S P O R Klüpler Fenerbahçe kongresi ürsüdeki şişman kır saçlı adam, alnında boncuklaşan terleri, panta lon cebinden çıkardığı büyükçe bir beyaz mendille sildikten sonra sözle- rine devam etti. "Aç konuşmak lâzım arkadaş- lar. Bu gün herkesin masrafı art- mıştır. Eh, pek tabii Fenerbahçenın— de artacaktır...” Bu sözler salonda bulunan beşyuz kusur delegenın gü- lüşmeleriyle karşılanıyordu. Hâdise geçen haftanın sonunda Kadıköyde Süreyya Sinemasında ya- pılmakta olan Fenerbahçe kongresin- de cereyan ediyordu. Kürsüde hayat pahalılığından bahseden şişman kır saçlı adamın adı, Agâh Erozandı ve halen B. M. M. reis vekillerinden biri bulunuyordu. Dedikodusu uzun zaman basın, ve sporseverleri meşgul eden F B. ni elektriki potansiyeli bir hayli yük- lü olan kongresi bu haftanın sonun- da pazar günü saat 9 da başlamış- tı. Mücadelenin başlangıç noktası- nı Başkanlık seçimi teşkil ediyordu. Aslında meselenin bir fikir ve ideal meselesi olmadığını anlamak için müneccim olmaya lüzum yoktu. Her ne hikmetse iki D. P. li şahsiyete -E- rozah ve avrakoğluna— F. B. nin başkanlıgı cazip geliyordu. Kon hmınlerın hilâfına sa- kin başlıyacak hitabet kürsüsünden yükselen seslerinin artmasıyla elek- trikit potansiyeli de yükselecekti. Kabul edilmesi gerekirdi ki her iki tarafta iyi hazırlanmışlardı Ne Osman Kavrakoğlu Nihayet muhalefette varki neticede Erozanın samimi ve heş'eli konuşması, — Kavrakoğlunun mukni ve tesirli konuşmasına gale- be çalacak ve neticeye tesir eden ibre Erozan lehine dönecek, kendisine bir "Onuncu ünvan" daha kazandıracak- tı. Bâzı sporseverleri ve bilhassa bir hayli yüksek yeküna baliğ olan ta- raftarlarıyla Fenerbahçelileri düşün- düren bir mesele ortaya çıkacaktı. Bu post kavgasına neden lüzum gö- rülmüştü. Acaba — Kavrakoğlu, Er- tuğrul Akçanın dediği gıbı bır baş- kanlık hastası mıydı, bu e kong- reyi karıştıran o mu idi Her ne olursa olsun kabul edil- mesi gerekirdi ki F. B. içinde belki bir hizipleşme mevcuttu. — Mevcuttu ama iş umumi heyete intikal etti mi birlik ve beraberlik vaziyete hâkim oluyordu. İşte —Erozanın başarısı bundan ileri geliyordu. Kim ne derse desin F. B. son yıllar içinde en par- lak netıcelere ulaşmıştı. Ama bunun bütün şeref ve iftihar payını E rozana "vermek fazla safdillik olurdu. F. B. bütün camiasıyla — kuvvetli rakipler karşısında başarılar kazanmıştı. Ve bunun şerefi de tabii ki bütün F.B. lilere ait olmak lâzım gelirdi. Eroza- nı ile, Kavrakoğlusu.ile, Memduh Ereziyle, Ertuğrul Akçasıyla hep- sine... Hikâyenin aslı: Para esele son haftanın en alâka çe- kici' spor hâdisesiydi. — Taraflar sıra ile, hattâ bazı kereler bu sıra- ya da rıayet etmeksizin, — aynı Za- manda basın toplantıları yapıyorlar, konuşuyorlar, karşı tarafı — şiddetle itham ediyorlardı — Bir taraf - şeref ir yılın sinesine sıgınmış görü- nüyordu. Öbür tarafın en belli baş- l1 silâhı ise harvurup harman sav- rulan paralar hikâyesiydi. Günler- dir devam edegelen tahminler, kidler, savunmalar, hücumlar ve de- dikodular Kadıköyündeki — Süreyya sinemasında yapılacak kongrenin ha- vasını körüklüyordu. Kongreden evvel alevlenen müca- dele iki grup arasında cereyan edi- yordu. Bir taraf iktidar, yani geçen yılkı idare heyetiydi. Dıger taraf ise kendilerine İdealistler ismini takmış- tı. Bu iki grupun başında siyasi ha- yatta aynı parti içinde, en üst ka- demelerde çalışan iki milletvekili bu- lunuyordu. Kongre arefesinde çatış- ma Oo derece ileriye gitmişti ki. B. M. M. Başkan Vekili Erozan ile De- mokrat Parti Yüksek Haysiyet Di- vanı Reisi Kavrakoğlu, karşılıklı en ağır ithamları yapmışlar, Kavrakoğ- lu Erozana "Galatasaraylı", Erozan da muhalifine "Hâsta" demekte bir beis görmemişti... Aslında mesele bir post kavga- sıydı. Fenerbahçe gibi son — derece popüler bir kulübün başkanlıgı çe— şitli unvanlara sahip bu rat Partili şahsiyete cazip- gelıyordu Agâh Erozan "Onuncu ünvan” de bulunan Kavrakoğlunun, hemen hemen her kongre arefesinde, kulup başkanlıgı için böyle bir oyuna gi- riştiğini, hafızaları olanlar unutmamışlardı. Erozan ise 9 diğer ünvanını tamamlayan 10 uncu ün- vanının cazibesine kendını kaptırmış- tı.. Tabii, B. lübü başkanı ol- manın bir yıllık tecrubesı bu baş- kanlığın kendisini çok daha popü- ler ettiğini Öğretmişti.. Listeler M uvafık grup geçen yılın — idare yetinden üç kişiyi listesi dı- şında bırakmıştı Bunlar İsmet Uluğ, Faruk Ilgaz ve Osm Kavrakoğ- lu idiler. Muvafıkların lıstesınde A- gâh Erozan, Zeki Rıza Sporel, Kü- çük Fikret. Raıf Dınkök. Müslim Bağcılar, Firuzan Tekil, Niyazi Sel, taman ve Eldemin isimleri yardı. steye kuvvet veren Bursa mil- letvi ekılı Büyük Millet Meclisi Reis Vekili, Çelik Palas A. Ş. İdare Mec- lisi âzası, Filatolist Kulübü Başkanı Kozacılar Birliği İdare Meclisi Rei- si. Pamuk Bank ldare Meclisi âzası, Ömser T. A. Ş, İdare Meclisi âzası, Hafızlar Cemiyeti Başkanı, i Yetiştiricileri Derneği ü Erozan ve bir yıl içinde, kulübün ka- zanmış olduğu sekiz şampiyonluk i- di. Muhalifler. endi kendilerine İdealıstler 1s— mini veren grupta! Lider Osm Kavrakoğlu idi. Kavrakoglu her ne pahasına olursa olsun F. B. başkanı olmak istiyordu. Zira son günlerde gazeteler isminden . pek bahsetmez, resmini pek yayınlamaz olmuşlardu.