DÜNYADA OLUP BİTENLER, 6 kişinin öldüğü haberi Romaya eriş- tiği sırada Senato, bir gün önceki Ro- ma olâylarını (o görüşüyordu. (Bunun üzerine, Nenni Sosyalistlerinden Se- natör Emilio Lussu kürsüye gelerek, Hristiyan-Demokrat Başbakan Tam- Iobroni'ye karşı şöyle bağırdı; "Hris- tiyan-Demokrat (Hükümeti behema- lilhhal gitmelidir. e Gitmediği takdirde, sizin oHükümetiniz bir iç harp hükü- meti olacaktır." İşte, bir yıldır için için gelişen siyasi buhran neticesinde italya bu hale gelmişti. Bunun üzerine, Senato- nun çok hürmet edilen tarafsız Baş- kanı Merzagora iki tarafı bir müta- rekeye davet etmek lüzumunu duy- 1,4u. Kavga eden hatipleri tok sesiyle susturan Başkan, Senato kürsüsün- den bütün millete hitap ediyordu. Merzagora iki tarafın da 15 günlük bir mütarekeyi kabul etmelerini isti- yordu. Bu 15 gün içinde polis ve si- lâhlı kuvvetler kışlalarından çıkma- yacaklardı. Yine bu devre Sarfında sendikalar her nevi sokak nümayişi- ne ve greve son vereceklerdi. Bu müddet içinde de Parlâmento sağ ve sol arasındaki ihtilâfı halledebilmek için müzakere halinde kala- cktı. Merzagor tarafları yaptığı teklif ni düşünmeye davet edi- yor ve saat 17 ye kadar verecekleri kararların kendisine bildirilmesini is- tiyordu. Bir müddet sonra Milletve- killeri Meclisi Başkanı Giovanni Le- one da Merzagora'nın teklifine ilti- hak ettiğini milletvekillerine bildiri- yordu. Saat 17 den önce Togliatti'nin başkanlığında (o toplanmış olan İtal- yan Komünist Partisi Merkez İcra Komitesi, Merzagora'nın mütareke teklifini kabul ettiğini, hayli muğlak bir tebliğle açıklıyordu. o Başbakan Fernando Tambroni'nin başkanlığın- da toplanan Hükümet ise tebliğinde bu konuda hiçbir Şey osöylememeği tercih etmişti. İtalya tekrar katolik taassubuyla komünist taassubumla ateşleri içinde kıvranmağa başlamıştı. Sağ cenahta Hristiyan - Demokrat liderlerden Fanfani ve sol cenahta da Sosyalist Partisi Başkanı Nemi bu tehlikeyi önceden sezmişler vs İtalyayı her türlü taassuptan uzak, iktisadi ve sosyal inkişaf yoluna götürebilmek için kuvvetlerini oyaklaştırmağı dü- şünmüşlerdi. Nenni, Komünistlerle olan anlaşmasını bozmuştu. Sendika- larda da sosyalistlerin komünistler- den ayrılması işi, yavaş da olsa iler liyordu. Hattâ, Nenni sosyal ıslahat yapacak olan bir hükümeti, ona işti- rak etmese bile oylarıyla destekleme- yi vaad etmişti. Fanfani de bu for- müle A Fakat, Vatikanın al cüppeli kardinalleri, başta Kardinal Ottaviani olmak üzere bu formülün başarısına mani olmak için ellerin- den geleni yaptılar. Neticede, Fanfa- nı ve onu destekleyen Hristiyan - De- mokrat Partisi Genel Sekreteri Aldo Moro mağlüp oldular. Cumhurbaşka- nı Gronchi'nin onları desteklemesine rağrnen, başlarında Pella ile Scelba'- ,pnm bulunduğu mutaassıp katolikler Hristiyan - Demokrat Partisi içinde rakiplerini yendiler. Neticede kuru- lan Tambroni Hükümeti ister iste- Fazıl Küçük İş üç nalla bir ata kaldı!.. mez müfrit sağdaki Kralcılarla neo - faşistlerin reylerine muhtaç oldu. Halbuki, bu unsurlar, Hristiyan - De- mokrat Partisini her türlü ıslahattan men etmek için Hükümeti ikide bir tehdit ediyorlar ve onu bu suretle el- lll esir tutuyorlardı. Hükümetin, uazzam dâvalar karlısında -Güney İtalya eml pir fakirlik içinde kıv- ranmaktadır- aciz kalması ise, sos- yal rahatsızlığı, tile başka hiçbir şeye yaramıyordu. Nihayet, geçen hafta beklenen fırana patlak verdi. İtalya bir iç Pp harbin eşiğindeydi, Avusturyada se- yahat eden Başyoldaş Krutçef fırsatı kaçırmıyor ve işleri büsbütün karış- tırmak için, Kuzey italyadaki Ame- rikan füze üslerinin (kaldırılmasını istiyordu. Ayrıca bu üslerin atılacak füzelerin Avusturya (osemalarından geçmesini bu memleketin tarafsızlı- ğının ihlâli sayacağını bildiriyordu. Kıbrıs Oldu da bitti! Geçen haftanın ortalarında Lefko- şede Genel Valilik binasında beş dam, Kıbrıs Cumhuriyetini bağım- sızlığın eşiğine getirip bırakan an laşmaları parafe ediyorlardı. Bu beş adam, Başpiskopos Makarios, Dr. Küçük, Mr. Julian Amery, Lefkoşe- deki Türk Başkonsolosu ile Lefkoşe- deki müstakbel Yunan Büyükelçisi idiler. Parafe edilen anlaşmalar sayesin- de, İngiltele ile Başpiskopos Maka- rios arasındaki İhtilaf sona eriyordu. Bu anlaşmalar sayesinde İngilte- re, Kıbrisin Güney sahilinde iki ayrı üsse sahip ve bu üslerin tam hâkimi- yetini haiz olacaktı. İki üssün mesa- hası 99 mil kare olacaktı. İngiltere, ayrıca bütün Kıbrıs Adası içersinde 20 adet eğitim ve depo tesisine sa- hip bulunacaktı. Bunlardan 10 tane- si mümkün olan en kısa zamanda Kıbrıs ordusuna devredilecekti. İn- giltere, bundan başka Lefkoşe hava alanını askeri bakımdan kullanmak için bazı önemli imtiyazlar elde edi- yordu. Bir diğer anlaşmayla O İngiltere Kıbrıs oCumhuriyetine 6 yıl ipinde 33.600.000 Dolarlık bir yardımda bu- lunmağı kabul ediyordu. Ayrıca İn- giltere, Türk Cemaatine de önemlice bir yardım yapmağı kabul etmişti. Bir diğer anlaşmaya göre ise, Kıb- rıstaki İngilizler isterlerse Kıbrıs va- tandaşı olabilecekler ve Commonwe- alth memleketlerinde yaşayan Kıb- rısllar da İngiliz tabiiyetini seçebile- ceklerdi. Adadaki İngiliz üslerindekl Kıbrıslılar ise hem İngiliz, hem de Kıbrıs tabiiyetini taşıyacaklardı. Artık geriye Kıbrıs Meclisi ile Cemaat Meclislerinin seçilmesi ve Avam Kamarasının yapılan anlaş- maları tasdik etmesi kalmıştı. Se- çimler Temmuzun 30 unda yapıla- caktı. Avam Kamarası ise Londra ve Lefkoşe Anlaşmalarım resmen, yas tatilinden sonra tasvip edecek ve Pek Zarif Majesteleri Kıbrıs Adasını bağımsız bir Cumhuriyet haline so- kacak olan fermanı o zaman imzala- yacaklardır. AKİS 13 TEMMUZ 1960