kanını biraz daha iyiye götürüyordu. Bir iri nema bekleyen Erkanlıya bakar a en bu memlekete hizmet et- tim. Esasen, benim arkadaşlarımın hiç birisi rahat yatağında ölmedi. Ya kurşuna dizildiler, veya şey işte.." dedi. İttihatçılardan bahsediyordu. Sa- ten kendisini daima ittihatçı saymış, Cumhuriyetçiliği, Atatürkçülüğü as- i i onları bir yaldız gibi kullanmıştı Sonra, tekrar süküt etti. Aradan - Tarih hükmünü dedi. a gene sessizliğe gömüldü. Er- kânlı hafifçe gülümsüyordu. Baya- na son sözleriyle intihar sebebini a- şağı yukarı anlamıştı. Bu, saten, dü- şük Cumhurbaşkanının İlk teşebbüsü değildi. Bundan evvel de Bayar üç defa intihar kararı vermiş, hazırlığı- nı yapmış, ama tatbik sahasına ko- yamamıştı. Teşebbüsler, Türk Ceza Kanununda yapılan ve idam cezala- rının infazı için yaş haddinin kaldırıl- ması esasına dayanan değişiklikten sonra başlamıştı. Bu değişiklik dü- şük Cumhurbaşkanına ( bildirilmişti. Esasen bütün düşükler sorguları sı- rasında hangi suçlarla yargılanacak- larım ve kendilerine ne ceza istene- ceğini öğrenmişlerdi. Bundan sonra verecektir" Celâl Bayar Komitecinin sonu AKİS ,3 EKİM 1960 Mithat Dülge Çuvalladı Bayar eskisi kadar soğukkanlı dav- ranamamıştı. Az da olsa, hareketle- rinde bir değişiklik meydana gelmiş- ti. Genç Binbaşı, Bayarın intihar ede- rek Tarihe yargılanmadan malolma endişesi içinde olduğu kanaatine var- dı. Erkanlı ile Bayar arasında geçen konuşma teype de alınmış ve arşive kaldırılmıştı. Neron gibi Doğrusu istenirle, Adadaki idareci- ler Bayann böyle bir şey yapacağına pek ihtimal vermemişlerdi. Gerçi tek odada kalanların -Bayar, Menderes ve Koraltan- başında devamlı olarak bir subay nöbet o bekliyordu. Bütün ihtimaller göz önünde tutularak her türlü ihtiyat tedbiri alınmıştı. Ama gene de Bayarın, bel kayışıyla intiha- ra teşebbüs edeceği akla gelmiyordu. Pazar sabahı mevkufların banyo yünüydü. Banyo, Bayarın kaldığı o- danın tam karşısına isabet ediyordu. Düşük Cumhurbaşkanı şimdiye ka- dar her pazar sabahı muntazaman ve eksiksiz -manikür ve pedikür hariç- banyosunu almıştı. O sabah ta sükünetle yatağından kalktı. Bor- nozunu yanına alarak karşı tarafa geçti. Banyonun kapısında genç bir subay nöbet beklemekteydi. Bayar içeri girdi ve kapıyı kapattı. Nöbetçi- lere en ziyade bu şuada dikkat edil- mesi tembih olunduğundan genç su- bay kulak kesildi. İçeriden gelen hı- şırtılardan Bayarın soyunduğu anla- şılıyordu. Daha sonra ses kesildi. Bir- kaç dakika geçti, nöbetçi subay garip bir hırıltı duyuldu. Dikkat etti.Bu bo- YURTTA OLUP BİTENLER gazlanan bir insanın hırıltısını andı- rıyordu. Bu sırada, bir et külçesinin mermere çarptığında çıkan ses du- yuldu. Genç subay derhal banyonun kapısını açtı ve Bayan dizlerinin ü- zerinde, yerde kıvrılı bir vaziyette buldu. Boğazında bel kemeri vardı ve sıkılmıştı. Genç subay derhal durum- dan ilgilileri haberdar etti. İlk müda- hale, Adanın dahiliye omütehassısı Dr. Yüzbaşı Ahmet Karahaliloğlu ta- rafından yapıldı. Bayar bornoza sa- rılarak odasına geçirildi Ve kendisine oksijen verilmeğe başlandı. Bilâha- re şehre haber gönderilerek bir hü- cum botuyla Ord. Prof. İhsan Şükrü Aksel ve Prof. Necmettin Polvan A- daya getirildiler. Doktorlar grupuna, Yassıada garnizon hastahanesi baş- tabibi Galip Bozalıoğlu da katıldı. Za- ten saat 13.30 a geldiğinde düşük Cumhurbaşkanı tehlikeyi atlatmış ve raporda, Bayarda tehlikeli bir hal görülmedi- ği, canlılığından ve hafızasından bir şey kaybetmediği, o reflekslerinin ve adale kuvvetinin yerinde olduğu be- lirtiliyordu. Dizlerinde, düşme esna- sında hafif sıyrıklar omeydana gel- mişti. Bayarın, bütün çalımını ve sahte vekarını kaybederek intihara teşeb- büsü bütün yurtta tahminlerin çok Adnan Menderes Karamanın Koyunu