DÜNYADA OLUP BİTENLER Nixon - Eisenhower - Kozlov Dostluk rı "Halk Mukavemet Kuvvetleri"ni ordunun kontrolü altına verdi. Ordu- nun politika dışında kalmasını te- mine çalıştı. En son olarak, komü- nistlere "Vatan Cephesi" kurma fik- rinden vazgeçmelerini bildirdi. İşte Irak, cumhuriyetin — birinci yılını bu hava içinde kutlamaya ha- sırlanmaktadır. Kasımın son karar- larına rağmen, komünistler kuvvet- lidir ve Kasımın — kararlarına her halde kolay kolay boyun eğmiyecek- lerdir. Genç cumhuriyet tehlikededir. Doğa-Batı İ_kinci Cenevre konferansı kinci Cenevre konferansının topla - nacağı. 13 Temmuzun arifesinde, Dört Büyüklerin başşehirlerinde sen hava hiç de iyimserliğe — müsait değildir. Rusyadan dönen sabık New York Valisi Harriman'ın Life mec- muasından çıkan yazısı kötümserli- i daha da arttırmıştır. Harriman'a gore Rusya ne Almanyanın birleş- tirilmesinde, ne Berlin meselesinde n Uufak bır tâvize razı — değildir. Krutçef. bunu Harriman'a Moskova ziyaretinde Generallerınız Berlinde- ki Mmevkilerini zor kuvvetiyle tut- maktan lâf açıyorlar. Bu bir blöften İbaret. "Berime tank gönderirseniz, tanklarınız yanacaktır. Bu mevzuda hiç bir yanlış kanaat sahibi olma- yın: Canınız harb istiyorsa, yapabi- lirsiniz. Ama unutmayın, bu sizin çı- kardığınız "bir harb olacaktır ve bi- zim, füzelerimiz otomatik bir şekil- de hedefine uçacaktır" tarzında sert cümlelerle hatırlatmıştır. 22 kahkahaları! Attı haftalık Cenevre konferansı, dışişleri bakanlarının kapıları aralık tutma gayretlerine rağmen, Kurtçef— in sözlerinde ifadesini — bulan "çık- maz"! teyid eder mahiyettedir. Ha- kikaten konferansın ilk iki dünya halk efkârına çekilen lardan ibaret kalmıştır. Batılı dışış— leri bakanları Adenauer'e "şirin" sü- rünmeye çalışırlarken Fus Dışışlerı akanı Gromyko h istiyoruz" gösterileri yapmıştır. Cıddı konuş- malar, ikinci haftadan sonra cere- yan etmiş ve Berlin meselesi üzerin- de dönmüştür. Gizli toplantılarda i- leri sürülen — görüşler, Batılıların Berlinde statükoyu muhafaza arzu- sunu güttüğünü, Rusların behemahal şimdiki işgal statüsünü degıştırmek istediklerini göstermiştir. Her iki t raf da Nuh 'deyip, Peygamber de— memekte ısrar etmiş, neticede Gro- myko nun tâviz ; vermeye — yanaşma- yacağını belirten sert bir çıkışı Üze- rine, konferansın ikinci safhası, a- sabi bir şekılde bitmiştir; Uçuncu safha ayni lâfların bu sefer çok n â zik bir dılle ve güler yüzle tekrarın— dan öteye gitmemiştir. Neticede dört dışişleri bakanı bir arpa bo ol almadan, tatlı tatlı el sıkışarak ay- rılmışlardır AKİS'in bu sayısı bas- kıdan çıkmak üzereyken de yeniden tatlı tatlı konuşmaya bağlıyacaklar- dır. Konferanstan çıkartılabılecek tek netice, Doğu - meselelerinin dı- şişleri bakanlığı sevıyesındekı görüş- melerle hallolunamıyacağıdır. Şimdi ütün mesele, dışişleri bakanlarının halledemediği ve halledemıyecegı da- valara, üklerin bir çare bulup bulamıyacagı noktasında top- lanmaktadır. Ruslara ve İngilizlere göre bu sualin cevabı '"belki"dir. Ba- ti Almanyanın sözcüsü hâline gelen Fransaya göre, cevap kati bir "ha- yır"dır. Asıl söz sahibi Amerika da- ha çok "hayır"a yaklaşan bir tered— düt içindedir. Mamafih bu usul mü- nakaşalarının yanı sıra, Rus ve A- merikan halkı arasındaki temaslar gittikçe artmaktadır. Koslov, Miko- an'dan sonra, iki nefis Amerikalı kız arasında dostluk kahkahaları at- maktadır. Moisseier ve Bolchoi ba- lerini, Rusların New York'taki ilim sergisi takip etmiştir. Rus atlet ka- filesi ve yeni dans trupları Ameri- ka yolandadır. Amerikalı — turistler de, gazeteci Sydney J. Cooper'in tâ- bırıyle Cote d'Azur'den büyük bir tahallükle Volga kıyılarını istilâ et- mek üzeredir... men netice vermesi çok Zayıf bir ihtimal olsa da, soguk harbi yer yüzünden kaldıracak yegâne ümidi, belki de haklar arasındaki bu temas- lar teşkil etmektedir Orta Doğu Kucaklaşma mevsimi oğu - Batı müzakerelerinin yanı sıra, sayısız kavgalar ve en ağır kufurlerden sonra Arap Dünyasında bir bahar havası başlamak üzeredir. Nasır "Emperyalizmin uşakları" de- memleketlerine yağmuruna ara vermiştir, Bağdat Radyosu — sessiz- dir. Arabuluculuk işini Lübnan üzeri- ne almıştır. Gaye, dışişleri bakanları seviyesinde bir Arap konferansının Nâsır Kucak — açtı! AKİS, 14 TEMMUZ 1959