YURTTA OLUP BİTENLER Adnan Menderes Kırşehirlilere hitap ediyor. Mandalar sana kurban!.. Başbakan Ankaradan sabahın do- kuz buçuğunda ayrıldı. Sekizde Kıb- rısın Cumhurbaşkanı yardımcısı Fa- zıl Küçüğü kabul etti, onunla bir müddet görüştü. Sonra, 00002 plâka- lı siyah Cadillac'a binerek Kırşehire hareket etti. Kaırşehir seyahati bir kuvvet gösterisi halinde tertiplenmiş, mutad veçhile "radyomuz" Başba- kanın gelişini daha hiç kimsenin duy- madığı bir sırada neşriyata başlaya- rak bütün o havalinin ne derece he- yecan içinde bulunduğunu anlatma- ya koyulmuş, herkesin sevinçten uç- tuğunu haber vermiş ve en mühimi, Menderesi karşılamak üzere tümen tümen halkın Kırşehire akın ettiğini bildirmişti. Ayrıca civar vilâyetlerin valilerine, kalabalık heyetlerle bir- likte 1 Şubat günü Kırşehirde bulun- maları lüzumu tebliğ olunmuştu. E- mir alan valiler Nevşehir, Niğde Yozgat ve Kayseri valileriydi. şehirdeki hazırlıklara nezaret etmek üzere ise Menderesin akrabası -Baş- bakana "Ağabey" diye hitap eder- ve İzmir milletvekili Sadık Giz ziya- ret mahalline sevkedilmiş, tedbirleri o almıştı. Aslına bakılırsa bir ara Osman Bölükbaşının da Menderesle birlikte Kırşehire — gideceği rivayet- leri çıkmıştı. Alaka ondan ileri geli- yordu. C.K.M.P. Genel Başkanı Baş- bakanın "Nerede C.K.M.P." sualine Kırşehirde "Burada" demeği düşün- müş, fakat — böyle bir karşılaşmayı gözü pek kesmediğinden sonra seya- hatten vaz geçmişti. Nitekim Sadık 6 Giz, Kırşehir valisinin odasında bir ara Menderesın yanına gelerek "A- ğabey” ine sman — Bölükbaşının, muhtelıf telgraflara rağmen geleme- diği müjdesini vermekten kendisini alamadı. an! irşehir seyahatinin ilk merhalesi Bâlâ idi. Orada alâkalılar Baş- bakana bir temel attırdılar. Fakat bu, zaten atılmış bir temeldi. Bâlâda bir Adalet binası yapılıyordu ve bu- nun temeli birkaç gün evvel atıl- mıştı. Fakat Menderesin geleceğini duyanlar bir temeli iki defa atmanın hiçbir zararı bulunmadığını hesap- layarak bir tören tertiplediler ve kurbanlar kesip tekbirler getirerek "yaranma politikası" nın icabını ye- rine getirdile Ama asıl merasim Kamanda ha- zırlanmıştı. Sokaklara dövizler asıl- mış, halkın yollarda toplanması te- min edilmişti. Nitekim — Belediyenin hoparlörleri ikaz vazifelerini dikkat- le yerine getirdiler ve mütemadiyen "Alkış ve sevgi gösterisi tamamen serbesttir" diye haykırdılar. Hopar- lörlerin bir ikazı daha vardı: "Talep- ler tesbit edildiğinden tek tek istek- ler yasaktır". Bu suretle "Halkın candan ve içten tezahüratı" sağlan- dıktan sonra Menderes şehre alkışlar arasında girdi. Bir dövizde şöyle de- niliyordu: "Babamız gibi dinleriz Menderesle Bayarı - Cihanda var mı- dır Menderesin âyârı". Döviz çok tuttu ve bütün seyahat boyunca ga- zeteciler arasında — tekrarlandı dur- du. Yalnız, başka bir mesele gazetecilerin aklını kurcaladı, o halledilemedi. Yolun ortasına, kur- ban edilmek üzere Türk bayrağına sarılı bir manda çıkarılmıştı. Manda- nın üzerinde bir ibare vardı: "Men- deres size kurbanım - Sadık Kadıoğ- İmzanın mandaya mı, yoksa sa- hıbıne mi ait olduğu hususu bir is- tifham olarak zihinlerde takılı kaldı. Bazı kimseler, ismin bir insan ismi olduğunu ileri sürüyorlardı. Fakat, kurban edilen insan değil, manday- dı. Buna mukabil mandalara da pek- âlâ insan ismi verilebileceğini iddia edenler pek inandırıcı olamıyorlar- dı. Herhalde, mesele halledilemeden manda boynuna satırı yedi. Menderes Kamanda kısa bir ko- nuşma yaptı. Bir meydana kürsü konmuş, mikrofon — hazırlanmıştı. Başbakanın üzerinde kahverengi yol- lu bir pardesü, siyah gibi görünen la- civert bir elbise ve mor kravat vardı. Pardesüsünün sol tarafı Kamanda kurban kanıyla lekelendi. —Meydana gelindiğinde Menderes kürsüye çıktı ve kendisine karşı gösterilen alaka- ya teşekkür etti. Sanki seçim zama- nıydı ve Toplantı kanunu yürürlük- ten kalkmıştı. Fakat Kırşehirde, Top- lantı kanununu hâlâ yürürlükte sa- nanları başka bir sürpriz karşılaya- caktı. Orada, sadece Başbakan değil, D. P. nin Kırşehir il başkanı da vila- yet binasının balkonundan hoparlör- lerle bir hitabede bulunacak, hattâ AKİS, 3 ŞUBAT 1960