inşaatında goruldu Barajın inşası sı- rasında akıtmak dikkatle yapmadığı için tünel, kazılmağa başlandıktan sonra çöktü. Yalnız bu yüzden 10 milyon lira kadar zarar husule geldi. Üstelik, tünel güzergâhının çürük olduğu gö- rülerek santrala su getirmek için ay- rı tünel kazılmasına karar veril- di. Bu ise hem maliyeti yükselten, hem de işin programını geciktiren sebepler arasında yer aldı! Devâsâ barajların ihalelerinde "costt fix — maliyet * sabit kâr yüzdesi" usülünün tatbik edilmesi, müşavir firmanın olduğu kadar, mü- teahhidin de ekmeğine yağ süren e- sas unsurlardan oldu. Filhakika, kâr yüzdesi sabit -yani, kâr garantili- ol- duktan sonra yapılacak şey maliyeti alabildiğine yükseltip kârı arttır- maktan ibaret kalıyordu. Bu durum- da, müteahhidin —müşavir firma ile maliyeti arttırmak hususunda yarış hâlinde olmasına şaşmamak lâzımdır. Hele elde, müşaviri kontrolü altında tutacak, teknik üstünlüğü haiz, kuv- vetli bir resmi teşkilât mevcut bu- lunmadıktan sonra... "Yağma Hasanın böreği!" sözü de galiba bu işler için söylenmiştir. Savunma İktisadi açıdan eçen hafta B.M.M. de Milli Savun- Gma Bakanlığı bütçesi müzakere olunurken, Muhalefet safında oturan uzun boylu, sakin bir adam sıranın kendisine gelmesini sabırla bekliyor- du. Meclis, her yıl savunma bütçesi üzerinde umumi mahiyette nutuklar dinler ve savunma davamızın iktisa- di meselelerimiz içindeki yerine ışık tutulmazdı. Bekleyen adam, H.P. Van milletvekili Ferit Melendi. Fa- kat, söz sırası gelmedi ve Meclis çok ilgi çekici bazı hakikatleri duymak fırsatını bulamadı. Melen kürsüye söyleyecekti? Melen, bir kere, her yıl savunma- ya muazzam meblâğlar tahsis edil- diği yolundaki D.P. propagandasının yanlış olduğunu ve verilen tahsisatın şişkinliğinin "şişme"den, yani enf- lâsyondan ileri geldiğini isbat ede- cekti. Melenin elinde çok ilgi çekici bir tablo vardı; NATO'ca yayınlanan bilgilere dayanan bu tabloda NATO anlamında savunma — masraflarımız incelenmiş ve bunlar 1948 fiyatlarına da irca edilmişti. AKİS, 2 MART 1960 çıkabilseydi neler Yıllar Cari Fiyatlarla Sarfiyat (Milyon lira) 1949 56 1950 599 1951 652 1952 723 1953 864 1954 946 1955 1077 1956 1159 1957 1330 1958 1484 1959 2200 (tahmini) Tablonun 2. ve 3. sütunlarının mukayesesi kendi kendine konuşu- yordu. Üstelik, bu rakamlar NATO anlamında savunma — masraflarını gösterdiğinden bunlara Milli Savun- ma Bakanlığı dışında kalan — bazı hizmetlerin -jandarma gibi- sarfiyatı ile Amerikan yardımının karşılık pa- ralarından bu Bakanlığa tahsis edi- lip fiilen sarfedilen meblâğlar da da- hildi. Melen, bir başka tabloda, sa- vunmaya tahsis edilen karşılık para- lar konusunu da ele almıştı. 5 Hazi- ran 1954 günü Washington'da Foster Dulles ve Harold Stassen'le birlikte bir müşterek tebliğ yayınlayan Baş- bakan Adnan Menderes o zaman, A- merikan iktisadi yardımının gayesi- nin Türkiyeyi gerek iktisadi kalkın- masının ihtiyaçlarını, gerek -malze- me ve mühimmat hariç- Silâhlı Kuv- vetlerinin cari ihtiyaçlarını kendi ba- şına karşılayacak hale getirmek ol- duğunu söylememiş miydi? Yine Menderes, 1957 yılı bütçe müzakere- leri esnasında bu gayeye 1958 yılın- da varılacağını, yerinden yaptığı bir müdaheleyle Meclis Zzabıtlarına tes- cil ettirmemiş miydi? Şimdi, bu ga- yeye ne dereceye kadar varılıp varıl- madığı herhalde merak edilmeğe de- ğerdi. Bu da, savunmamıza tahsis edilen karşılık paraların miktarını incelemekle anlaşılacaktı. Eğer bu miktar her yıl azalıyorsa, demek ki Menderesin bahsettiği gayeye yakla- şılıyordu. Halbuki, resmi rakamlar bunun tam tersini gösteriyordu. Ger- çekten, her yıl savunmaya sarf edi- len karşılık paralar miktarı şuydu: Yıllar Karşılık Paralar ilyon lira) 1951 90,640 1952 100,000 1953 184,284 1954 115,920 1955 108,600 1956 91,520 1957 104,796 1958 170,000 1959 630,000 İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Reel Sarfiyat (Milyon 1lira) (1948—100) 7 921 (tahmini) Melen soracaktı: Bir memleketin, Silâhlı Kuvvetlerinin cari ihtiyaçla- rını karşılamakta bile dost dahi olsa- Van milletvekili ayrıca bir nokta- ya daha dokunacaktı. D.P. daima iktisadi müşküllerimizin başlıca kay- nağının savunma yükümüz olduğunu söyler dururdu. Türkiye, NATO için- de adam başına düşen reel milli gelir mukayesesinde en sonda geldiğine göre bunda hiç şüphesiz büyük bir hakikat payı da vardı. Fakat, D.P. bunu aynı zamanda bir bahane ola rak da kullanıyordu. — Nitekim hiç- bir yerde milli gelir içinde savunma masraflarının ulaştığı pay -ki bazı yerlerde bizimkinden fazla olmuştur- enflâsyonla mücadele edilmesini ön- lememişti. Ekonominin muvazenesi- ni, buna rağmen iade etmek her yerde kabil olmuştu. Melenin misal- leri de hazırdı. Amerika 1949 dan 1958'e kadar reel milli gelirinin va- sati yüzde 12,5 ini savunmaya ayır- mıştı. İtalyada 1949 dan 1957 ye ka- dar nisbet yüzde 5,3 tü. Yunanistan- da ise -ki NATO içinde bize en çok benzeyen memlekettir- bu nisbet ay- nı yıllar içinde yüzde 7,5 tu. Türki- yede ise durum şöyleydi: Yıllar Reel Millt Gelirden Savunmaya Pay (26) 1949 5.7 1950 5,9 1951 5,3 1952 5.3 1953 5,6 1954 6,1 1955 6,0 1956 5.2 1957 4,7 1958 4.1 Demek ki, rakamların yıldan yıla seyri, D.P. nin savunmaya dai- ma daha fazla kaynak ayrıldığı yo- lundaki iddiasını hiç de doğrulamı- yordu! Melen, eğer kürsüye çıksaydı Mec- liste şaşıranlar, çok olacaktı. 21