çanakkale ve Mar- marada geçmiş. İlkokuldan sonra İn - giliz Kültür Heyetinin verdiği bursla İstanbulda High School'da okumuş. Sonra, Çapa lisesinin son sınıfına de- vam edip oradan mezun olmuş. 1950 de istanbul Edebiyat Fakültesine gir- miş, İngiliz Edebiyatı ve Klasik Fi- loloji tahsili yapmış. Geçimini sağla- mak için uzun yıllar tercümanlıkla meşgul olmuş. Erzurumda, İstanbul- da, Ankarada çalışmış. "Midasın kulakları", aslında birer perdelik üç ayrı oyundan müteşekkil "Kral Midas" trilojisinin ikindi oyu- nudur. Dümen birinci oyununa "Mi- dasın altınları", bir trajedi olan üçün- cüsüne "Gordium düğümü" adını vermiş. "Midasın kulakları", kelime- DOKTOR MEMNUNE ABUR Dahiliye Mütehassısı Kızılay Sakarya Caddesi No. 5 Kat | deki muayenehanesinde her gün. saat 13'ten itibaren hastlarını kabul eder nin tam manasıyla manzum bir oyun. Biraz satir, biraz bale, biraz fars, bi- raz tez.. Genç yazar bunların hepsini, son derece mahir bir ahçı ustalığıyla, efsane havasını muhafaza “ettiği bir pota içinde eritmiş, mezcetmiş. Hem tanrılar, hem hayaller, hem yüzde yüz insanlar, hem dertler, hem se- vinçler sahnede tam bir birlik içinde görünüyor, şirinin şirini bir oyun meydana getiriyorlar. Nefis oyun da Tiyatrosunda bu güzel oyunu O Şahap Akalın sahneye (okoymuş. Piyesin verdiği bütün imkânları mü- kemmel kullanan Akalın canlı, dina- mik, duru bir su gibi akan hava ya- ratabümiş. Girişler, çıkışlar, hareket- ler, jestler son derece iyi ayarlanmış. Seza Altındağın dekor ve kostümleri efsane havasını tamamlıyor. "Midasın kulakları" nasıl bir pi- yes yazarım Türk seyircisine tanıtı- yorsa, aynı şekilde bir de genç oyun- cu tanıtıyor: Bozkurt Kuruç. Oyunun yüzde yüz insan şahsı, Berberi oyna- yan Kuruç sâdece fiziğiyle değil, o- yunuyla da temsilin başarısında ve havasının yaratılmasında en büyük payı sırtlıyor. Zaten oyuncuların hep- si iyi. Midasta Kerim Afşar, Apollon- da Halük Kurtoğlu, Panda Asuman Korad, 1. Adamda Ahmet Demirel, 2. Adamda A. Cengiz Çelenk ve bü- tün ötekiler aksamadan, kusursuz, başardı oyun çıkarıyorlar. "Midasın kulakları" Oda Tiyatro- sunun afişini aylar ve aylar işgal e- derse -hiç şaşmamak lâzım. Zira kara bu derece başarılı bir telif sah- ne oyununu henüz görmüş değil. İstanbul Mevsim başı stanbulda yeni tiyatro mevsimi ge- en hafta açıldı. Hem de her za- ketli bir şekilde. Yalnız Şehir Tiyat- rosu, şimdilik faaliyete geçirdiği üç tiyatroda, altı eser birden koydu. Üç tiyatroda oynanır? Saat 6 tiyatrosunu ederek... Bu sistem şimdiye yalnız hususi sanat teşekkülleri tara- fından uygulanıyor, hem seyirciye çe - şitli eser sunmak, hem daha çok ge- lir sağlamak bakımından faydalı ne- ticeler de veriyordu. Şehir Tiyatrosu- nun, Opera faaliyetine de geçtikten sonra, 7 küsur milyona varan bütçe- si, son çıkan bir kanunla sanatkâr ücretlerinin Devlet Tiyatrosu sanat - kârlarına tanınan hadlere yükseltil- mesi, pek tabii olarak gişe gelirini arttırmak yollarının aranmasına a- mil olmuştur. Saat 6 tiyatrosunun ihdasına â- mil olan bir başka sebep de, şüphesiz sayısı yüzü aşan sanatkarların hep- 29