K A D Sosyal Hayat En iyi arkadaş T atilin en güzel — meşgalelerinden bir tanesi de muhakkak ki oku- maktır. İyi bir kitap insana en iyi bir seyahat arkadaşıdır. İstirahat e- derken ve akşamları uykuya yatma- dan, bir terzihanede, bir muayene- hanede sıra beklerken hatta bir ta— şıt vasıtasında giderken okumayı a- det edinmek te gayet faydalıdır Boy— lece birçok kimseler ve ev kadınla- rı okurken zaman kaybetmek gibi haksız bir endişeye kapılmadan, bir hayli okumuş olurlar. Bunun için alınacak ilk tedbir yanında bir ki- tap taşımaktır ki. bugünkü — büyült el çantaları, t - çantalar bu işi çok kolaylaştırmaktadır. Okumanın faydaları faydaları saymakla bi- tirilemez. İlk evvelâ, okumak in- sanın ufkunu genişletir, insanı gün- delik hayatın dar çerçevesinden kur- tararak yeknesaklıktan uzaklaştırır. Akşamları uyumadan, yarım kadar okuyan kimse , sıkıntılarını meselelerini bir müddet nutur ve daha rahat uyku uyur. Okumak in- sana bilgi ve görgü verir. Büyük romancılar insanları en kumanın l ok da kendi meselelerini, rini, kendi kendılerını bulurlar nınmış romancıların ekseri ahlâk prensipleri vardır. Böylece bir insanın iyi bir roman okurken, ken- di meselelerine bir cevap, dertlerine IN bir yol bulması da daima mümkün- dür. Meşhur bir kadın XIV ncü Lo- uvis'in gayrimeşru karısı Marguise de Maintenon şu meşhur sözleri söy- lemişti: "Cahilliğime rağmen — oku- manın, insana hiçbir şeye şaşmamak gibi büyük bir tecrübe verdiğini bi- liyorum" Büyük muharrirlerin eser- lerini okuyan kimselerin düşüncele- rinin zengınleştıgı fikir hayatların- da yeni ufukların açıldığı bir haki- kattir. Herhangi bir şahsi meselenin hallinde bu büyük bir kazanç teşkil etmektedir. Okumanın sağladığı bir büyük fayda da, kitapların okuyucuya gü- ven hissi vermesidir. Çekingen, mah- cup birçok genç kızlar, konuşmak- tan çekinen kadınlar kendi fikirle- rinin meşhur birçok kimselerin fik- rine uyduğunu, aynı şeyleri düşün- k düklerini görünce adeta kendi ken- dilerini — keşfetmi gibi olurlar ve şahsıyetlerını bu düşünceleri- daha ko layhkla 1fad etmesini, konuşmasını öğrenirler, sanın nefsine duyduğu güveni artı- r. Kitap seçmek bir sanattır alnız okumak kâfi değildir. Oku- masını bilmek, kitap seçmek ga- yet mühimdir. Birçok kimseler sırf heyecan duymak, vakit geçirmek i- çin okurlar ve piyasayı tutan hafif romanlarla boşuna vakit kaybeder- Ş bur cubur okumak nasıl za- -an kaybetmek demekse — meşhur yazarların eserlerini okumak da ak- sine o derece faydalıdır. Çocuk yaş- tan, roman seçmesini bilmek aılenın çocuğa yardımı ile mümkün Pekos Bill okuyan çocuklar Yaramazlığın 28 bir — türlüsü! Vedide Baha Pars Kim ne derse desin Bir romanı okuduktan sonra ü- zerinde düşünmek lâzımdır. Bir ka- rıkocanın aynı romanı okuyup üÜüze- rinde münakaşa etmeleri karıkocayı birbirine tanıtmak, hatta yakınlaş- tırmak bakımından gayet faydalıdır. Zaten birçok romanlar, üzerinde dü- şünüldükten s i mana kazanırlar. ları roman hakkında, fikirlerini açık- lamaya, anneleri babaları ile roman hakkında konuşmaya alıştırmak lâ- zımdır. Böylece hayatı hangi zavi- yeden gördükleri meydana çıkmış o- lur ve çocuklar okuduklarım düşün- meğe alışırlar ki, esas — mesele de budur. Birçok genç kızın, yetişmek- te olan delikanlının eline verilen sö- züm ona Zararsız hafif ve basit ro- manlar tamamile faydasızdır. Kla- sikleşmiş birçok — çocuk ve gençlik romanları vardır ki bunların — usta kalemlerden çıkmış olması ve şöh- retli imzalar taşımış olmaları — ço- cuklar ve gençler için cazip olma- larına mani teşkil etmemektedir. Romanı seçerken isminden ziya- de yazarın ismi üzerinde — durmaya alışmak lâzımdır. Dünya edebiyatın- da şöhret yapmış birçok eski eser- leri yeni eserlerden evvel okumak lâzımdır. Bu nokta çok mühimdir. İkinci dünya harbinden sonra bü- yük bir şöhret olarak ortaya atılan birçok yazarlar ne derece kıymetli- dir, bunu ancak zaman gösterecek- tir. Burada başka bir sual da akla gelmektedir. Bu tip şöhretli roman- ların gençlere — za dokunabilir mi? Hiçbir edebı bılgısı olmıyan, okumasını bilmiyen çocuklar doğru- dan doğruya bu romanları okuya- cak olurlarsa bu romanların ancak AKİS, 12 TEMMUZ 1958