Bir Mülakat İ dar e Geçen haftanın son günü bir genç adam, eline define geçirmiş gibi sevi- niyordu. Işın aslında, elinde tuttuğu siyasi bakımdan bir defineden farksız değildi. İçinde devlet parası bulunan şirketler hakkında Başba- kandan bilgi istemiş, bu arada böyle şirketlerin İdare Meclisi başkanla- rıyla azalarının isimlerini sormuştu. Cevap bir senede hazırlanıp da ken- disine verildiğinde bir de görmüştü ki, mevcut 743 İdare Meclisi azalığı- nın inanılmaz bir miktarı "Demokrat kardeşlerimiz" arasında paylaşıl- mıştır! Genç adam, Adananın C.H.P. li milletvekili Turgut Yeğenağa bu hafta- nın başında evinde, AKİS muhabirinin suallerine cevap verdi ve meseleye nasıl el koyduğunu, cevapta neler keşfettiğini anlattı. Üstelik aynı hadi- seyi bir başka genç C.H.P. milletvekili, gene Adanalı Suphi Baykam da tetkik etmiş ve o bir de Temyiz ilâmı bularak hadiseyi B.M.M. de bahis mevzuu etmişti. İşin hususiyeti şuydu: Bir takım D.P. milletvekillerinin milletvekilliği sıfatının kalkması ve bunların, aldıkları ödenekleri iade etmeleri gerekecekti. Turgut Yeğenağa sakin konuşmasıyla vaziyeti açık- ladı. Neşesi yüzünden akıyor, eline geçirdiği defineyi C.H.P. nin bütün se- çimler boyunca seçmenlere D.P. nin idare anlayışını izah için kullanmak niyetinde olduğunu saklamıyordu., Bu kadar lâfı edilen "İdare Meclisi azalığı" hikâyesinin bir efsaneden ibaret olmadığını ve bunların "Demok- rat kardeşler” arasında paylaşıldığını resmi vesikayla ortaya koymak el- bette ki az propaganda olmayacaktır. M e c li s l "1958 yılında İktisadi Devlet Teşekküllerini B.M. M. adına murakabe edecek heyete dahil oldum. İnce- lemeler sırasında İktisadi Devlet Teşekküllerinden bir çoğunun, hatta hemen hepsinin para sıkıntısı çekmek- te olduğu ortaya çıktı. "Hal böyleyken, bu teşekkullerın takatlarının çok üzerinde iştiraklere girişmiş olduklarını hayretle mü- şahade ettim. "Bunlardan biri olan ve oldukça büyük sermayeye sahip bulunan Sümerbankı ele aldım ve vaziyete bak- tım. "Sümerbank, işletme ve tesis sermayesinin yarı- sından fazlasını kısa vadeli yabancı kaynaklardan te- min ediyordu. Buna karşılık 48 şirkete iştirak etmek suretiyle 165 milyon 342 bin liralık taahhütte bulun- muş, bu meblağın 127 milyon 995 bin lirasını da tama- men ödemişti! Kendi imkânlarıyla işlerini yürütemi- yen bir müessesenin başka müesseselere iştirak et- mesi ve onlara ayrıca kredi temin etmesini hayretle karşıladım "Bu hal merakımı mucip oldu. Sümerbankın işti- rakiyle kurulmuş olan şirketlerin ekserisi 3460 sayılı kanunla Meclis murakabesine tâbi olmıyan şirketler- di. Bunların iştiğgal mevzuları Sümerbankın iştigal mevzuuna uymuyordu. Meselâ Türkiye Turizm Ban- kası, Gıda ve İhtiyaç Maddeleri T.A.Ş., Şeker Fabrika- ları gibi... "İncelemelerimi derinleştirdim. Bu halde olan İk- tisadi Devlet Teşekkülünün yalnız Sümerbank olma- dığını, diğer bütün İktisadi Devlet Teşekküllerinin de aynı durumda bulunduğunu gördüm. Bunun üzerine Başbakanlık tarafından cevaplandırılması talebiyle şu soruyu sordum; "3460 sayılı kanunla kurulan İktisadi Devlet —Teşekkülleriyle hususi kanunlarla ve devlet sermayesiyle kurulmuş bulunan müesseselerin iştira- kiyle vücuda getirilen bilümum — şirketlerin isimleri, iştigal mevzuları, iştirak eden diğer firmaların isimle- ri ve sermaye miktarları, bu müesseselerin idare mec- lisi reis ve azalarının isimlerinin bildirilmesini rica ederim." "Tam bir sene sonra, sorduğum sorunun cevabı nasılsa verildi ve 36. inikat zabıt ceridesinde neşro- "Soruma verilen cevap meseleyi ortaya çıkarmış, İktisadi Devlet Teşekküllerinin bu derece para sıkın- tısı çekmelerine rağmen bu kadar fazla iştirake neden gittikleri anlaşılmıştır. Düşünmek lâzımdır ki, bu yol- dan ortaya tam 743 adet İdare Meclisi azalığı çıkarıl- makta ve bunlara kıymetli Demokrat kardeşlerimiz AKİS, 2 MART 1960