YURITA OLUP Millet Körüiü Geçen haftanın sonunda, 12 Tem- muz Pazar günü, gazetelerini a- çanlar, o günün bundan 12 yıl ev- vel Cumhurbaşkanı İsmet İnönünün memlekete" huzuru getiren — meşhur "12 Temmuz beyannamesi" nı yayın- lamasının yıldonumu olduğunu ha- tırladılar. Ayni gün gazeteler İstan- tulda yaptığı ve neşri yasak edilen son basın toplantısı dolayısile İnö- nünün dokunulmazlığının — kaldırıl- masına teşebbüs edildiğini bildiriyor- lardı. P. Genel Başkanı Adnan Menderesin Burdurlu bir vatandaşa çektiği telgraf da, ayni gazetede her alıyordu. Menderes telgrafında, "Si- yaset ve parti mücadelesi adı ve kis- vesi altında seneler senesi devam et- tirilmekte olan nifakçı ve yıkıcı san- dalya kavgası bütün sahte tezahür- leriyle artık ortaya çıkmakladır. İntikamcı ve kinci ve bir avuç İnsanın koskoca bir milleti aldatmak hususunda sarfettikleri insafsız gay- retlerin milli şuur ve vicdanda ya- ratmakta oldugu aksülamel, — nifak yolcuları için ezici bir hüsran ola- caktır" diyordu. "İntikamcı ve kinci" sıfatına lâ- yık görülen bu bir avuç insanın ba- şında, tam 12 yıl evvel “Muhalefet itimat içinde yaşıyacak ve İktidarın kendisini ezmek niyetinde olmadığın- dan müsterih olacaktır" şeklinde ko- nuşan Cumhurbaşkanı İnönü vardı. Cumhurbaşkanlığı sırasında bir H. P. bastonu taşımayı asla aklına getirmiyen ve er iki partiye karşı kendını müsavi derecede vazifeli gö- ren" İnönü, İktidar - Muhalefet mü- nasebetlerının gerginleşmesi — karsı- sında, hakemlik vazifesini — derhal hatırlamış ve "Şimdi ben bu düğü- mü çözeceğim" — demişti. "Meşru ve K İnönü torunuyla İyi günlere inanıyor kanuni siyasi partilere karşı taraf- sız eşit muamele mecburiyetinin si- yasi hayatta, hattâ memleket haya- tında emniyetin temel şartı" oldu- ğuna inanan İnönü, bu düğümü çöz- müştü de... imdi, tam 12 yıl sonra İktidar- da bulunanlar, bu düğüm ir kör- düğüm hâline getirmeye ugraşıyor— lardı... Kapalı kutu B u haftanın başında Ankarada top- lanmaya başlıyan D. P. millet- BİTENLER vekillerinin muvafık muhalif dostla- rından, gazetecilerden, alış veriş et- tikleri mağaza sahiplerinden en ço işittikleri söz, "Mecliste ne olacak?" sualiydi. İtiraf etmek lâzım ki, bü- tün samimiyetlerine rağmen, D. P. milletvekilleri bu sualin cevabını ve- remediler. Onlar da herkesten fazla birşey bilmiyorlardı. Milletin temsil- cileri, kendilerini en yakından ilgi- lendıren meselelerden bile herkes gi- bi habersizdiler. Pek çok milletve- kili ancak Pazartesi akşamı AKİS'i okuduktan sonra,. Meclisin yaz faa- liyeti hakkında az çok bir fikir edi- nebilecekti! B. M. M. nin Çarşamba günü baş- lıyacak olan yaz toplantısı iki hafta kadar sürecektir, sonra yeniden ta- tile girilecektir. çalışmaların üç celseyi yanı âzami bir haftayı bi- le aşmıyacağını katiyetle söyliyenler mevcuttur. Bu yaz toplantısında sıra bekliyen tasarıların bir an önce ka- nunlaştırılmasına çalışılacaktır. Hü- kümet, ayrıca, Milli Korunma Kanu- nunun yeni versiyonu olan İktisadi Tedbirler Kanununun bu toplantı Ssü- resi içinde çıkarılmasına ve ismi kö- tüye çıkan selefinin yürürlükten kal- dırılmasına taraftardır. Bazı yazarların her derde deva bir iksir seklinde takdime mütema- yil göründükleri, basın — suçlularının affı meselesinin bu toplantıda görü- şülmesi zayıf bir ihtimaldir. Gerçi Meclis gündeminde trafik suçlarının affına müteallik tasarının yer aldı- ğını görenler, Başbakanın "basın suçları affolunmadan, trafik Suçla- rını affedemeyiz" sözleriyle trafik affının Kurban Bayramından evvel çıkmasını önlediğini hatırlıyarak "basın affı geliyor" kaanatına var- mışlardır. Ama Beyfendiye çok ya- kın olmakla övünen bazı D. P. mil- letvekilleri, basın affının bu toplan- f W ie YAZISIZ