ği üzerine ve Namık Argüç imzalı bir emirle halkın Gösteri (Yürüyüşleri riayetsizliğini (o önlemek kip edeceği güzergâhtan başka yer- lere de taksim edilmişti. Radyo Evi bir taburla muhafaza ediliyordu. Tak- sim Gezisinde ihtiyatta bir tabur bek- letiliyordu. Vilayet Konağı da bir ta- burla sarılmıştı. Demek ki D.P. baş- ları bir şeyler bekliyorlardı. Bekle- dikleri şeyin vukuu halinde halktan da bir şeyler gelebileceğini (tahmin ediyorlardı. Düşündükleri doğruydu. Türk milleti, "ümidi"nin kaybedilme- sine asla göz yummayacak, bir reak- siyon gösterecekti. Bu da D.P. başla- rının neler hesapladıklarım kolaylık- la ortaya koyuyordu. Böylece Topkapı olaylarının nasıl ve ne maksatla hazırlandığı kolayca ortaya çıkıyordu. Gaye, İnönüyü yok etmekti. Hazırlayıcılar Ba- yar, Menderes, Yetkiner ve Aygün- dü. Tâtbikçiler ise diğer 58 sanıktı. Bunların arasında birinci sırayı Faruk Oktay, Celâl Koşova, Mecit Tokcan, Faruk Sargut, Nüvit Up, Se- lâhattin Genç ve Namık Argüç teş- kil ediyordu. Kararlaştırılan iş gayet basitti. D.P. idarecileri, İnönünün karşılana- cağı yerden askeri tecrit etmek ve Muhalefet liderini Kosovanın lüks o- tomobiline alarak gitmek İstiyorlar- dı. Bundan sonrası kolay' olacaktı! Mecit Tokcan doğrusu istenirse vazifesini ihmal etmeden yapmış, em- niyet tertibatı alan bölük kumanda- nına: " —Bayar ve Menderesin emirleri var. Bölüğü şurada topla. İnönü bu- raya gelince D.P. liler tarafından ha- cavi kalacak. Hiç bir şeye müdahale etme, yoksa sana > almamın takdir edersin" demi a İşte bütün bunlardan, sanıkların ve şahitlerin ifadelerinden sonra Ku- rul çalışmalarım bitirdi. Binlerle say- fanın okunması, incelenmesi ve bir neticeye bağlanması Yüksek Soruş- turma Kurulunun hayli vaktini aldı. Geçen haftanın sonunda bu yüzden, her birinin gözleri kan çanağı gibiy- di ve her hallerinden geceleri pek az uyudukları belli oluyordu Karara göre, 60 sanık T.C.K. nun 450. maddesinin 2. fıkrası gereğince Yüksek Adalet Divanına sevkedili- yordu. Maddenin 2. fıkrası aynen şöy- ye © iz "Madde 450 — Katil fiili Fil B.M.M. üyelerinden biri aley- hine ika edilirse, fail idam cezasına mahküm edilir" Sanıkların sorumluluğu hakkında Soruşturma Kurulu, vardığı kararı kararnamede ayrı ayrı bentler halin- de açıkladı, İlk dört sırayı Bayar, Menderes, Yetkiner ve Aygün işgal etmekteydi. Bayar ve Menderes İs- met İnönüyü Topkapı surları dışın- da, sevkettikleri adamlar vasıtasıyla linç ettirmek, bunda muvaffak olu- namadığı takdirde Kosovanın otomo- biline aldırıp öldürtmek teşebbüsünde diğer sanıkları teşvik etmek suçuyla Divana sevkediliyorlardı. Aygün ve Yetkinere gelince, efen- dilerinin emirlerini birisi D.P. teşkilâ- Bahçe tipi gemi harekete hazır bekliyor Pupa yelken AKİS, 10 EKİM 1960 OLUP BİTENLER tı, diğeri ise zabıta kuvvetleri vasıta- sıyla yerine getirmek suçuyla Yüksek Adalet Divanının önüne çıkarılıyor- lardı. Karar ekseriyetle alınmıştı. Ba- kararda Suphi Örs, Sabri Tırpan, Orhan Akkaya muha- lif kalmışlardı. Gerekçeleri, sanığın öldürtmeye teşebbüs etmediği fikriy- di. YURTTA Menderes hakkında verilen ka- rarda da Orhan Akkaya hariç, diğer İki üye aynı gerekçeyle menfi oy kul- lanmışlardı. Yetkiner ve Aygün hak- kında verilen kararda ise muhalefet edenler yine aynı üyelerdi. Yüksek Adalet Divanına sevki ka- rarlaştırılanlardan bulunmamaktaydı. için bulundukları yerlere derhal tez- kere yazıldı ve geçen hafta cumartesi günü, Topkapı sanıklarından dışarıda bulunanları taşıyan bir hücum botu Yassıadaya hareket etti. Üniversite olayları.. A Pam ve İstanbulda cereyan eden Üniversite olaylarına ait dosya da bir hayli kabarık oldu. Hazırlanan kararnamenin birinci kısmında hadi- seler, şahitlerin ve sanıkların ifadele- rinden faydalanılarak anlatılmakta ve cereyan tarzı en ince teferruatına kadar ortaya konulmaktaydı. Bu ara- da son derece enteresan olaylara rast- lanıyordu. Meselâ Erdelhunun, İstan- bulda NATO Bakanlar Konseyi sıra- sında nümayiş yapan Üniversiteliler üzerine ateş açma emrini helikopter- den bir do kıtalara attığı tespit olunmı Olayların birinci derecede sorum- lusu gene Bayar ve Menderesti. Sa- yarın hâdiselerle yakından ilgilendi- ği, en İnce teferruatına kadar takip ve idare ettiği şahitlerin ifadeleriyle, verilen emirlerle ortaya (çıkıyordu. Bayar, İstanbulda bulunduğu sırada, Bakanlar Kurulu tarafından alınan Örfi İdare kararı kendisine telefonla bizzat Başbakan Menderes tarafın- dan bildirilmiş ve sakıt Cumhurbaş- kanı bunu hararetle tasvip ettiğini belirtmişti. Hattâ fazla dayanama- lunu toplamıştı. Bakanlar Kurulu ü- yelerinin bu konudaki ifadeleri hemen- hemen aynıydı. Üstelik Bayar bu hu- susu itiraf etmişti. Elde edilen vesikalardan, Bayarin Ankaradaki olaylara şiddetle sinir- lendiği anlaşılıyordu. Nitekim 555 K hâdisesinde, Başbakanlığa dönüldük- ten sonra bir ara, Menderesin Hususi Kalem odasından dışarı fırlamış, za- manın İçişleri Bakam Gedike "— Şimdi Kızılay MONTANA gi- deceksin! Hoporlörle bağıracak veya bağırtacaksın! Bizden olanlar bir ta- 17