Tarihe Işık Çankaya Köşkü 27 Mayıs günü 1 numaralı hedefi teşkil eden Çankaya Köşkünün nasıl zaptedildiği hususunda çeşitli haber- ler yayınlanmış bulunuyor. Bunların içinde “iki kişi git- ti, Çankayayı teslim aldı" tarzında pek basit tefsirler bulunduğu gibi, daha ciddi olanları da vardır. Bugün açıklanmasında mahzur bulunmayan hakikat şudur ki eğer Çankaya Köşkü bu derine maharetle ele geçirile- bildiyse, sebep, ihtilâli plânlıyanların çok başarılı bir hazırlık yapmış olmalarıdır. Hakikaten26 Mayısı27 Mayısa bağlayan gece, sa- at21,30da, Meclis Başkanının evinin yanındaki göbeğin civarından geçenler hafızalarını biraz yoklasalar orada esrarengiz tavırlı üç kişiye rastladıklarım hatırlayabi- lirler. O gece göbeğin yanında üç subay bee eni Bunlar Yarbay Sezai Okan, Albay Sami Küçük v bay Osman Koksaldı. Orada birkaç saat sonra mi cak İhtilâlin Cumhurbaşkanlığı kısmına alt plânları tekrar gözden geçirmişlerdi. Harekât 3.30 da başlaya- caktı. Saat .4 sıralarında o zamanki Örfi İdare Kuman- danlığı binası olan ve harekâtla beraber Türk Silâhlı Kuvvetleri Karargâhı haline inkılâp edecek binadan Ce - lâl Bayara İletilmek üzere bir ültimatom verilecekti. Al- bay Koksalı muhatap tutan ültimatom telefonla yapıla - cak vesonderece sert, kesin olacaktı. Şöyle denilecekti: "Türk Silâhlı Kuvvetleri memlekete ve şehre hâkim oldular. Her türlü mukavemet beyhudedir. e Alayınızla derhal teslim olun. Bayar da yazdı bir istifanamesini yollasın" Albay Koksal bu ültimatomu Bayara ulaştıracak ve sabık Cumhurbaşkanının davranışına göre hareket edecekti. .Gaye kan dökülmemesiydi. İhtilâli hazırlayan subayların Köşkte alınacak o tedbirler hakkında geniş malümatı vardı. Koksal arkadaşlarına her şeyi inceden » Hazırlanan plânlarda ana fikir, Köş- y Esasen Koksalın Muhafız Alay Kumandanlığına getirilişi başlı başına bir âlemdi. Muhafız Alay Kumandanının başka bir vazifeye tâyini üzerine boşalan yere zamanın Milli Savunma Ba- kan Ethem Menderes bir adam istemişti. Kendisine beş, altı isimlik bir liste gönderilmişti. Ancak liste son derece ustalıkla hazırlanmıştı. Lis- tedeki isimlerin hemen hepsi Alay Kumandanlığı için liyakatli kişilerdi. Ama ufak bazı aksaklıklar mevcuttu. Listede adları bulunanların kimisi şark hizmetine gitmek üzereydi. Kimisinin kıtaya çıkma müddeti yaklaşmıştı. Ethem Menderes listeyi dikkatle gözden geçirdi. İsimle - rin arasında Koksalın adı yoktu. Zira listeyi hazırlıyan Koksaldı. Bakan, Albaya kendisini listeye neden sok- madığını sordu, İş kıvamına gelmişti. İkinci listede Koksal da mevcuttu ve tâyin yapıldı. Artık Muhafız A- layı ele geçmiş sayılabilirdi. İnkılâptan evvel plân Koksal tarafından Muhafız Alayının bazı subaylarına da pe Genç subay- lar nasıl hareket edileceğini biliyorlar Üç Albay 26 Mayıs gecesi saat 22 ie birbirlerinden ayrıldılar. İkisi Harp Okuluna, Koksal da Köşke dö dü. Saat tam 4 de -Ankara tamamen ele geçirilmişti- Silâhlı Kuvvetler oKumandanlığından Koksala telefon edildi. İhtilâlciler en ufak ihtimali bile hesap etmişler ve Koksalın telefonunun o dinlenebileceğini odüşünmüşlerdi. Mogum ültimatoma şöyle cevap verdi olur ? Bir Devlet Başkanından istifası na - sıl istenilir?" Silahlı Kuvvetlerin karşılığı daha sert oldu: "— Albay! Emri derhal yerine getirin. Sorumlu- luk Bayara ait olacaktır!" Plânın ilk merhalesi böylece aşılmıştı. Koksal, ül- timatomu Baş Yaver Yarbay Tayyara iletti. Kendisi de derhal Bayarın bulunduğu kısma koştu. Bu sırada Köşk bir tank takımı tarafından sarılmıştı. Bayar kendisine tekrarlanan ültimatomu dinlemedi. Yanına gelen Kok- sala: yle şey olmaz, bu bir şantajdır! Mukavemet edeceksiniz” dedi. Koksal ise, durmadan Ankara ve Istanbulun düştü- günü, istifa etmekten başka çıkar yol olmadığını Ba- yara tekrarlıyordu. Bayarın inadı harekâtı şantaj ola- rak kiymetlendirmesinden ileri geliyordu. Koksal, bu- nun üzerine bir subayı, Bnb. Dursun Soysalı, Silâhlı kuv- vetler karargâhına rını" Komiteye bildirdi. Bu haber alındığında Sarıkışla- dan bir taburuyla kopup gelen 61. Alay Kumandam Al- bay Cahit Aksoy Komite azalarına emirlerine amade ol- duğunu bildirmişti. Kendisine derhal iki bölüğünü hazır- laması ve Köşke hareket etmesi emredildi. Piyade alayının iki bölüğü, başlarında Alay Kuman- danları Albay Aksoy olduğu halde hareket ederken iki Kurmay Albay da bir jipe binmeğe hazırlanıyordu. Al- bay Sami Küçük ve Albay Emin Aytekinli evvelâ elçi- liklere uğrayacaklar, "emniyette" olduklarını onlara söyüyecckler, daha sonra Köşke çıkacaklardı. Köşke çıkıldığında manzara şöyleydi: Menderesi oturduğu Yabancı Misafirler Köşkünün önünde dakika- da 1800 mermi atan bir taret, Köşkün kapısı önünde bir başka taret ve civarda mevzi almış Muhafız Kıtası bir- likleri. bay Küçük ve Aytekinli kapıya doğru ilerlediler. Bu sırada taretlerin kumandanları genç subaylar Kü- cükün yanına gelerek askerce bir selâm verdiler "Em- rinizdeyiz" dediler. Köşkü saran birliklere çevrili taret- ler yavaş yavaş aşağıya indirildi, 180 derecelik dönüşle- Cumhurbaşkanlığı Köşküne çevrildi. Taretlerin kuman- danlarına derhal Albay Aksoyun birliğine iltihak etme - leri emredildi. Mevzilenmiş Muhafız Alayı, piyade birlik- leri de toplandılar ve Aksoyun kumandasına girdiler. Bu sırada Hariciye Köşkünün önünden, elinde şap- kası, yaya olarak bir generalin Köşkün kapışma doğru ilerlediği görüldü. Gelen, General Burhanettin Uluçtu Orada duran Albay Küçük, Aksoy, Aytekinli ve Muhafız Alayı subaylarının meydana getirdiği grubun yanına yaklaştı. Akabinde Binbaşı Muzaffer Karan üç tankla kapıda görüldü. Tanklarla Köşke girmesi kendisine em- redildi. Üç tank kapıdan içeri girerken Hariciye Köşkü- AKİS 13 TEMMUZ 1960