Festivali ger-, Marie Bell Trupu -Racin'den "Phedre", "Bereni- ce" ve "Britannicus" ile üç temsil-, Amerikan Bale Ti- yatrosu, Fransız Milli Radyo ve Televizyon Orkestra- sı- Şef: Andre Cluytens, solist Sanıson François-, Fran- sız İsviçresinin Orkestrası -Şef: Ernest Ansermet, so- list Claudio Arrau-. Bundan başka, bütün Festival bo- yunca Akropolls harabelerinde İngilizce ve Fransızca olarak "Ses ve Işık" gösterileri yapılmış. Bütün bu temsil, konser ve gösterilerin Ağustos ve Eylül ayları boyunca turistlerin akın ettikleri Atina- ya cazip bir sanat hareketi kazandırmış olduğunu söy- lemeğe lüzum yok. Bunlardan Maria Callas'ın opera temsilleri ile Amerikan Balesinin temsilleri en fasla rağbet görenler arasında. Epidauros'ta verilen "Nor- ma" temsillerinin en pahalı bileti 600 drahmi -150 lira-, en ucuz bileti 50 drahmi -15 lira-, Herodus Atticus'da verilen temsil, konser ve resitallerin en pahalı bileti 200 drahmi -60 lira-, en ucuz bileti 15 drahmi -5 lira- den satışa çıkarılmış. Ama Amerikan Balesi ile Maria Cal- las'ın temsil biletleri aylarca öncesinden bitmiş ve ka- raborsada üç, dört misline kadar satılmış. * götün bunları uzun uzun . anlatmaktan tek maksadım şu: Yurdumuzu, hele İstanbulu bir turizm merke- zi haline getirmek istiyoruz: Bu amaçla birçok işlere girişiyor, yollar acıyor, oteller yaptırıyoruz, propa- ganda afişleri, broşürler, kitaplar bastır ırıyouz. Ama turizmin en verimli olduğu yaz aylarında İstanbulda, yaptıkları gibi, sanat değeri Yunanlı komşularımızın Lütfi AY olan bir tiyatro festivali, mek ararası karakterde bir festival tertiplemeği denemek bile istemiyoruz. Halbu- ki böyle bir teşebbüse girişmek ve iyi neticeler almak için en lüzumlu unsurlara da sahip olduğumuz halde... İstanbulda büyük masraflara girilerek, emek harcana- rak inşa edilmiş bir açıkhava tiyatromuz var ve yıllar- danberi bomboş durmaktadır. Devlet Operası, Devlet Tiyatrosu, İstanbul Şehir Tiyatro ve Operası, özel sanat tiyatroları elele verip harekete geçerler ve her biri ken- di payına düşeni seve seve yaparsa bir İstanbul Fes- tivali, Temmuz ve Ağustos aylarında Istanbulun tabii güzelliklerine eşsiz bir sanat güzelliği de katabilir. He- le bu festivale yabancı memleketlerden seviyeli sanat toplulukları v sanatkârlar da davet edilirse... Bu konu- da da masrafları 'gözümüzde büyütüp şimdiden ürkme- yelim. Bu gibi festivallere katılan yabancı sanat toplu- luklarından çoğunun hemen bütün masraflarını men- sup oldukları devletler üzerlerine seve seve almakta- dırlar. Meselâ bu yaz Atina Festivaline katılan Ame- rikan Balesinin bütün masrafları Amerikan Birleşik Devletleri Hükümetinin milletlerarası kültür programı faslından ödenmiştir. o Birçok komşu memleketler de sanat topluluklarını, hele folklor ekiplerini ve baleleri ile orkestralarını, böyle bir festivale, bütün masrafları kendilerine alt olmak üzere, göndermeğe can atacak- lardır. Atinadan ayrılırken bu gerçeklerin ne saman biz- de anlaşılacağını, bomboş duran İstanbul açıkhava ti- yatrosunun ne zaman böyle -iki bakımdan faydalı- bir hizmet için kullanılmağa baplamiacağımı düşünüyoruz. Atina, festivalinde "Norma" operası temsilinden iki sahne Açıkhavada musiki ziyafeti AKİS, 10 EKİM 1960