Azalığı bol ücretlerle tâyin edilmektedir. Verilen isimler. D.P. li hali hazır milletvekillerinden 18 kadarının İdare Mec- lici azası olduklarını göstermektedir. Hele iki Meclis Başkan Vekilinin -İbrahim Kirazoğlu, Agâh Erozan- da bunların arasında bulunması son derece calibi dik- kattir. "Diğer taraftan son derece enteresan bir mesele daha bu suretle ortaya çıkmaktadır. Bu milletvekille- rinden bir kısmı -Hüseyin Fırat, Kemal Serdaroğlu, Burhanettin Onat- murakabesiyle vazifeli bulundukla- rı İktisadi Devlet Teşekkülleri tarafından bir takım İdare Meclisi azalıklarına atanmışlardır. Meselâ, Ke- mal Serdaroğlu Bergama Pamuk İpliği ve Dokuma Sa- nayii Türk Anonim Şirketinde İdare Meclisi azasıdır ve orada Sümerbankı temsil etmektedir! "“Bundan başka yine Kemal Serdaroğlu, Nafiz Tahralı, Muzaffer Kurbanoğlu 1959 yılı İktisadi Dev- let Teşekkülleri umumi heyetine B.M.M. ni temsilen iştirak edip, İktisadi Devlet Teşekküllerini murakabe- de fiilen vazife almışlardır. Bu demektir ki, o millet- vekilleri millet adına bir taraftan murakabe vazifesini yaparken, diğer taraftan temsil ettikleri müesseseleri bu murakabeye karşı müdafaa durumundadırlar. Böy- le bir hal insanın kendi kendine sual sorup yine kendi- sinin cevap vermesi gibi bir şeydir. "Bütün bunları bir tarafa bıraksak bile milletve- killiği ile bu çeşit vazifelerin birleşemiyeceğine dair esbabı mucibe serdeden bir Temyiz kararı mevcuttur. Bir milletvekilinin Vakıflar Bankası Umum Müdürlü- ğüne tayini ve bu vazifede uzun müddet bulunmasıyla ilgili olarak mahkemece verilen hükmü neticeye bağ- lıyan kararda Anayasanın milletvekilliğinin memur- lukla bağdaşamıyacağını belirten 23 ve 28. maddeleri şu şekilde mânalandırılmaktadır: Anayasanın 23. mad- desinde milletvekilliği ile hükümet memurluğunun bir kimse üzerinde toplanamıyacağı, 28. maddesinde ise milletvekilliğinin bu takdirde sona ereceği yazılıdır. Bu hükümlerin gayesi milletvekillerinin Hükümeti mu- rakabe vazifelerini herhangi bir minnet duygusu altın- da olmaksızın tarafsızlık içinde yapmalarını sağla- maktır. 'Şimdi, murakabe edenle murakabe olunanın aynı şahıs olması meselenin sakatlığını ortaya çıkarmakta ve oynanan komedi bütün açıklığı ile görülmektedir. İşte bunun içindir ki milletvekilliği müessesesinin tam murakabe yapması yönünden bu mevzuun kesin bir neticeye bağlanması gerekmektedir. "Öte yandan para sıkıntısı çeken İktisadi Devlet Teşekkullerının bir çok şirketlere ıştırakı İktidarın ba- zı meseleleri halletmesi bakımından son derece fayda- l1 olmaktadır. Bunlardan bir tanesi işsiz kalan eski D.P. mebuslarına iş bulmak zorluğunun ortadan kalk- mış olmasıdır! Pek çok eski D.P. milletvekili İktisadi AKİS, 2 MART 1960 S k a n d a |(Çy1 Turgut Yeğenağa Devlet Teşekküllerinin iştirak ettiği şirketlerde halen idare meclisi azası veya başkanıdır. Hani eskiyen ay- ları kırpıp kırpıp yıldız yaparlarmış, anlaşılıyor ki se- çilmeyen D.P. milletvekilleri de millet parasıyla kuru- lan şirketlerin İdare Meclislerine başkan veya aza ol- maktadırlar. Soruma verilen cevapta açıklandığına göre yüze yakın Demokrat bu şekilde bir yerlere kapı- lanmışlar ve Partileri içinde pek revaçta bulunan meş- hur "Vefa Duygusu"ndan faydalanmışlardır. Ancak, millet kasasından vefa göstermek, herkes takdir eder ki biraz garip vefa anlayışı, daha da garip siyaset te- lâkkisidir. "Anlattıklarım bu meselenin ortaya çıkan panora- masıdır. İş derinleştirildikçe daha birçok pürüzler be- lirecektir. C.H.P. Grubu olarak bunun üzerinde ısrarla ve titizlikle durmaya karar vermiş bulunuyoruz.