geldiği zaman arabanın içinde Men- deres sağda, Zorlu solda, Paşa orta- da oturuyordu. Başbakan —mutadı veçhile Hiltona girmedi -bir tek de- fa, o da Kral Hüseyini ikamet ede- ceği Karadeniz dairesine çıkarmak için girmiştir. ve Nuri Saiti odasına kadar Zorluyla gönderdi. İnanılmayan haber Oakşam Essoğlu muhabirleri ga- zetelerine gelip havadisi yazdı- lar ve sekreterlere verdiler. Fakat bir çok sekreter havadisi okuduğun- da bir sürçü lisana ihtimal — verdi. Ya Nuri Sait Paşa yanlış söylemiş- ti, )3 muhabirler yanlış anlamışlar- dı. yle ya, pakt — memleketlerinin devlet başkanlannın toplanmasına e lüzum vardı? eselâ Türkiyede Cumhurbaşkanının böyle bir — rolü yoktu. Hükümet başkanlarının gö- rüşmesi yetmez miydi? — Türkiyede olduğu gibi Irakta da bir "kuvvetli adam" hükümetin başındaydı Nite- kim Hürriyetin ve Cumhuriyetin a- çıkgöz sekreterleri, başlarını salla- arak, "devlet başk nları" - tabirini "hukumet başkanları" yaptılar. Böy- lece haber onlarda yanlış çıktı. Daha sonra, toplantı - teklifinin Amerikadan dönen İran Şahı tara- fından yapıldığı anlaşıldı. Fakat tek- lif oldukça dolambaçlıydı masını rica etmişti. cayı kabulle Paktın müslüman mem- leketlerinin devlet başkanlarım 14 temmuzda — İstanbula — çağırmıştı. Toplantının tertip şekli buydu. Or- tada bir şeylerin döndüğü anlaşılı- yordu. Köşkte, yatta, sarayda N uri Saitin gelmesini takiben Türk ve Irak devlet — adamları arasında bir kaç günlük kesif bir faaliyet oldu. İlk olarak Floryadakı Deniz köşkünde siyasi meseleler gö- rüşüldü, sonra Umur yatıyla gezin- tiye çıkılarak müzakerelere — orada devam edildi, müteakiben Yıldız sa- rayı diplomatik temasların dekoru- nu teşkil etti. Fakat iki taraf tem- silcileri, âdet veçhile, bir masa ba- -ında, yardımcılarıyla toplanıp kla- sik şekliyle görüşme yapmadılar aperitifler, dijestifler ter- cih olundu. Bu temaslar sırasında Nuri Saitin yanında Irak Veliahtı Abdüllilah da bulunuyordu. İlk gün öğle yemeği Florya köşkünde yenil- di. Davetliler arasında Mender! Zorlu ve Gedikten başka harıcıye- nin ileri gelenlerı, bu arada Bırgı ve Sarpe mur dört buçuk saatlik bir gezinti- den sonra İrak kraliyet yatı "Krali- çe Aliye" nin demirli bulunduğu Be- bek koyuna girdiğinde saat 20.30- du. Abdüllillah ve Nuri Sait motör- le yat değiştirdiler, sonra Türk dev- AKİS, 12 TEMMUZ 1958 let ricali karaya çıktı. Önce Bayar Cumhurbaşkanlığı forsunu — taşıyan spor, siyah Cadillac'a binerek uzak- laştı. Sonra Menderes, yanında Ge- dik bulunduğu halde 00.073'e ilerle- di, bu arada Zorluya ve hariciye me- murlarına dönerek "Hiltoncular gece çalışmalarına devam edecekler, de- diye sordu. rlu — "Evet beyfendı" cevabını verdı Bebekten son ayrılan, Başbakanın — tabiriyle "Hiltoncular" oldu. Hakikaten gece otelde Zorlunun dairesinde çalışıldı. Umur gezintisi herkes için sürp- rizdi. Meselâ Nuri Sait Paşa Irak başkonsolosuna ve bir sinema artis- tine -Arşak Palabıyıkyanı oynayan artiste- benzeyen arkadaşı Sefa be- ye saat 17.30 için Hiltonda randevu vermişti. Nuri Sait otele döndüğün- de saat 22 idi. Arapça derslerinin faydası Kapanan park rtesi günün sürpriziyle — karşı- laşanlar ise, tatil günlerini ge- çirmek için Yıldız bahçesine giden İstanbullular oldu. Bütün bahçe ka- palıydı Diplomatik goruşmelere sa- rayda devam ediliyo Yıldız parkının ıçındekı Şale koşku- nün muazzam — duvarlarla — çevrili, halka zaten yasak, muhteşem — bir bahçesi vardır. a rağmen saba- hın erken saatlerınden Zorlu hariç herkesin sarayı terkettiği — 16.30 kadar Istanbullular Yıldız. parkına gıremedıler Oğle yemeği orada yen- i. Tabii siyasi meseleler gene ye- mekten evvel, yemekte ve yemekten sonra ele alındı. Toplantıya bu se- fer, Iraklılarla birlikte Irakın An- kara Büyük Elçisi de — katılıyordu. YURTTA OLUP BIİTENLER Şale köşklüden Bayar Floryay: Menderes Park otele. Iraklılar Hıl tona döndüler. şam uzerı hep birlikte Bayar hariç- vilâyet binasına gidildi. Men- deresin pembe duvar kağıdıyla kap- h, binanın Gülhane parkına, bakan koşesındekı odasında. Başbakandan başka Nuri Sait, Zorlu ve Esenbel vardı. Heyet evvela Amerika Büyük Elçisi Warren'i, müteakiben Ingılte- re Büyük Elçisi Bowker'i kabul ett Böylece iki büyük batılı devletın temsilcileri bir Türk - Irak heyeti tarafından kabul ediliyorlardı. Bu tertibin elçiler üzerinde daha fazla tesir bırakılması için — düşünüldüğü anlaşı Elçıler kabul edilirken Birgi de vilâyet binasına geldi ve bir daktilo alarak Valinin makam odasına biti- şik odada çalışmağa başladı. Orada Londra Büyük Elçimiz, — Zorlunun Kıbrıs meselesindeki son inkişaflar karşısındaki Türk görüşünü açıkla- yan demecini hazırladı. Elçiler git- tikten sonra Nuri Sait de — yorgun ayrıldı. Adeta yalpalıyordu ve Men- derese dayanmasa düşecek gibiydi. Gazetecilere arap şivesiyle — türkçe olarak "Sıjak, sıjğak, sıjak.. Ter, ter; ter.. Şalışmak, şalışmak, şalışmak.. Le vallahi kafam pişti, kaynadı ya- hu!" diye dert yandı. Menderes bu lâfları dinlerken gülmekten kırılı- yordu. Nuri Sait bunları anlatırken bır taraftan elini kafasına koyuyor, öteki taraftan ipek gömleğini yel- pazeliyordu. Menderes, Zorlu, Esen- bel ve Birgi içerde demecin son rö- tuşlannı yaptılar. Zaten bu, altı gündür devam —eden — çalışmaların mahsulüydü. Saat 22'de Anadolu A- jansından gazetelere telefon edile- rek 23'de Zorlunun "son derece mü- hiö" bir demecının verılecegı bildi- rildi. Demeçte " kanaatimiz bris meselesine bulunabilecek en makul hal şeklinin süperpoze bir tak- sim ve condominium olduğudur" tar- zında çetrefil cümleler bulunmakla beraber, İngilterenin evvelâ reddedi- len plânının bir müzakeri tahtası olarak kabul edılebılecegı açıklanı- yordu. Bu, elbette ki tutulacak en iyi yoldu. Yeni bir sima merika ve İngiltere Büyük El- çilerinden sonra bu haftanın ba- şında siyaset sahnesine yeni bir sı- ma daha çıktı: Lübnanın Ankar: Buyıık Elçısı Uzun boylu, tabii es- mer, iri yarı Büyük Elciyi ilk ola- rak Nuri Saıt Hiltondaki dairesinde. sab h sabah kabul etti. mouna yardım etme, Elçi de Cha- moun a yardım talep etme peşindey-- mdan görüşme sırasında fikir mutab_akatına varıldı. Paşa El- çiye son İstanbul müzakereleri hak- kında geniş malümat verdi. Nuri Sa- itin odasında Lübnan Elcisini İngil- tere Büyük Elçisi takip etti. İngil- tere Büyük Elçisi daha sonra aynı otelde Zorlu tarafından da kabul e- dildi. Dışişleri Bakanı bir kaç elçiy- 9