İKTİSADİ Ziraat Buğdaya zam Geçen haftanın ortasında bazı İs- tanbul gazetelerinde, buğday fi- yatlarının 80 - kuruşa çıkarıla— cagını okuyan pohtıkacıla_r Ara se zım" dediler. Tecrübeyle biliyorlardı ki "buğdaya zam dendi mi arkadan da seçim gelirdi. Bununla — beraber Mart ayında buğdaya zam haberle- rinin çıkması biraz mevsimsiz kaçı- yordu. 3491 sayılı Toprak Mahsulle- ri Ofisi Kanununun ikinci maddesine göre, buğday fiyatları Haziran ayı- nın ilk yarısında ilân edilirdi. Mah— sul durumu hakkında az çok güv nilir tahminler yapmak ve fiyatı o— na göre tesbit etmek için Haziranı beklemek zaruriydi. Ama bu hüküm, İktidarın yüksek başlarının istedik- leri anda buğdaya fiyat — biçmesine mâni değildi. Nitekim 1957 seçimle- rinden önce Başbakan Menderes Ha- ziranı beklemeden 20 Mayısta buğ- ğını müjdelemişti. kümleri hilâfına Mayısta açıklanan zam, | pekâlâ Martta veya Nisanda karar _altına alınabilirdi. Bunlar dinamik İktidar için mesele değildi. Bu sebeple zam haberini ya- lanlamaya memur edilen Zafer ga- zetesinde, "Buğday fiyatları — Hazi- randa tesbit ve ilân olunur" gerek- çesiyle çıkan haber kimseyi tatmin etmedi. Havayı kendisi için müsait gören D. P. seçimlere gidebilirdi ve seçime gidince de elindeki — bütün kozları kullanmayı itiyad edinen D P. İdarecileri buğday fiyatlarını u- Esasen buğday li geride kalmışlardı. Köylünün sa- ta aldığı mallar 1 1958 ara- sında asgari iki misli yükseldiği hal- de, buğday fiyatları bu devrede an- cak yüzde 33 nisbetinde Buğdaya zam yapılması Ancak, borç veren hükümetlerin göz- leri önünde bir istikrar takip eden İktidarın, buğday fiyat- larında büyük bir sıçrama — yaptır- ması imkânsızdı. Böyle bir hareket, bütün istikrar politikasını altüst e- debilirdi. Borç veren hükümetlerin bunu kabul etmiyecekleri ve kredi musluklarını ellerinde — tuttuklarına göre sözlerini dinletecekleri muhak- kaktı. Bu sebeple, önümüzdeki gün- lerde buğday fiyatlarına büyük öl- çüde bir zam yapılması beklenme- melidir. Serbest Pazar Haspa doğmadı ama... Geçen haftanın ortasında Brüksel- de toplanan Müşterek — Pazarın bakanlar komitesi, Avrupa Ekono- mik Komisyonu Başkanı Hallstein'- 18 VE MALİ - Zaferin haberi İnanmak güç ın raporunu inceledi. Rapor 6 Müş- terek Pazar memleketinin, — geriye kalan diğer 11 Avrupa İktisadi İş- birliği Teşkilâtına dahil memleket- le iktisadi bakımdan ne şekilde iş- birliği yapacağım tesbite çalışıyor- du. Raporun müellifi Hallstein top- lantıda hazır bulunamadı. Almanya- da duruşması vardı. Bakanlığı sıra- sında bir memuru, işten çıkarmıştı. Haksız yere işten çıkarıldığı kana- atında olan memur dâva açmıştı. İş- te Hallstein şimdi mahkeme önünde bunun hesabını veriyordu. Bu yüz- den raporunu bizzat okuyamadı. Raporun en enteresan tarafı, he- nüz dünyaya gelmiyen büyük Av- rupa Pazarına yeni bir isim takıl- masıdır. Ceninin ilk ismi "Serbest Mübadele Bölgesi" idi. Sonra "Av- rupa İktisadi Birliği" ismi tercih e- dildi. Şimdi kısaca "Serbest Pazar" tabiri kullanılmaktadır. Müşterek Pazar Bakanlar Ko- mitesinin Brüksel — müzakereleri u- zun sürmedi. Komite, Hallstein ra- porunun, görüşlerini bildirmek üzere ilgili 6 hükümete gönderilmesine ka- rar verdi. Hükümetler 15 Nisana kadar görüşlerini bildireceklerdir. Teni kurulaca k olan bir "hususi ko- mite” bu görüşleri ıncelıyecek ve "Altılar" için "Onbirler"le müzake- relerde müşterek bir görüş tesbit e- decektir. Hususi Komitenin — çalış- maları müddetle tahdit edilmemiştir. SAHADA Ama üç aydan önce raporunu ta- mamlıyacağı sanılmamaktadır. Bu se- beple Serbest Pazar — müzakereleri ancak yaz ortasında tekrar başlıya- bilecektir. Bu arada İngiltere Hü- kümeti geçmiş müzakereler hakkın- da bir beyaz, bir mavi iki kitap neş- rederek: "Çocuğun doğmamasının kabahati benim değil. Ben elimden geleni yaptım" — demektedir. Ama Amerika ve Rusyanın arasında, on- lar kadar kudretli bir "Avrupa Bir- leşik Devletleri" kurmak sevdasını güden -iktisadi birlik, politik birliğe götüren yol olarak — düşünülmekte- dir- Müşterek Pazar memleketleri, İngiltere gibi telâşlı değillerdir ve erbest Pazarın tesisi için acele et- memektedirler. Müşterek Pazar ne âlemde? uşterek Pazar, dışarıya — karşı rek bir gümrük tarifesi tatbik etmekle beraber, üyeler ara- sında gümrük tarifelerinin yüzde 10 indirilmesi ve ithalât kotalarının yüzde 20 yükseltilmesi suretiyle 1959 başından itibaren faaliyete başladı Ancak bu "Zenginler Kulübü" üze- rine fazla şimşek — çekmemek için, diğer 11 Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâtı üyesini ve en ziyade maz- harı müsaade millet kaydım tatbik eden memleketleri, gümrük tarifele- rinin 1nd1r11mesınden ve kota yük- seltilmesinden faydalandırmayı bul etti. Ama Müşterek Pazar dı- şında kalanlara eşit imtiyazlar ta- nımaya da tabiatile — yanaşmadılar. Sadece Pazar uyelerıne dahili istih- salin yüzde 3 Üü nisbetinde ithalât kotası tanınmaktadır una — göre yılda meselâ 10 bin otomobil imal eden İtalya, bu istihsalin yüzde 3 ü nisbetinde. yani 300 otomobilin, di- ğer beş üye tarafından Italyaya ser- bestçe satılmasını taahhüt etmekte- if; Müşterek Pazar üyelerine tanı- nan bu imtiyazdan en çok zarar gö- recek memleketin İngiltere olacağı aşikârdır. Bu sayede, Alman sana- yi mamulleri, Ingıltere aleyhine ola- ransız ve İtalyan pazarlarım istilâ edebilecektir. Ingılterenın telâ- şa düşmesinin ve bir an evvel Ser- best Pazar anlaşmasının — imzalan- masını istemesinin sebebi — budur. Türkiyenin de 180 milyon nüfuslu bu geniş pazara zirat mahsul ihra- cında, bilhassa önümüzdeki yıllarda, guçluklerle karşılaşacağı — şüphesiz- dir AKİS'in geçen sayısında bahset- tiği Fransız - Alman buğday anlaş- ması Türkiyenin rastlıyacağı güç- lüklere bir misaldir. Müşterek Pa- zar, eğer Serbest Pazar projesi ger- çekleşmezse Türkiyenin bazı mah- sullerin ihracatında rakip bulundu- ğu Fransayı, İtalyayı ve "Altılar"ın Afrikadaki — topraklarını — avantajlı duruma sokacaktır. Meselâ Türk tü- tünü yüzde 30 nisbetinde gümrük AKİS, 28 MART 1959