DÜNYADA OLUP BİTENLER cesi bile sinirlerini öylesine bozmuş- tu ki havagazı musluğunu açtığı an- da düşüp bayılmıştı. Gürültüden an- ne gözünü açmış ve yatalak kadın burarak Caryl'i uyandırmış, ölüm- den bu sayede kurtulmuşlardı. Artık geçimleri, Belediyenin yardımına kal- mıştı. Küçük Caryl ailesinin geçimine yardım için gazete müvezziliğine başladı. Sıhhatsiz yavrucak toz top- rak içinde, kabadayı rakiplerinin tür- lü hakaretlerine ve tecavüzlerine mâ- ruz kalıyordu. Bütün bunlar, içinde cemiyete karşı bir intikam hissinin kuvvetlenmesine yol açtı. Belediye- den aldıkları yardım ve müvezzilik- ten sağladığı para geçimlerine yet- miyordu. İşte Chessman, ilk defa 14 yaşında bakkallara şafak vakti yi- yecek getiren kamyonların içine sü- zülerek hırsızlığa başlamak zorunda kaldı. Bu hayat onu kısa zamanda Los Angeles'in kenar mahallelerinde- ki çocuk çetelerine kadar götürdü. Bu asi çocuklar küçük hırsızlık ve yol kesme suçları işliyorlardı. 13 -18 yaş arası bir takım genç kızlar da onlara arkadaşlık ediyor, henüz u- yanmağa başlayan erkeklik hislerini fütursuzca tatmin etmelerine hizmet ediyorlardı. Bu hayat dahi, Caryl'in içindeki adalet hissini tam manasıy- la söndürmedi. Suç yoluna kendisin- den esirgenen adaleti cemiyetten zor- la elde etmek için sapmamış mıydı? Bir gün ormanda açık bir otomobil içinde bir kadınla öpüşen izbandut gibi bir adamın, kadının "Anne, an- ne!" diye feryat eden küçük çocuğu- na yumruk attığını görünce içi ka- bardı ve herifi elindeki filintayla ya- ralayıp sırra kadem bastı. Eli ilk de- fa kana bulaştığı bu sırada Amerika 1930 yıllarının iktisadi buhranı için- deydi. Chessman'lar artık sefaletin kucağına bütün bütün düşmüşlerdi. 15 yaşına bastığı sırada Caryl üste- lik difteriye tutuldu ve hastahaneye kaldırıldı. Hastahaneden çıktığı za- man, Barbara adlı bir kıza aşık ol- muştu. Kızın eski sevgilisi onu dövü- or ve âciz olmakla itham ediyordu. Kızla evlenebilmek için para kazan- ması lâzımdı. Fakirlikten bıkmıştı. Nihayet evinden kaçtı. Eski çetesin- den Tim adlı bir oğlanla beraber, o- tomobil hırsızlığına — başladılar. Bir yıl içinde Caryl otomobil hırsızlığın- dan köprü uçurma ve gemi kundak- lamaya kadar türlü suçlar işledi. Ar- tık, Los Angeles'in sayılı haydutla- rındandı. Virginia adlı bir metres bi- le tutmuştu. Herkes ondan korku- yordu. Caryl, Aaşağılık kompleksini yenmeğe başlamıştı ki yakalandı ve ıslahhaneye gönderildi. Islahhanede gardiyanlardan yediği dayaklar, onu cemiyete büsbütün düşman etti. Ze- kası sayesinde ıslahhanede kendisini 24 hakikaten ıslah olmuş gibi gösterme- ğe muvaffak oldu ve mahkeme kara- rıyla iki sene sonra, 1938 de tahliye edildi. Islahhanede arkadaşlık ettiği bir başka çocuk, ona asıl raconun be- yaz kadın ticaretinde kesildiğini öğ- retmişti. Tahliyesinden sonra ilk işi, Mose adlı bir arkadaşıyla beraber Hollywood civarındaki gizli randevu evlerini basarak kasaları soymak oldu. Randevucu kadınlara kendile- rini ihbar etmeyeceğini bildiriyor, ka- dınlar da onu ihbar etmiyorlardı. Haftada en aşağı sekiz tane randevu evini bu suretle soyuyordu. Derken, esrarkeşler arasına düştü. — Fakat, kendisi esrara alışmadı. Esrarkeşler çetesiyle yaptığı bir mücadele sıra- sında bir esrar kaçakçısını tabancay- la yaraladı. Artık — işlediği suçların sayısı bini aşmıştı. O kadar ki ken- disine Ölüm cezası verilmese tam 2009 sene hapse mahküm — edilmesi gerekecekti. Kızıl Fenerli haydut İşte,bu sıralarda Los Angeles'te Bir Kızıl Fenerli Haydut peydah- landı. Trafik polisi kızıl fenerli ara- balar kullanıyordu. Kızıl Fenerli Haydut, Los Angeles civarındaki ormanlar arasındaki yollarda sevişen çiftlerin arabalarını, trafik polisiy- miş gibi durduruyor, erkeği soyup soğana çevirdikten sonra kadını ka- çırıyor ve zorla tecavüz ediyordu. Caryl Chessman bu suçtan dolayı tev- kif edildi ve 3 Temmuz 1948 günü idama mahküm edildi. Chessman, kendisine atfedilen bütün suçları iş- lediğini kabul edecek, hattâ polisin bilmediği başka — suçlarını da itiraf edecek fakat idam cezasına çarpıl- Chessman ölümü bekliyor Bitmeyen istirahat masına sebep olan bu suçu işlediğini daima reddedecektir. Chessman, San Ouentin hapishane- sine atılınca hayranlık uyandıran bir fikri mesai sarfederek kendi kendi- sini yetiştirdi. Kaliforniya Eyaleti- nin ve Federal Devletin ceza mevzu- atını tek başına tetkik etti ve mahke- melerde yaptığı müdafaalarla hukuk bilgisine Amerikanın en büyük hâ- kim, savcı ve avukatlarını hayran bıraktı. Chessman, hâkim kararla- rında veya mahkemeye sevkedilişin- de kimsenin aklına gelmeyen ince u- sül hataları bularak yıllarca kendisi- ni idamın infazından kurtarabildi. Bu suretle, tam sekiz defa cezasının infazını durdurtmağa — muvaffak ol- du. 1952, 1954 ve 1955 yıllarında iki- şer defa, 1959 da bir defa ve nihayet 1960 da bir ay, dört gün, bir gün, iki gün, üç gün, on gün, iki gün ve ni- hayet 9 saat 50 dakika farkla idam- dan kurtuldu. Chessman hapishane- de sadece hukuk âlimi olmakla kal- madı. Aynı zamanda Amerikan ede- biyatının en büyük muharrirlerinden biri olarak şöhret yapmasını sağla- yan dört tane romanı yedi yıl içinde kaleme aldı. "Hücre 2455" masız Muhakeme", tildi" ve "Adaletin Karşısında" bu romanlarında Chessman, misâlini ele alarak Amerikalılara ço- cuk suçluluğu davasının ruhi ve iç- timai sebeblerini izaha çalıştı, ölüm cezasının kaldırılması lehinde Ame- rikada büyük bir cereyanın doğma- sına sebep oldu. Kendisine bu kitap- ların 150 bin dolar civarında meşru servet sağlayan geliriyle — Washing- ton'da ve New York'ta idamdan kur- tulması için propaganda ve hukuk :9 < - <£ F büroları — teşkilâtlandırdı. — Basının kendisine karşı gösterdiği dünya ça- pındaki ilgi karşısında hapishane idaresi, Chessman'ın basın konfe- ransları tertiplemesine izin vermek zorunda kaldı. Chessman bu konfe- ranslarda şahsiyetinin kuvveti, ölüm karşısındaki soğukkanlılığı ve dava- sını gayri şahsi bir hale sokmakta gösterdiği umumi bir hay- ranlık uyandırdı. Romanları, hak- kında o kadar büyük bir sevgi yarat- mıştı ki Hapishane Müdürü tekrar yazmasını yasak etti. Fakat o, yine de gizli gizli yazmanın çaresini bul- du ve yazılarını dışarıya kaçırıp neş- rettirebildi. Başka bir insan Zamanla Chessman'ın hikâyesi bü- tün dünyaya yayıldı. 2455 nu- maralı hücrenin sakini hakikaten kendisine atfedilen suçu işlemiş miy- di? Belki işlemişti. i leyen adamla bugün idamını bekle- yen adam artık aynı kimse değildi. AKİS, 2 MART 1960