kanlık seçimlerinde kendi partısı gösterecekti. lar içinde Başkanlığa en ziyade la- yık olanlardan biri de şüphesiz Ken- nedy idi. Ama Kennedy de, tıpkı ken- disi gibi bir Katolikti. Bahis mevzuu mahkümun affı, Kennedy'nin Demok- tarafından aday gösteril- memesine ve gösterilse bile seçimleri kaybetmesine sebep olabilirdi. Böylece, tam oniki yıldır aldığı idam cezasıyla herkesi meşgul eden Kızıl Fenerli Haydut Caryl Whittier Chessman idamdan muvakkaten kur- tulması — dolayısıyla da yeniden bü- tün dikkati üzerine çektı Amerika, hattâ dünya çapında siyasi bir ha— diseye yol açtı Yerinden oynayan dünya Tarihte hiç bir idam mahkümu bu kadar geniş kütleleri bu — kadar uzun müddet meşgul etmeye muvaf- fak olamamıştır. Kimdir bu Chess- man ki Papalık, yarı resmi şekilde de olsa sesini onun affı lehinde yük- seltmiştir? Siyasi istikbaliyle vicda- ni kanaatleri arasına sıkışıp kalmış bir Eyalet Valisi, emrindeki Baş Sav- cıyı tâ Washington'a kadar göndere- rek el altından Federal Hükümetin bu işe müdahalesini istemek lüzumu- nu duymuştur? Ike'ın Montevideo- yu ziyaretini bekleyen Uruguay Cumhuriyeti İcra Konseyi Amerikan Büyükelçiliğine — müracaat etmiş ve Chessman'ın idamının Ike aleyhinde talebe nümayişlerine sebebiyet vere- bileceğini söyleyerek idamın tehirini istemişti? Bu Chessman kimdir ki, bir eyaletin iç işleri Amerikada mef- humların en mukaddeslerinden iken ve sayısız senatörlerin türlü itham- larda bulunacaklarını bile bile Ame- rikan Hariciyesinin Siyasi Müsteşar- larından biri -Roy Rubottom Jr.- bir yıldırım telgrafla Validen idamın durdurulmasını talep etmiştir? Meş- hur "Le Monde" gazetesinin "Ameri- sıstemının saçmalıklarının bir yeni örneği" diye vasıflandırdığı bu idamın önlenmesi için Montreal'de -Kanada- binlerce insan Amerikan Başkonsolosluğu — önünde — nümayiş yapmıştır. Cenevrede dokuz bin İ- talyan öğrenci onun 1lehinde imza toplamıştır? Stokholmün -İsveç- en büyük gazetelerinden "Expressen" 90 bin imzalı bir dilekçeyi Vali Brovm'a göndermek için aracılıkta bulunmuştur? Oslonun en büyük ga- zetelerinden — "Dagebladet" 50 bin imzalı bir dilekçe — yayınlamıştır? Manchester'in meşhur "Guardian"ı "bu Amerikan adli sisteminde koklu bozukluklar olduğunu gösteri- yor" diyebilmiştir. Prenses Marie AKİS, 2 MART 1960 Gaz odası Koltuk boş kaldı Bonaparte'tan François Mauriac ve Albert Schweitzer gibi XX. asrın en asil yürekli insanlarına, Fransanın en büyük avukatlarından Maurice Garçon ile Henry Torres'in şiddetli protestolarına sebep olan ve -umu- miyetle bu gibi işlerde hayli hareket- siz- Türk talebelerini bile lehinde im- za toplamağa sevkeden bu adam kimdir? Uğradığı haksızlık nedir? Bütün bir insanlık onun akıbeti etra- fında niçin böylesine muhteşem bir hassasiyet göstermektedir? Caryl Whittier Chessman yol kes- me, kadın kaçırma ve kadına karşı cebir tehdidi kullanarak "tabiate uy- gun düşmeyen hareketler"de bulun- ma suçlarından 1948 yılında idama mahküm edilmiş bir gangsterdir. Bütün insanlık, böylesine ahlâk düş- künü bir adam için ayağa kalkmış- tır. Olağanüstü bir insan ma insanlığın böylesine düşük bir adam uğruna ayaklanması boşuna değildir. Gerçekten, daha ilk anda, Chessman'ı mahküm eden oniki kişilik jürinin onbir azasının kadın olması türlü şüphelere yol aç- mıştır. Sonra, taammüden insan Öl- dürmemiş bir suçlunun ölüme mah- küm edilmesi dünyanın pek az yerin- de maşeri vicdanın müsaade edebile- ceği bir şeydir. Üstelik, saçmalık de- recesindeki bu ağır cezayı koyan ka- nun artık Kaliforniya Eyaletinde bile kaldırılmıştır. Mamafih, infiali hak- l1 gösterse de bunlar dahi bütün bir insanlığın bir idam mahkümu için DÜNYADA OLUP BİTENLER ayağa kalkmasını izah edemez. Ni- tekim ortada daha başka, daha beşeri sebepler vardır. Bu sebeplerden biri, Chessman'ın hakikaten olağanüstü bir insan ol- duğunu isbat etmiş bulunmasıdır. Chessman, erikan — sosyetesinin aksaklıklarının cemiyet dışına attığı insanların sembolü haline gelmiştir. Chessman'ın hayat hikâyesi, onun suçlarından asıl sorumlu olanın ken- disi olmadığını; asıl sorumlunun A- merikan cemiyetinin tâ kendisi oldu- ğunu bir kere daha ortaya koymuş- tur. Bir hayat hikayesi Carlehessman 27 Mayıs 1921 de Michigan'da Saint - Joseph kasa- basında dünyaya geldi. Babası bir sinema operatörü, annesi ise yetim- hanede yetişmiş gayrimeşru bir ço- cuktu. Küçük Caryl pek genç yaşta astım hastalığına tutulduğu için, Chessman ailesi Saint - Joseph'i ter- ketti ve Kaliforniyada dağlar ara- sındaki Pasadeno —şehrine taşındı. Caryl mektebe burada başladı. Mu- siki ve resim sahasında çok kuvvet- li ve ince bir muhayyileye sahip oldu- ğunu ilk orada gösterdi. Caryl'in ha- yatını değiştiren mühim hadiselerden biri de Pasadeno'da cereyan etti. Beyin hummasına tutulmuştu. Beyin hummasından mucize kabilinden kur- tulan küçük Chessman, çok sinirli ve hırçın oldu. Hayvanlara işkence yapmaktan zevk alıyor, — arkadaşla- larıylâ oyun oynayacağına her nasıl- sa öğrendiği kement atma gibi zarar- l1 işlerle uğraşıyordu. Bu arada, oy- namağa gittiği bir arkadaşının evin- de hırsızlık yaptı ve çok namuslu bir insan olan babası oğlunu polise tes- lim etti. Küçük Caryl bu yüzden po- lis nezarethanesinde bir gün geçirdi. Polisten nefreti o zaman başladı. Ço- yaşayışındaki — anormallikler ana - babayı evlâtlarını bir psikanaliste götürmeğe zorladı. Fa- kat, ruh tedavisinin hiçbir müsbet tesir bırakmadığı sonradan anlaşıla- caktı. Caryl aynı zamanda kronik uykusuzluktan muztaripti. Bir müd- det sonra, teyzesi ve annesiyle bir- likte bir otomobil kazası geçirdi. Tey— cağını bilmiyordu. Baba Chessman sevgili eşi uğruna bütün varını yo- ğunu yedi. Adam tam bir ümitsizliğe düşmüştü. İki kere intihara teşeb- büs etti; beceremedi. Bir keresinde, karısı ve oğlu yatırken havagazını açmış ve bütün ailesiyle birlikte öl- mek istemişti. Fakat, intihar düşün- 23