25 inci yolcunun resmidir N mi, cin mi ? Bu münasebetle New York'a uçtu. hakkındaki feci kazanın — sebepleri tahkikatın ne safhada olduğu hak- kında bir haber bekliyenler. bekle- diklerini öğrenemediler. İngiliz ma- kamları tarafından yürütülen tahki- katın- neticesi, bu haftanın ortasına kadar açıklanmış değildir. Kaza sebebi kadar merak edilen bir diğer nokta da SEV'in yirmibe- şinci yolcusunun akıbetiydi. Adının Reyhan Seymen ve Milli Emniyet memuru olduğu açıklanan meçhul yolcunun hayatta mı olduğu, yoksa ölmüş mü bulunduğu bile -resmen- belli delildi. Hatta yirmibeşinci yol- cunun cinsiyeti bile halen bir esrar perdesinin arkasında gizliydi, erkek mi, kadın mı bilinmiyordu. Yirmibe- şinci yolcunun Türkiyede ailesi, esi dostu yok muydu ? Milli Emniyet hiz- meti görmesi dolayısıyla bazı işlerde gizliliğe riayetin zaruretini inkâra imkan yoktu ama, içinde Başbakanın da bulunduğu bir uçak kazaya uğra- dıktan sonra hâdise üzerinde topla- nan umumi alâka karşısında bu sıkı ağızlılığa bir mâna vermek son de- rece güçleşiyordu. Anlaşılan zihinler. daha uzun müddet şu suale bir cevap bulamıyacaklârdı: Yirmibeşinci yol- cu Denizcilik Artık mayna.. D enız Naklıyatı Şirketi memurla- ç geminin daha hesaplarım tutmaga hazırlanmaktadır. Zira bu haftanın sonunda toplanacak olan Denizcilik Bankası T A O. Umumi AKİS 28 — MART 1959 Heyetinin gündeminde yeni mübayaa edilen Aydan, Zonguldak ve Sinop gemilerinin Deniz Nakliyatı Şirke- tine devri için karar alınması hak- kında bir madde mevcuttur. Umumi Heyet bu üç geminin Deniz Nakliyatı Şirketine devrine karar verirse -ki bu en kuvvetli ihtimaldir—, üç gemiye daha sahip olmasına rağmen şirket idarecileri sevine duyamayacaklardır. Zira bu üç geminin durumu, işleten- lere kâr getirebilmekten çok uzaktır. Geçen yıl Anvers Kanalında bir Fransız gemisiyle çarpışarak batan Aydının sigorta bedeliyle satın alınan ve Aydın. Zonguldak, Sinop isimleri verilen bu Uç gemiyi devir almamak için Deniz Nakliyatı Şirketi müm- kün olduğu kadar ayak diremişti. Zira gerek idarenin yaptığı tetkikler, gerek bu gemilerde muvakkaten ça- lışan Şirket personelinin ifadeleri bu gemilerin faydadan ziyade zarar ge- tireceğini gösteriyordu. Her ne kadar bu gemileri Deniz Nakliyatı Şirketine devretmeye çalışan Denizcilik Ban- kan Umum Müdürü Sami Şehben- derler, basın mensuplarına, üç gemi- nin bir senede kendi paralarını kur- tardıkları gibi — kâra da geçtiğini soyledıyse de, bu neticeye varabilmek için pek hususı bir hesap tarzına ih- tiyaç olduğu aşikârdı. Meselâ Rot- terdam'dan teslim alınan Aydın şile- bi, ilk seferine Rusyadan kereste yükliyerek — İngiltereye — getirmekle başlamıştı. Bu seferin mukavelesi im- zalanırken, mübayaa heyeti de Lon- rada bulunuyor ve bu işle bizzat meşgul oluyordu. İki yabancı memle- ket arasında sefer yapacak gemile- rin mukavelesi tanzim edilirken, göz önünde ilk tutulması gereken nokta bütün masraf ve imkânların inceden inceye hesaplanarak seferin mutlaka kârla kapanması olmalıydı. Memle- ket limanlarına dönüşte pek zaruri sayılmıyacak böyle bir hesaba, iki yabancı liman arasındaki seferlerde dikkat edilmesi âdetti. Ama Aydın YURTTA OLUP BİTENLER Rusya ile İngiltere arasında yaptığı İlk seferinde tam 46.895 lira sararla mukavele şartlarım yerine getirebil- mişti. Gene ayni gemi yurda döner- ken bütün Avrupa limanlarından al- dığı yüklerle 78.971 Jlira kâr temin etti. Altı ayda 9 bin tonluk bir şile- bin yaptığı 32.076 lira — tutarındaki kârı, kabotaj seferi yapan takalar bile fazlasıyla teinin edilebilirdi. Bu esaba göre, değil bir senede, daha on sene sonra bile gemilerin paraları— nı kurtaramıyacaklarını anlamak ko- laydı. Senelerden beri ilk defa 25 milyon lira kâr eden Denızcılık Ban- kasının Umum Müdürü, bu kârın 4 milyon lirasının beğenilmeyen bu üç gemi tarafından temin — edildiğini söylüyordu. Umum Müdür her halde sadece navlunları — hesaplıyor, mas- rafları tenzil etmeye lüzum görmü- Gemilerin evsafı ve makine du- rumları da. Deniz Nakliyatı Şirketi idarecilerini devir alma bahsinde inat la karşı durmaya sevkeden diğer bir noktayı teşkil ediyordu. Aydın ve Zonguldak gemilerini boyamadan ev- vel raspa eden gemiciler, hafif raspa darbeleri karşısında delinen borular karşısında hayretler içinde kalıyor- lardı Şimdiye kadar çalıştıkları ge- milerde bu kadar eskimiş ve yıpran- mış aksama rastlamamışlardı. mil ve tahliyede vinçlerin bir veya birkaçının arıza yapmadığı gün mev- cut değildi. Gemicilikte makina arı- zası normal karşılanırdı. Ama bu a- rızaların, miadı çoktan dolmuş ve es- kimiş aksamdan ileri gelmesi normal olamazdı. Zira arızaya yol açan ak- samın değiştirilmesi gerekirdi. Ta- bii bu, bir masraf kapısıydı. Bu sebeplerden dolayı. Umum Müdürlüğün bütün ısrarına rağmen dokuz aydır gemileri devir almamak için ayak direyen * Deniz Naklıyatı Şirketi, bu haftanın sonunda Um Heyetin alacağı karara boyun eğmek zorunda kalacaktır. ee __,,..._A,_,ju * ğ S/S Zonguldak seyir halınde Bulunmaz Hint kumaşı