gah Erozan “Ahmet Vefik Paşa II" beyefendi"den başka cevap bulama- nuşti. Büyük Millet Meclisi bu "hayır" üzerine, Pazartesi günü bir meydan muharebesi yaşadı. D. P. Grupu Baş- kanı, müstakbel Basın - Yayın Ba- kanı Atıf Benderlioğlu, bu durum- dan en üzgün görünenler arasınday— dı. "Sizin yaptığınız — doğru diyerek Dışişleri Bakanının ve Ri- yetin İmkânsız bir müdafaasını yap- mağa çalışıyordu. Feyzioğlu "Riya- set tarafsız olmadıkça bu hâdisele- rin arkası alınmaz. Tarafsızlık te- min edilirse bu hâdiselerin bıçak gi- bi başı kesilir” — diyerek bu zoraki müdafaaya bıçak gibi keskin bir cevap verdi. Ertesi günü Pakistan Elçisinin Ankara Palastaki resepsi- yonunda Feyzioğlu. Zorluya münha- sıran ilmi tâbirlerle dörtbaşı mamur küfürler Kavrulabileceğini anlatmağa çalıştı. İki gün süren bu çok ilmi mü- nakaşa Halük Şamanın hükümet a- dına yaptığı talihsiz bir müdahele- den Sonra, Nüvit Yetkinin bu ilmi tâbiri "aynı kasıtla" bakan beye i- adesiyle sona erdi. C.H.P. Taarruz hazırlıkları u haftanın ortasında, C. H. P. Merkez İdare Kurulu üyeleri, bir sürü mesele olmıyan meseleler ara- sında, Şeker Bayramından sonraki gezi faalıyetını planlamakla meşgul- düler. Hazırlanan gezi plânına göre, . Nisan ortalarından itibaren memlek t çapında bir propaganda ve teşkilâtlanma devresine girecekti. Her- vilâyet için temsilcilikler ihdas edilmiş ve bu temsilciliklere — birer milletvekili seçilmişti. Bunlar Mec- 6 Hakkı Yoktur! . smet Inönü Beynelmilel Basın Enstitüsünün — yıllık - toplantısında bir mak Üzere Batı Berline davet edilmiş bulunuyor. Türkiyede a'emokratık rejimin kurucusu olan İsmet İnönü tarafından e alınması istenilen mevzu "Basın Hürriyeti ve nizam"dır. Muhale- Jet Jlideri daveti kabul etmiştir. — Toplantıya gidecek ve' şeref misafiri olarak dünya — gazetecilerine — fikirlerini - söyleyecektir. met İnönünün davetinin, — seçilen — mevzuun ve Kahiredeki meşhur konferanslan beri İsmet İnönünün bir yabancı memlekete gitmesinin — başlı başına birer hadise olacağından zerrece şüphe yoktur. Beynelmilel Basın Enstı şüphe yok ki C Genel Başka- e beynelmılel bır siyasi şahsi- sıfatla gidecek, Lıa'erının Basın mevzuuna'a Türki- temelen demokra- guçluklere misal olsun nuşmasının esasmi umumi fi- ÜSÜ nını mahalli bir politikacı olarak degıl yet sıfatıyla davet etmıştır Nitekim — İsmet o sıfatla konuşacaktır. Mııhalefet yede çekilen sıkınııla siye yeni geçm emlekellerın karşılaştıkları diye bahsetmesı' mümkündür. kirler teşkıl edecektir. Zaten İsmet İnönüden beklenilen de elbette ki budur. halefet lıderının partı politikacılığı —ile — devli adamlığını bırbırınd ne derece dikkat maharet göstererek ayırdığı hiç kim- senin — meçhulü a'egı ir. Halbukı. şimdi ne görüyorsunu. ? Kasım Gülek o şahsına has -ve hakikaten inanılmaz- — fütursuzluğuyla _Istanb ulda — bir. basın — toplantı- sında Batı — Berlindeki — konferansa İnönüyle - beraber gıtmek istediğimi söylüyor. İddiası, kendisinin de davet edildiğidir.. Aslında — husust bir davet filan yo oktur. Üstad, larak bir çok Türk Ulus gazetesinin sahibi ©o Enstitünün — âzasıdır. ve tabi toplantı tır. — Davet, bu! ; hâdisenin ehemmı etini — bir basite irca etmek pahasına bunda bir şahsi propagana'a fırsatı gördüğünden Inönünün peşine — ta- hevesimden kendısını alamamıştır. — Eee, hâdiseden e ütün — dünya gazetelerinde—, gazetelerde — re- —hem de büıı'ın dünya gazetelerinde-. Bıınlar Genel İsmet — İnönünün Yapılacak bi j tejîvı'rlerin lekin hakkı olmamak geri gö:rünç_ı'üğü şu günlerde ikincisi ıahmı'nı'me rin hakıkaten bu sebepten ân — yok Dogrusu istenilirse, liğ çalışmalarını da — aksatmadan, ünavebe ile temsil bolgelerıne gi- decekler. teşkilâtla teması sağlıya- caklar. Genel Merkezle daima irti- bat kuracaklardı. Kampanya, aynı manda seçimlere hazırlan ma kam- panya sıydı. Me ke İdare Kurulu, bu iş için bir de tamim kaleme almış, secim hazırhklarına başlama işare- tini vermişti. Nitekim bu haftanın ortasında Çarşamba günü Ankaraya dönen İnönü ayağının tozuyla Par Merkezıne gitti ve hazırlıklarla biz- zat meşgul oldu ve irtica hâdiseleri hakkında rapor hazırlıyan komisyo- na başkanlık etti. İnönü Beynelmi- lel Basın Enstitüsünün şeref misa- firi olarak Berline gitmeden — önce H. Genel Başkanı Bonn'a da ugrayıp Adenauer ile görüşecektir- bir yurt gezısıne çıkmak — kararım mıştı. İnönünün bu seyahatinin başlıbasına bır hadıse olacağı şüphe- sizdir ve C. H. P. nin kaybettiği di- taşımaya mecbur p cağı değişiklik gözden kaçacak gi- istikamettini H hizmeti, un — bir vakıa oldugu şahsi propaganda merakı yuzundenı P. ye verdıgı zarardır. ve inanılsın, — £ birincisini geçmekte i Genel Başkanın ve yetkili parti nin ne dayanarak yapılan — bir önlenememesini kalmasının hâdise değiştirmek Kasım Gü- Genel Sekreterin C. muhakkaktır. nün ufkunda iktidarın organlarının "ke, tutacaktır. — Zira takım — hareketle- politikada anlamaya im- demeye yüzleri cevaz da yoktur ya!.. namizmi yeniden bulması için böyle bir harekete, hakikaten İhtiyaç var- dır. Hele C. H. P. Grupunun en ha- raretli taraftarlarını, yeise — düşüre- cek bir. manzara arzettiği şu günler- de... Zira bu haftanın içinde Pazar ve Salı günleri iki toplantı yapan C P. Meclis Grupu, — kendisine yakıştırılamıyacak küçük çapta me- selelerin münakaşasına sahne oldu. Bunlardan biri, grup müzakereleri- nin gazetelere 'aksetmesi konusunda koparılan fırtınaydı. Birkaç millet- vekili "Vay nasıl olur da gazeteci- ler bizim ıç meselelerımızı Öğrenir?" tarzında, D. P. yaraşır lâflar et- ti. Asıl marıfet haberlerın duyurul- masına kızmak değil, duyulmasından hoşlanılmayan hâdiselere meydan vermemekti. Nitekim konuşanlardan Fethi Çelıkbaş, D. P. üslübundaki bu C. P. lilere gazetecilerin va- zifelerını hatırlatarak güzel bir ders yerdi. En iyi çarenin açıklık oldu- AKİS, 28 MART 1959