Güzellik Saçlar Yaz günlerinde saçların canlılığını ve parlaklığını korumak dikkat isteyen bir iştir. Toz, er ve deniz suyu bakımsız bırakılan saçı öldü- rür. Sık sık yıkamak ve masaj yap- mak faydalıdır. Parlaklık vermek ve beslemek için, yaz günlerinde yağlı krem ve likit kullanmanın hiç bir faydası olmadığı gibi zararı vardır. Saç diplerim — tıkayan yağ ve toz saçların zamansız dokulmesıne ve canlılığım kaybetmesine sebep olur. Saçları boyalı olanlar başlıksız de- nize girerlerse, boyanın renginin de- ğiştiği, güneşle deniz suyunun saç- ları kavladığını görürler. Boya kul- lanılsın veya kullanılmasın — saçları deniz suyu ile kurutmak ve' öylece bırakmak doğru degıldır çünkü çir- kin bir kuruluk verir. En iyisi de- nizden çıkınca tatlı su ile saçları yı- kamaktır. Cilt gibi saçların da bakıma ve masaja ihtiyacı vardır. Masaj saç- ların kuvvetlenmesine, renginin par- lak olmasına, köklerinin sağlamlaş- masına yardım eder. Sıhhatli saça sahip olmak isteyenlerin sabah ma- sajını ihmal etmemeleri icabeder. Bu, sabah temizliği için ayıracağınız za- mana en çok on dakika ilâve etmek- le elde edilecek bir güzelliktir. parmak uçlarıyla başın her tarafı oğularak yapılmalıdır. Sonra saclar her zaman ayırdığınız tarafın aksi- ne ayrılmalı ve sıkı sıkı fırçalan- malıdır. Bir kaç tekrardan yüze indirilen saçlar arkadan öne doğru fırçalanır, daha sonra başın üzerinde toplanarak iki fırça arası n- Saç güzelliği Formül: — Temizlik Kitaplar, Milli Oyunlar ve Erdek Turk Edebiyatçılar Birliği, bu yıl ilk defa İstanbulda bir ki- tap sergisi açtı. emleketimizde okur yazarlık nisbetinin çok dü şükolduğunu,boş zamanları makla değerlendirmek gibi kanlığımız, atmadığı halde, sergi- nin büyük alaka görmesi, bu yüz- den bir hafta daha uzatılması, baş- ka şehirlerde de açılması fikri ü- zerinde durulması, ister istemez in sanı düşündürüyor. anın bir ihtiyaç ve zevk haline geldiği Avrupa memleketle- rinde açılan bu gibi kitap sergi- lerine ziyaretçileri çeken; okuyu- cu - yazar ilişiğini kurma hevesi, saygı duyduğu yazarı yakından tanıyıp konuşmak, eserlerinin dı- şındaki dünyasını kavramak fir- satını elde etmek ve nihayet kü- oku- alış- tüphanesinde yazarının — imzasını taşıyan kıtapları bulundurmak zevki olsa g Bizdeki alakanın daha çok te- cessüs ve alış-veriş zevkinden ile- ri geldiğini sanıyorum. Memleke- timizde en genç nesil de dahil e- vınde belirli saatlerde kitap okun- kimselerin sayısı pek küçük ra- kamlarla ifade edilebilir. Her alış- kanlığın başlangıcı biraz da özen- ti olduğuna göre, bu sergiyi gezip de evine üç beş kitap götürüp son- ra onları merakla karıştırıp oku- yanların, yanyana dizme zevkini tadanların sayısı mutlaka günden göre artacaktır. Okuyucu, sayısı- nına arttığı bu sergilerin gerçek mânasına erişti'ği günleri bekler- ken sabırsızlanmamak elde değil. I stanbul Açık Hava Tiyatrosun- Milli Oyunlar Festivali bu yılda tekrarlandı. Memleketimizin bir çok bölgelerinden gelen ekipler yerli kıyafetleriyle kendi oyunları- nı oynadılar. Dış gezilere çıkma imkânı buldukça, alaka ve takdir toplayan oyuncularımızın güzel o- yunlarını pek azımız görebildi. ir tanıdığımın anlattığına gö- re; Fransada bulundukları sırada, okumak maksadıyla orada bulu- nan yabancı talebeler bir festival tertip etmişler. Aklınıza ne kadar da oğuşturulur. En son, saçlar par- ça parça ayrılarak aşağıdan yuka- rıya fırçalanmalıdır Sacın sağlığı ve temizliği temin edildikten sonra biçim düşünülmeli- dir. Kirli ve bakımsız bir saça gü- nün en son modasını tatbik etmek, güzellikten çok gülüne olur. Hem moda klavuzluk eder, her kadın bu klavuza uyup kendi modasını yarat- malıdır. Yüz biçimi ve tip düşünül- meden, sadece modaya uymak için Fatma ÖZCAN memleket gelirse, hepsinin talebe- leri çıkıp kendi oyunlarını oyna- mışlar, şarkılar söylemişler de, bi- zim talebelerden biri bile ortaya çıkmamış. Duyduğum zaman, ü- zülmüştüm. Kendimize bu derece alâkasız kalmamızın sebeplerini a- raştırmağa çalışmıştım. O günden sonra da çeşitli bolgelerden rast- ladığını gençlere "Oyununuzu bi- lir misiniz? Güzel bulur — musu- nuz?" diye sorar dururum Aldı- ğım cevap ma "Çok güzeldir ama bilmem" bıraz daha ısrar e- dersem, kiminin oyunu kiminin de müziği bilmediğini öğrenirim. Oyunlarımızı, türkülerimizi Öz yapılariyle bulup meydana çıkar- makta geciktiğimiz bir hakikattir Üç yıldan beri yapılan bu festival, bılemedıgımız güzelliklerin zevki- ni tattırıyor. Hareketle, müzikle renkle bölgelerinin hususıyetlerı— ni, oraların insanını gözlerimizin ö- nune seren bu oyunlar kendimizi nımak ve sevmek bakımından da faydalıdır. kinci Erdek — Festivali de ge- çen hafta içinde Erdekte baş- adı. Üç büyük ilde yaşayanların fay- dalandığı sanat gösterilerinden iki yıldan beri Balıkesirin Erdek ilçe- sinde de faydalananlar oluyor. Bir resim sergisi gören, iyi bir orkest- ra dinleyen, edebiyat matinelerine giden Erdeklinin şaşkınlığı ve ser vinci büyüktür. İlçesinde bayram havası estiren faaliyet — mutlaka alâkasını çekecek, bir defa da ken- dini kaptırdı bu, kolayca vaz geç- miyecektir. Böylece küçük bir ilçe kültür yuvası haline gelecek, bir iki derken Anadolunun en ücra yerlerine kadar yayılacak olan bu festivaller, yeni yeni — sanatçılar ve anlayışlar getirecektir. Zevkli seyirciler, okuyucular ve dinleyici- ler yetişecek, sanatla temasa ge- çen cemiyet, kültürü benimsiye- cektir. Geçen yıl festival bittikten son- ra Erdekli gençlerin kendi arala- rında bir piyes sahneye koymaları hayırlı neticeler alacağımızı gös- termesi bakımından güzel bir de- lil sayılmaz mı saça biçim vermek güzel görünmek için kâfi değildir. Kendine yakışanı bilmek, güzel görünmek tır. Ama yakıştığını iddia yıllar öncesinin saç modelini yapmak akıl kârı değildir. Meselâ, son yıl- larda bukleli saç modası yoktur. Fa- at, o sac modelini yakıştıran bir kimse bu gün de saçlarına aynı bi- çimi verirse, yapma bebek — başına benzeyen saçlarıyla yadırganır ya- yadırganmakla kalsa iyi gülünç olur.