RADYO Ankara Softa kılıklı Geçen hafta Cumartesi günü Anka- ra Radyosunun Program Müdür- lüğü odasına oldukça genç, bıyıklı ve üstündeki şık elbiseye rağmen sof- ta kılıklı bir adam girdi. Odanın için- dekiler onu görünce âdeta dondular, adamlar öylece kaldılar. Softa kılıklı odam yarattığı tesirin farkında (değilmiş gibi fütursuzca cebinden bir okâğıt çıkardı ve "Bu akşam Hacı Bayram Camiinde Mevlüt okuyacağız, hoca- ların listesini getirdim" dedi. Odada- kiler bu adamı gayet iyi tanıyorlar- dı. Zaten bu tanışıklığın hatırlattığı hâdiselerden ötürü de onu görünce hayretlerinden dona kalmışlardı. Hoca listesini getiren softa kılık- lı adam bir zamanlar D.P. nin Oğuz Bucağı Başkanı idi. Hâlen de Kurtu- luş Kur'an Okulu öğretmenlerinden - di. Londra uçak kazasında ölen eski Basın-Yayın ve Turizm Bakanı So- muncuoğlu samanında Ankara Rad- doldurmak lar Kuran Müşavirliğine terfi ettiril- mişti. Kardeşini de yine Server So- muncuoğlunun yardımı ile, bir he- yetin "bu adam spiker olamaz" de- mesine rağmen, Ankara Radyosunun spikerleri arasına sokan bu softa kı- lıklı adam Radyolar Kuran Müşaviri AKİS 13 TEMMUZ 1960 olunca derhal en faydalı icraatlardan irine girişmişti. Softa kılıklı ada- mın yapmaya başladığı vazife ha- kikaten çok mühimdi. Herşey bir ta- rafa bırakılmış ve Ankara Radyosu- nun Söz ve Temsil Yayınları Şefliği- nin raflarındaki Kuran bantlarının çogu bu softa kılıklı adam tarafın- dan dinlenmiş, onun sesi bulunma- yan bantlar silinmiş ve bu şekilde de Cuma sabahları ve sair zamanlarda yalnız kendisinin okuduğu Kuran bantlarının yayınlanması sağlanmış- tı. Bu cok faydalı iş yetmiyormuş gi- bi softa kılıklı adam 30 a yakın da bant doldurmuştu. 27 Mayısdan son- ra radyoda Kuran yayınlamak ica- bettiği zaman bu softanın sesini ta- şıyan bantlar tabii kullanılmamıştı. Fakat onun tarafından her nasılsa silinmeyen Kuran bantlarının yayı- nında cüz, sure numaralarını ve Ku- ran okuyan hafızların isimlerini ver- mek mümkün olmamıştı. Çünkü sof- ta kılıklı adam, silemediği Kuran bantlarının içindeki bu bilgiyi taşı- yan yayın fişlerini de yok etmişti. Bu kadar ince hesapları olan bu softa kılıklı adamı herhalde en iyi hatırlayan Ankara Radyosunun spi- kerlerinden Ülkü İmsetti. 1958 yı- da, 10 Kasım günü Atatürk için saat 20,30 da büyük bir Mevlüt okutturulacak ve tabii bu Mevlüt Ankara Radyosundan da yayınlana- caktı. Mevlüdun softa kılıklı adam tarafından D. P. nin çanağına biraz daha kaymak toplamak için tertip- lendiğine şüphe yoktu. O şaşaalı de- virde bile Ankara Radyocu bir pren- sip kararına sadık kalırdı. Büyük Atatürkün ölüm yıldönümü o dolayı- siyle hazırlanan günlük programda gerek programcının ismi, O gerekse konuşmacıların isimleri açıklanmaz- dı. İşte bu prensibe (sadık kalarak, 10 Kasım 1958 tarihinde,öğle yayı- nının sonunda spiker Ülkü İmset akşam programlarına sayarken "Sa- at 20,30 da Büyük Atatürk ve bütün şühedanın ruhları için Okutturula- cak olan Mevlüdun Hacı Bayram Ca- miinden naklen yayım" demiş ve ha- fız olarak programda ismi yazılı olan softa kılıklı adamın ismini okuma- mıştı. Vay efendim bu nasıl yapılır- dı? Spiker Ülkü İmset Ankara Rad- yosunun O zamanki müdürünün oda- sına çağrılarak bir güzel haşlanmış- tı. Fakat spiker Ülkü İmsetin asıl unutamadığı nokta müdür odasına girdiği zaman, kendisini küçümseyen bakışlarla karşılayan ve kaba bir şe- kilde yayıldığı koltuğunda radyo mü- dürüne dönüp "Bu mu benim ismimi" okumayan?" diye soran softa kılık- lı adamdı. Ankara Radyosunun şim- diki program müdürü de bu hadise- den iki buçuk yıl sonra softa kılıklı adamla aynı odada tanışmıştı. O da, bu odaya radyonun 27 Mayıstan ön- ceki müdürü tarafından çağrılmış, softaya takdim edilmişti. Softa kılık- lı adam derhal yerinden Oo fırlamış,