İKTİSADİ VE MALİ SAHADA. emrine verenleri, bir kere daha yere vurmuştu. Zararın bilançosu May barajı 1957 yılında 9.481.730,63 TL. na Mühendis ibrahim Aşçı gil firmasına ihale edilmişti. Konya- nın eski belediye başkanlarından o- lan Aşçıgil işleri normal, bir şekilde yürütmüştü ama 4 Ağustos 1958 ka- rarları bazı kalemlerde fiyat farkla- rı doğurmuştu. Ayrıca, ilk keşfe gö- re artan iş miktarları dolayısiyle in- şaata şimdiye kadar 12 milyon lira- dan fazla harcanmıştı. Buna 8.6 mil- yon tutan istimlâk bedeliyle KOKS firmasına ödenen yarım milyon lira- lık proje ücretleri de eklenince zara- rın toplamı 16 milyonu çok aşıyordu. Aslında zararın en büyüğü başka taraftaydı. May barajı inşa edilme- den önce çiftçiler dereden faydalana- rak "kış sulaması" o yapıyorlardı. Halbuki şimdi, su toprağın altına kaçtığı için, bu imkândan da mah- rum kalmışlardı. Yani, kısaca "Dim- yata pirince giderken evdeki bulgur- dan" olmuşlardı! Para Ne o, ne de öbürü! Maliye Bakanı Ekrem Alicanın ge- çen hafta sonunda yaptığı basın konferansına gidenler, Hükümetin iktisadi durgunluk ve onun doğurdu- ğu işsizlik tehlikesi üzerine şuurla eğildiğini memnuniyetle gördüler. A- lican, aynen şöyle diyordu: "Hükü- met olarak enflâsyonu ne-derece za- rarlı telâkki ediyorsak, bunun tam aksi bir gidişi de, memleket ekono- misi ve sosyal durum için ayni dere- cede sakim bir yol telâkki etmekte- yiz." Nitekim, bilhassa sanayi ve ih- racatta rastlanan durgunluğa gider- mek ve en çok mensucat sanayiinin müteessir olduğu işsizliği ortadan kaldırmak için, Hükümet derhal ted- bir alma yoluna gitmiş ve ilk iş ola- rak da, sanayi ve ihracat kredilerini kredi plâfonlarının dışına çıkarmış- tır. Bu suretle, sanayiciler ve ihra- catçılar, herhangi Ur tahdide tâbi olmaksızın gereken kredileri alabile- ceklerdir. Bu arada Maliye Bakanlı- ğı, bir takım açıkgöz işletmecilerin, aldıkları kri dondurmalarına, na engel olacak tedbirleri de alacak ve bu gibi dondurulmuş kredilerin bankalara ödenmesi sağlanacaktır. Bu suretle, genel kredi hacminde aşı- rı genişlemelere meydan verilmek- sizin yeni krediler açılması imkânı bulunacaktır. Ayrıca yükseltilen fa- Ekrem Alican Muvazeneli bir adam iz ve reeskont hadleri sayesinde, plâ- fon dışına çıkarılan sektör kre- dilerinin enflâsyonist sonuçlar doğu- racak şekilde genişletilmelerine de mâni olunacağı umulmaktadır. Faiz hadleri Milli Birlik Komitesine sevkedilen bir tasarı İle faiz hadlerinin u- mumi olarak 26072 ye çıkarılması için Hükümet yetki talep etmektedir. Bankalar, Bankalararası Komitenin teabit edeceği bir tarif dairesinde bu miktara bankacılık masraflarını da ekleyebileceklerdir. Ticari mev- duat ile bankalararası mevduatta tatbik «dilen faiz haddi 202,5 olarak kalacaktır. Buna karşılık vadesiz mevduatla 3 aya kadar vadeli mev- duatta faiz haddi 03,5 a, 3 - 6 ay va- deli mevduatta 904, a, Gayila 1 yıl vadeli mevduatta 265,5 a vs 1 yıldan fasla vadeli mevduatta 906,5 a çıkar- tılacaktır. Merkez Bankasının rees- kont hadleri ise genel olarak 209 a, ziraat ve ihracatta ise 206 ya çıka- rılacaktır Faiz konusunda akademik çevre- ler bazı tereddütler ifade etmekte- dirler. Bu çevreler 1 yıldan dazla va- deli mevduatta faiz haddi 906,5 a yükseltilirken 20 yılda itfa edilmek üzere çıkarılacak 250 milyon liralık Hürriyet İstikrazı tahvillerinin - Hür- riyet İstikrazı için tahvil çıkarma yetkisi 500 milyon liradır fakat, bu yetkinin tam olarak kullanılmayaca- ğı tahmin edilmektedir- Devlet iha- lelerinde para yerine geçmesi, vergi- den muaf olması gibi mütad imtiyaz- lara rağmen, faiz haddinin 206 ola- rak tesbitini biraz yetersiz görmek tedirler. Bununla beraber, halkımızın vatani hislerinin coştuğu şu anlarda Hürriyet İstikrazının büyük rağbet göreceği muhakkaktır ve bu husus, yukarda bahse konu tereddüdü pek âlâ haksız çıkarabilir. Akademik çevrelerde temenni olarak ileri sürü- len bir diğer nokta da, tahvillerin fa- iz haddinin daha yüksek tutulması, vergi muafiyetinin kaldırılmasıdır. Böylece memleketimizde normal iş- leyen bir tahvil piyasasının özel tah- vil ve hisse senetleri piyasasiyle ayni- yetinin tesisi kolaylaştırılmış olacak- tır. Maliye Bakanlığını bu temenni istikametinde hareket etmekten ve yeni tahvillerin faiz haddini daha yüksek bir seviyede tesbit etmekten alakoyan hususlar vardır. Böyle bir karar eski tahvillerin -ki faiz hadle- ri 203 ile 905 arasında değişmektedir- piyasadaki kıymetinin çok düşmesi- ne sebep olacaktır. Bu endişe, şüphe- siz haklı bir endişedir. Eski iktidar devrinde âmme istikrazı konusunda işlenen hatalar dolayısiyle yeni Hü- kümetin kabul etmek sorunda kaldı- ğı bu ipoteğin kaldırılması muhak- kak ki güçtür. Fakat, bu mevzuda uzun vadeli bir ıslahatın müjdecisini teşkil edecek bazı tedbirlerin şimdi- den alınmasında bir zarar olmasa gerektir AKİS, 13 TEMMUZ 1960